Ülkemizde hakem eğitimleri, son yıllarda sadece pozisyon değerlendirmeleri üzerine yoğunlaştı. Hangisi elle oynama? Hangisi sadece faul? Hangisi sarı kart? Hangisi kırmızı kart? Bu sorular ile uğraşırken, hakemliğin, yöneticilik özelliği üzerine kimse eğilmedi. Bunun sonucu olarak da hakemlerimiz, hemen her hafta kural hatası ve benzeri olayları yaşıyorlar.

Uzun süren sakatlık döneminden sonra, cumartesi günü Alanya’da yeniden Süper Lig’e dönüş yapan Zorbay Küçük’ün, maçı tatil etme aşamasında dışarıya verdiği fotoğraf çok üzücüydü. Ne yapacağını bilmeyen, teknik adamlarla ayrı ayrı toplantı yapma gereği duyan, birileriyle telefon konuşması yapan temsilciden talimat almış havası yaratan görüntüler, Zorbay Küçük ve hakemlik otoritesi adına esef vericiydi. Maçı tatil etme, geçici olarak durdurma, maç öncesinde ve maç esnasında karşılaşılacak problemli durumlar konusunda ne yapılacağı, eğitimlerde maalesef yer almıyor. Bu nedenle de, üst düzey yeteneği olduğuna inandığımız Zorbay Küçük gibi yeni nesil hakemler, bu tür durumlarda ne yapacağını şaşırıyor.

Futbol oyun kuralları bilgisi, hakemler için son derece önemlidir. Hakemler oyun kuralları kitabını yemiş, yutmuş olmalıdırlar. Oyun kuralları sınavlarının, son yıllarda sadece yasak giderme amacıyla yapılmasının sonuçlarından biri de sık yaşanan kural hatalarıdır. Bu tür hataları diyelim ki hakem atladı, sahadaki diğer hakemler neden müdahil olmazlar? Onlar da mı kural bilmiyor? Yoksa hakemlikte başarı için son derece önemli olan “Ekip ruhu” anlayışı mı kayboldu? Eğer bir hata, ya da başarısızlık varsa, bundan bütün ekip sorumlu olmalıdır.

Kural hatası problemleri, genelde topun oyun dışı olmasından sonra oyunun yeniden başlaması aşamasında oluyor. Pazarspor-Eyüpspor maçında, köşe vuruşu yapıldığı sırada sahada iki top olması, Ümraniye-Samsun maçında, hakem atışından sonra topun iki oyuncuya değmeden rakip kaleden içeri girmesi son 5 günde yaşadığımız iki örnek.

Şimdi ne olacak?

Bir sürü prosedürden sonra, MHK konu hakkında teknik görüşünü bildirdikten sonra, kararı TFF yönetim kurulu verecek. Bu federasyonun daha önce bu tür konularla ilgili verdiği kararlara baktığımızda, oyun kurallarını ve IFAB dan gelen sirkülerleri fazla dikkate almadığını görüyoruz. Karar aşamasında ise lobisi kuvvetli olan takımların avantajlı olduğu da bir gerçek.

Kural hatası tartışmalarının daha da çoğalmaması için, Merkez Hakem Kurulu’nun eğitimlerde bu tür konuları öncelikli olarak gündeme alacağını düşünüyorum.