Pandemi arasından sonra oynanan 6 maçın en başarısız, tesadüf bu ya Sarı Kırmızılı iki takımı karşılaştı. Birisi geçen iki sezonun şampiyonu, diğeri İzmir’in tek temsilcisi…

Şampiyonluk rüyasını görürken 8 maça varan galibiyet hasretini gidermek için çıktı sahaya Galatasaray. Ne üstle, ne altla ilgisi olmayan santrforsuz Göztepe’nin hedefi de alacağı bir prestij artısıydı. Galatasaray, seyircisiz de olsa ev sahibi ‘büyük’ takım olmanın havasıyla baskılı başladı. Orta sahada daha çok topla oynadı. Uzaktan şutlar, bazen de duran toplardan umut bekledi. İlk yarıda hiçbirini başaramadı. İkinci yarının başında VAR destekli hakem hediyesi penaltı, tekrarıyla birlikte önce Adem Büyük, ardından Younes Belhanda tarafından gole dönüştürülmedi. Sonrasında gelen şans golü… Rakibin attığı ve yine hakemin VAR destekli gol iptali de Göztepe’nin pozisyonlarını eksiltmedi. Konuk takımın inatçı baskısıyla bulduğu golün hemen ardından, Emre Akbaba’nın ustalara yakışır serbest vuruş golüyle Galatasaray bir kez daha öne geçti. Direkten dönen rakip şutunun ardından uzatmanın uzatması gol…

Sonuçta Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, “Bir yerlerden uyarılıyoruz” dediği kötü gidişi skor olarak belki durdurdu, ancak, uyarının karşılığının verildiği asla söylenemez. Bir hafta önce sahaya kaptan çıkan Emin Bayram forma göremiyorsa, uzatma dakikalarında tek forvetin yerine üçüncü stoper skor korumaya alınıyorsa, yalnızca günün kurtarıldığı söylenebilir.