13 yıllık genel başkanlığını kolay lokma bir adaya kaptırdıktan sonra kendisine siyasi ofis açan Kemal Kılıçdaroğlu anlaşılan o ki yaslı gidip şen dönmek için düğmeye bastı.

Kemal Bey Özgür Özel yönetiminden seken, sonraki süreçte sekecek olan milletvekillerinin, belediye başkanlarının çekim merkezi haline gelerek kendisini CHP’de yeniden liderlik koltuğuna taşıyacak atıl kadroların yolbaşçılığına oynuyor.

Ankara’da kurduğu gibi İstanbul’da da siyasi ofis kurarak durduk yere bu kadar masrafa girmesinin CHP’ye daha güçlü bir şekilde dönmekten başka bir amacı olmasa gerektir.

Eh… Hakkı da var.

Çünkü kendisinin koltuktan düşürülmesinden başka CHP’de yaprak bile kımıldamadı.

CHP Genel Başkanlığı koltuğunu doldurabileceğine dair kimsede sağlam bir izlenim bırakmayan Özgür Özel Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP manzaralı siyasi konumunu da sahiplenerek Kılıçdaroğlu’nun kötü bir taklidi olmaktan öteye gidemiyor.

Kurultay konuşmasında PKK’lı Selahattin Demirtaş’a, kayyum atanmış HDP’li belediye başkanlarına selam ve sinyal gönderen Özgür Özel “Bir Opera Gecesi” isimli opera gösterisinde HDP eski Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve yardımcılarıyla siyasi aile fotoğrafı vermeyi de ihmal etmedi.

Kadıköy Belediyesi’nin opera sahnesinde düzenlenen gecede Pervin Chakar ve piyanist Paolo Villa sahne aldı.

Basına yansıyan bilgilere göre operacı Pervin Chakar geçmişte “Mecburi bir sürecin sonunda Türklerle aynı toprakları paylaşıyoruz. Onların dillerini öğreniyor ve konuşuyoruz. …Tekrar etmekte fayda var mesele statü meselesi, Kürtlerin devleti yoksa Kürt soprano da olmaz Kürt besteci de olmaz" gibi sözler kullanmış bir Kürdistan sevdalısı.

Zaten bir platforma tüm programları Kandil tarafından düzenlenen HDP’liler misafir olarak davet ediliyorsa orada muhakkak yıkıcı faaliyetlere hizmet eden birilerini destekleme amacı vardır.

Orası sanat kisvesiyle bir araya gelmiş bölücülerin birbirleriyle hasbihal ettiği bir mekândan fazlası değildir.

Özgür Özel de geceye giderken yanına HDP kontenjanından CHP’de bulunan ve Türk ordusunun köylüleri helikopterden attığını söyleyen Sezgin Tanrıkulu’nu alarak sanata olan düşkünlüğünü iyice belli etmiş.

Bu da yetmiyormuş gibi Kürdistan sevdalısı Pervin Chakar’ın elini yalayarak HDP’ye siyasi köleliğini bildirmiş.

CHP’deki bu manzara meşhur “Ağam biz bu tezeği niye yedik” fıkrasından farksız.

Partide Kemal Kılıçdaroğlu’nun çizdiği yol haritası, siyasi networkü, söylemleri olduğu gibi sürdürülecekse neden “değişim” feryatları kopartılarak genel başkanlık seçimi yapıldı?

7-8 parti birleşerek Kemal Kılıçdaroğlu’nu ortak aday gösterdiği halde Cumhurbaşkanı Erdoğan bu zamana kadarki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oyu bir kez daha aldıysa CHP’nin yeni yönetiminin yanlışları düzeltmeye odaklanması gerekmez miydi?

Demek ki Özgür Özel’e göre partinin takip ettiği yol doğruydu ama şoför kabiliyetsizdi. Bunun için de Kemal Bey’in bile tevessül etmeyeceği bir şekilde Kürdistan sevdalısı sözde bir sanatçının ellerini yalama gereği hissetti.

Elbette Özgür Özel midesi el verdiği ölçüde bölücülerin elini veya ayağını yalama hürriyetine sahiptir. Fakat amaç Cumhuriyeti kuran CHP’yi kurucu değerlerine döndürmek, CHP’yi uzun yıllar sonra yeniden iktidara taşımaksa, Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarını öpme-yalama işlerinin dönüp dolaşıp varacağı yer, ağayla marabanın “Biz bu tezeği neden yedik” hikâyesidir.