Bir kere şunu net olarak yazalım…

Seyircisiz maçın hiçbir zevki yok. Bizler konsantre olamıyoruz, zevk almıyoruz, futbolcular ne yapsın ? O coşkulu atmosfer olacak ki, Trabzonspor’lu futbolcular alışkın oldukları heyecanı sahaya yansıtsın, istediği oyunu oynasın. Düşünsenize tribünlerden destek ve güç alan Abdulkadir Ömür, Nwakaeme, Obi Mikel, Novak ve Ekuban gibi tekniği güçlü futbolcuların neler yapabileceğini… Sadece tribünler miydi Trabzonspor’un dünkü maçtaki dezavantajı…

Sezon başı Avrupa maçları hep sıkıntılı olur… Hazır değilsindir, futbolcular daha birbirlerine tam olarak alışmamıştır. Yeni futbolcularla, eskiler bütünleşmemiştir. Oyun sisteminin oturması için resmi maç gerekir. Hele bir de rakibin senden 4 maç öndeyse, işin zor olur… Onun için hep deriz ki, lig başlamadan yapılan maçların “Günahı” olmaz… Kimseyi suçlayamazsın, ne futbolcuları, ne de teknik heyeti.

Normal bir Hüseyin, hiç o golleri yer mi ? Panter kesilir, aslan olur, alır o topları. Yeterli maç tecrübesi yaşasa o Novak, o Pereira kanatlardan bindirip, rakibin soluğunu kesmez mi ? Hoseini ve genç Hüseyin rakiplerini böyle kaçırır mı ? Obi Mikel arkadaşlarını yeteri derecede tanısa o yumuşak ayaklarıyla topu onlarla buluşturmaz mı ? Abdulkadir Ömür, hızıyla rakiplerine çimleri yoldurtmaz mı ? Sezona ısınmış bir Nwakaeme, bir Sosa, bir Ekuban böyle mi oynar ? Elbette hayır…

Dedik ya, ne Pereira çıkabildi kanatlardan, ne de Novak. Belki de Ünal hoca tam hazır olmadıkları için “çıkmayın” dedi. Kanatlar çok çıkmayınca Abdulkadir Ömür ve Nwakaeme topu rakip alana ferdi kabiliyetleri ile taşımak zorunda kaldılar. Yoruldular, yalnız kaldılar, en az üç rakipleri ile boğuşmak zorunda kaldılar, Ekuban’a yeterli desteği sağlayamadılar.

Obi Mikel çok iyi bir kumaş. Bilekleri yumuşak, oyunu iyi açıyor. Belli ki yokluktan, Ünal hoca onu 6 numarada kullanmayı denedi. Ama gördüğümüz o ki, Obi Mikel’in asıl yeri 10 numara. Bordo Mavili takıma o mevkide daha yararlı olur, arkadaşlarını attığı paslarla daha çok besler diye düşünüyoruz. Şu bir gerçek, Karadeniz ekibine bir ön libero şart, ya da Abdulkadir Parmak, ikinci yarıda olduğu gibi bu alanda değerlendirilebilir. Sörloth için de olumlu cümleler yazabiliriz. Bu takıma büyük katkısı olacağı görüldü dünkü maçta.

Attığı usta işi beraberlik golünde de bunu net olarak gösterdi. Şimdi bu maçın birde Trabzon ayağı var. 40 bin taraftar ile coşacak, maçlara ısınmış bir Trabzonspor olacak rövanşta. Arkadaşlarına daha çok alışmış Obi Mikel ve Sörloth’u olacak. Fırtına gibi esecek Abdülkadir Parmak’ı, Nwakaeme’si , zımba gibi gençleri olacak sahada...

Üstelik Trabzonspor’un nice devleri eli boş göndermiş koskoca, anlı-şanlı bir tarihi var. Sparta Prag da, o tarih sayfalarında yerini alacaktır. Avrupa’ya yeniden hoş geldin Trabzonspor… Heyecan verdin, mutluluk verdin…