Tartışılan başıboş sokak köpekleri meselesi ve istismarları

Bugünlerde “Başıboş Sokak Köpekleri Meselesi” gündemin başlıca konularından biri… Bu gündem aslında son yıllarda hep tartışılıyor ama en çok yoğunlaşmanın yaşandığı sanırım bu son aylar oldu. İktidar, muhalefet, yazarlar, yorumcular, sanatçılar, sporcular, hayvanseverler ve çeşitli dernekler bu konuda sosyal medya yahut tartışma programlarında sık sık görüşlerini bildiriyorlar.

‘Başıboş Sokak Köpekleri’ hiç tartışmasız çözülmesi gereken bir meseledir. İnsanların canını, sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eden bu meseleye köklü ve hızlı bir makul çözüm bulunmalıdır. 4 milyon başı boş köpek nüfusundan bahsediliyor.

‘Başıboş Sokak Köpek’ saldırıları yüzünden kaç kişi öldü, kaç kişi yaralandı, kaç kişi sakat kaldı. ‘Başıboş Sokak Köpekleri’ sadece insanlara değil, diğer hayvanlara da saldırıyor. Öyle ki, geçen günlerde bir video izledim, sokak köpekleri bir köpeği aralarına almış adeta parçalıyorlardı. Birçok kere arabaları parçalayan sokak köpekleri görüntülerini de herkes izlemiştir. Sahibi olmayan, kontrol altında tutulmayan, güvenliği alınmayan her köpek tehlike arz etmektedir. Bazen de Amerikan Pitbull Terrier, Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, American Staffordshire Terrier ve American Bully gibi tehlike arz eden cins köpeklerin sahibi, önlemini almadan toplum içinde onları dolaştırması birçok tehlike yaratabiliyor. Tasmasız, ağızlıksız, kontrolsüz gezdirildiğinde bu ırk köpeklerin birçok saldırı gerçekleştirdiği arşivlerde bulunmakta ve bu tehlikeli durum da halen devam etmektedir.

Sokaklarda, caddelerde, mahallelerde, parklarda, AVM önlerinde sürüyle gezen sokak köpekleri konusu artık köklü çözüm yolları bulunarak tartışma konusu olmaktan çıkarılmalıdır.

Bu konuda etkisi-yetkisi olan her kurum bu meselenin çözümü için yan yana gelmesi büyük elzem olmuştur. Bu konuda tüm il ve ilçe belediyelere büyük görev düşmektedir. Çünkü bu mesele daha ziyade belediye odaklı proje ve görevlendirmeyle çözülecek durumdur. Tarım ve Orman Bakanlığı da bu işin hukuki ve yaptırım disiplinini elbette takip edecek.

Hükümet karar alacak, belediyeler ise uygulayan olacaktır.

Bazı belediyeler geçmişte bu konuları gününe, zamanına göre istismar etti ve oy için söz verip adım atmadılar. Bunlardan birisi de Mansur Yavaş’tır.

Mansur Yavaş’ın geçtiğimiz gün ‘Başıboş Sokak Köpekleri’ hakkında “Ben Avrupa'da hiçbir yerde sokakta sahipsiz hayvan görmedim. Eğer hayvanseverler çok istiyorsa elini taşın altına koysunlar, biz de destek oluruz sahiplensinler. Sahipsiz hayvan olmaz.” açıklamasını görünce, Nisan 2022 tarihinde biteceği sözü verilen hayvan barınağının şimdiye kadar niçin bitmediğini de sorgulamak gerekmez mi? Hem de bu konuyla ilgili 3 ihalede toplam 163 Milyon TL harcadığı halde bu hayvan barınağı niçin henüz açılmadı?

Değerli Ülküdaşım H. Kaan Kürşat GÖNÜL’ün “Mansur Yavaş; 155 Milyon TL harcandığı söylenen "modern" hayvan yaşam alanı nerede? Seçim öncesi de gündeme gelen bu sorunun cevabını vermeden, bahsedilen 155 Milyonun akıbetini açıklamadan değil mırıldanmaya konuşmaya bile hakkın yok.” şeklinde geçtiğimiz gün yaptığı sosyal medya paylaşımı da bu durumun halen sorgulandığını gösteriyor.

“Ben Avrupa'da hiçbir yerde sokakta sahipsiz hayvan görmedim.” diyerek Avrupa’yı örnek gösteren Mansur Yavaş, bu konuda niçin kendi önlemlerini almıyor? Verdiği sözleri yıllar geçmesine rağmen niçin tutmuyor? Mansur Yavaş, mesela önce Anıtkabir etrafındaki sokak köpekleriyle yüzleşebilir. Daha 1 ay önce orada yürüyüş yaparken yaklaşık 15 sokak köpeğinin saldırısından son anda arabaya binip kurtulan biri olarak bunu ifade ediyorum.

Bu konu tribünlere oynayarak, günü kurtarmaya yönelik açıklama yaparak yahut bu meseleden rant devşirerek çözülmez.

Bu mesele hem insanları hem hayvanları korumaya yönelik makul kararlarla çözülür. Yasalar, kanunlar bunun temelinde düzenlenmelidir.

Bu meselenin marjinal gruplar ve toplum arasında bir kutuplaşma yaratmadan ivedilikle çözümü bekleniyor.

“Başıboş Sokak Köpeklerinin” insanlara, diğer hayvanlara ve çevreye zarar verdiği gerçeğini kabul ederek bu meseleye gösterilecek yaklaşım, herkesi o makul ortak noktada buluşturmalıdır.

“Başıboş Sokak Köpekleri” artık mesele olmaktan bir an önce çıkarılmalıdır.