Türkiye’de Yaşam Memnuniyeti
Yaşam memnuniyeti, bir ülkede gelişmişlik düzeyinin açıklanmasında kullanılan önemli faktörlerden biridir. Geçmişte toplumun refahı kişi başına düşen Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ile ifade edilirken son yıllarda mutluluğu ve refahı ölçmeye yönelik bütüncül bir yaklaşım benimsenmiş ve konut, gelir, istihdam, topluluk, eğitim, çevre, sivil katılım, sağlık, güvenlik, iş-yaşam dengesi ve yaşam memnuniyeti gibi alanları içeren Gayrisafi Milli Mutluluk Endeksinin (GSMME) kullanılması gerektiği anlayışı kabul görmeye başlamıştır.
Yaşam memnuniyeti, bir ülkede gelişmişlik düzeyinin açıklanmasında kullanılan önemli faktörlerden biridir. Yaşam memnuniyeti öznel bir durum olup, insanın sahip oldukları ve olamadıkları ile doğrudan ilgilidir. Yaşam memnuniyeti, kişinin yaşamına ilişkin bilinçli bir bilişsel yargıdır ve bu yargının ölçütleri kişiye bağlıdır.
Günümüzde ülkeler arası gelişmişlik düzeyleri, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşam memnuniyetinin seviyesi ile açıklanmaktadır. Bu bağlamda Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK), bireylerin genel mutluluk algısını, toplumsal değer yargılarını, temel yaşam alanlarındaki genel memnuniyetini ve kamu hizmetlerinden memnuniyetini ölçmek, memnuniyet düzeylerinin zaman içindeki değişimini takip etmek amacıyla, 2003 yılından itibaren düzenli olarak yaşam memnuniyeti araştırması gerçekleştirmektedir.
TUİK’in 18 ve üzeri yaştaki bireyler üzerinde 2024 yılı sonlarında yaptığı Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre, nüfusun yüzde 49.6’sının mutlu, yüzde 35.9’unun orta mutlu ve %14.5’inin mutsuz olduğunu beyan ettiği belirlendi. Bir önceki yıla göre mutluluk oranı 25-34 yaş grubunda arttığı belirlendi.
Kadınlar daha mutlu olduğu görüldü. Mutlu olduğunu beyan eden erkeklerin oranı yüzde 46.9 iken kadınlarda yüzde 52.3 oldu.
Evli bireylerin, evli olmayanlara göre daha mutlu olduğu görüldü. Mutlu olduğunu belirten evli bireylerin oranı yüzde 52.5 iken evli olmayanlarda bu oran yüzde 44.0 olarak gerçekleşti. Evli olanların mutluluk düzeyi cinsiyete göre incelendiğinde; evli erkeklerin yüzde 49.5'inin, evli kadınların ise yüzde 55.4'ünün mutlu olduğu tespit edildi.
Bireylerin mutluluk kaynağı olan kişiler incelendiğinde; en çok ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı yüzde 72.9 olurken bunu sırasıyla yüzde 13.2 ile çocukları, yüzde 4.2 ile kendisi, yüzde 3.4 ile eşi, yüzde 3.0 ile annesi/babası ve yüzde 1.9 ile torunları takip etti.
Bireylerin mutluluk kaynağı olan değerler incelendiğinde; kendilerini en çok sağlıklı olmanın mutlu ettiğini ifade edenlerin oranı yüzde 68.3 olurken bunu sırasıyla yüzde 14.4 ile sevgi, yüzde 8.9 ile başarı, yüzde 6.4 ile para ve yüzde 1.8 ile iş takip etti.
İnsanlarımız geleceklerinden umutlu. Kendi geleceklerinden umutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı yüzde 64.3 oldu. Erkeklerin geleceklerinden umutlu olma oranı yüzde 63.6 iken kadınlarda bu oran yüzde 64.9 oldu.
İnsanlarımızın ortalama yaşam memnuniyet düzeyi kadın ve erkeklerde yüzde 57.0 oldu.
Kamu hizmetlerinden memnuniyet düzeyleri incelendiğinde en yüksek memnuniyet oranı yüzde 72.1 ile asayiş hizmetlerinde oldu. Bunu sırasıyla yüzde 67.4 ile ulaştırma, yüzde 63.2 ile sağlık, yüzde 58.8 ile Sosyal Güvenlik Kurumu, yüzde 55.9 ile adli ve yüzde 53.5 ile eğitim hizmetlerinden memnuniyet takip etti.
Ülkemizin en önemli sorunu yüzde 29.2 ile hayat pahalılığı oldu. İkinci sırada yüzde 15.7 ile eğitim ve üçüncü sırada yüzde 14.0 ile yoksulluk yer aldı.
Türkiye’nin üç tarafının denizlerle, dört tarafının hainlerle çevrili bir coğrafyada olduğu dikkate alınarak verilere bakıldığında insanlarımızın yaşam memnuniyet düzeyinin her geçen gün daha da arttığı görülecektir.
Dolayısı ile insanlarımızın mutlu olmadığı konusunda koparılan yaygaralar kalbi, gönlü, ruhu ve düşünceleriyle Türk ve Türkiye düşmanlarının kasıtlı çıkardığı yaygaradan başka bir şey değildir.