Piyade Er Tarık Tarcan, PKK’lı teröristler tarafından gerçekleştirilen havan saldırısı sebebiyle kaldırıldığı hastanede hayata gözlerini yumdu. Tarık, ailesinin tek çocuğuydu ve 27 yaşındaydı. Terhisine 20 gün kala şehit olmuştu.

Toplum bir evladını, bir değerini yitirmenin kahrındayken CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu sosyal medya hesabından Türk milletinin duyumsadığı acıyla dalga geçer mahiyette bir paylaşım yaptı.

Erdoğdu’nun mesajı “Yüreğim sızlıyor… Barışamadık… Yaşatamadık…” şeklindeydi. Tepki toplayan “Barışamadık” ifadesiyle neyi kast ettiği sorulduğunda “Kürt sorunu” cevabını verdi. “AK Parti’ye gösterilecek sempati millete ihanettir” diyecek kadar kin yüklü bir figür olan Aykut Erdoğdu’nun PKK’nın sebep olduğu bir can kaybına “barışamadık” yumuşaklığıyla eğilmesi garabetti.

Ülkenin seçilmiş iradesini “hain” ilan eden birisinin dilinde “barışamadık” sözü çelişkili bir sırıtma yaratmıştı.

“Keşke Selahattin Demirtaş Cumhurbaşkanı olsa” deme tıynetini göstermiş Aykut Erdoğdu’nun “Barışamadık” ifadesine sarılmasında HDP’yi koruma refleksi vardır. İnsan öldürme suçunun faillerine gerekçe oluşturma kaygısı vardır. Türkiye’yi etnik ayrımcılığın kaosuna sürüklemek için terör eylemleri yapan PKK’ya tepki göstermek yerine suçu devlete yıkma uğraşı vardır.

Oysa baştan aşağı yanlış olan çözüm süreci hakkında itiraflarda bulunan PKK’lı elebaşı Duran Kalkan, Batı ülkelerinin “savaşı sürdürün” direktiflerine uyarak süreci baltalayan taraf olduklarını söylemişti.

Barışma punduna sokulan diz çöküşün örgüte nasıl bir cüret kazandırdığı ve bunun neticesinde verilen kayıpların vahameti, tarihi bir vakıaydı. CHP bundan ders çıkarmak yerine eski yanlışlarda keramet arama gafletinde debelenmektedir.

Kuşkusuz HDP’yi korunaklı bir alan içerisine tutmak ve ona yönelen toplumsal öfkeyi paratoner gibi absorbe etmek CHP’nin siyasi sapkınlığının örtüsü haline gelmiştir.

İktidardan, bürokrasiden, hatta trollerden bile hesap soracağını söyleyen CHP, kâh “Barışma” söylemiyle kâh “Helalleşme” çağrısıyla, “Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer” herzesiyle PKK’nın taleplerini okşamaktadır.

Kılıçdaroğlu terörün siyasi uzantılarıyla sağladığı birlikteliği meşrulaştırmak için CHP’yi HDP’nin dalgakıranı olmaya mecbur bırakmıştır.

Bu CHP’de toplumun acısına ortak olmak yok. Vatanın birliğine ve bütünlüğüne vurgu yapmak yok. Bunları yapanların parti içerisinde bir yeri ve geleceği yok…