2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi - 6
Bu yazı dizisinde Türkiye’nin 21. yüzyılın küresel yarışında yerini almak amacıyla hazırladığı 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ile sanayiden dijital dönüşüme, yüksek teknolojiden yeşil dönüşüme kadar birçok alanda iddialı bir vizyon ortaya koyduğundan bahsettim.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, stratejinin tanıtımında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hedeflerini şu sözlerle ifade etmiştir: “Teknolojide bağımsızlığı en üst seviyeye çıkarmayı, Türkiye’yi hem teknoloji üreten, hem de yüksek teknolojili ürün üretimi ve ihracatında lider ülkelerden biri konumuna taşımayı arzu ediyoruz.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise strateji tanıtım konuşmasında, Türkiye'nin yalnızca bu stratejinin bir seferberlik çağrısı olduğunu ifade etmiştir: “Milli Teknoloji Hamlemizi gerçekleştirme yolunda seferberlik çağrısı niteliğindeki 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgemiz ile; Önümüzdeki beş yılda; Nükleer reaktörlerden kuantum teknolojilerine, yarı iletkenlerden yapay zekaya birçok alanda atacağımız adımlar; ülkemizi yüksek teknolojide devler ligine taşıyacak.”
Özetlemek gerekirse, bu kapsamlı strateji belgesi, beş temel ana başlık altında somut hedef ve eylemlerle yapılandırılmıştır:
Yüksek Teknoloji: Stratejik Bağımsızlık İçin Teknoloji Üretimi
Türkiye'nin yüksek teknolojili ürün ihracatını üç katına çıkararak 30 milyar dolar düzeyine ulaştırması hedeflenmektedir.
Tasarım, üretim ve Ar-Ge kapasitesi aynı anda büyütülerek, Türkiye'nin yalnızca tüketen değil, teknoloji geliştiren bir ülke haline gelmesi amaçlanmaktadır.
Dijital Ekonomi: Veriye Dayalı Üretim ve Dijital Egemenlik
2030 vizyonunda dijitalleşme, sadece teknolojik bir gelişim değil; üretimde verimlilik artışı, maliyet avantajı ve yeni ekonomi alanlarının oluşması olarak tanımlanmaktadır.
Dijital Türk Lirası, blokzincir uygulamaları, yapay zekâ ve büyük veri altyapıları, stratejinin somut projeleri arasındadır.
Yeşil Dönüşüm: Sürdürülebilir Sanayi ve İklim Uyumlu Üretim
Yeşil dönüşüm, stratejinin çevresel boyutunu oluşturmaktadır. Türkiye, sanayide karbon emisyonlarını azaltarak Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyumlu hale gelmeyi, düşük karbonlu üretimi standart haline getirmeyi ve döngüsel ekonomi ilkelerini sanayi altyapısına entegre etmeyi hedeflemektedir.
Küresel Entegrasyon: Tedarik Zincirlerinde Stratejik Yer Edinme
Türkiye, küresel değer zincirlerinde daha üst basamaklara tırmanmak ve küresel şoklara karşı dirençli bir sanayi yapısı kurmak amacıyla lojistik altyapısını, ihracat stratejisini ve yatırım çekme mekanizmalarını yeniden tasarlamaktadır.
Yapısal Dönüşüm: Sanayide Verimlilik, Esneklik ve Kapsayıcılık
Verimlilik artışı, büyük veri temelli karar destek sistemleri, yeni sanayi finansman modelleri ve bölgesel kalkınma projeleri ile sanayinin altyapısı güçlendirilmektedir.
Sonuç olarak belge, geleceğin Güçlü ve Lider Ülke Türkiye’si için “Stratejik Bir Yol Haritası” niteliği taşımaktadır. 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi, Türkiye'nin yalnızca ekonomik değil, teknolojik, çevresel ve sosyal olarak da sürdürülebilir bir kalkınma modeli kurmasını hedeflemektedir.
Plan yapmak başarının yarısıdır. Bu stratejinin %100 başarıya ulaşması kadar önemli olan, bu şekilde detaylı bir yol haritasının ortaya konmuş olmasıdır.
