Gıda bulamadıkları için gözlerinin gördüğü ve akıllarına gelen her şeyi yemek zorundalardı. Açlıkla savaşıyorlardı. Sokakta açlıktan ölen insanların cesetleri, kucağındaki bebekleri açlıktan ölen annelerin feryatları...

Büyük açlık yıllar ne kadar anlatılsa da yaşananların boyutunu ve gerçekliğini hiçbir zaman yeterince gözler önüne seremez.

Trajedinin boyutu bazen yaşanmış olaylardan ziyade rakamlara takılıyor. Fakat Kazakistan'da yaşanan büyük açlık hem sayı hem acı bakımından dayanılmaz bir örnektir. 1929-1933 yılları arasındaki kıtlık yıllarının SSCB'de en büyük darbe vurduğu ülkelerden biri de Kazakistan'dır. Rakamları konuşacak olursak yalnızca bu tarih aralığında açlıktan ölen insanların sayısı 2 milyonun üzerindedir. Öyle hikâyeler var ki, dinleyince insanlığımızdan utanır hâle gelmekteyiz, beynimizden vurulmuşa dönmekteyiz.

Her Kazak gibi Kazakistan'ın Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in ailesi de bu felaketi acı bir şekilde tecrübe etmiştir. Cumhurbaşkanı'nın dedesi açlıktan vefat etmiş, evlatları yani Tokayev'in babası ve akrabaları yetimhanede büyütülmüş. Açlığın boyutu öyle bir durumdaymış ki, yetimhaneye sığınan çocuklar uzun süre gıda alamadıkları için verilen bir tas çorba bile küçük bedenlerine iyi gelmemiştir. Uzun zaman aç kalan insanlara verilen yemek zehirlenmelere sebep olmuş, karınları şişmiş, vefat etmişlerdir.

Sadece bir hikaye açlık yıllarının acısının boyutunu anlamamıza yeter. Ağaç kabuğu, böcek, ot bile tükenmiştir. Açlık yalnızca insanları değil, hayvanları da etkilemiştir. Halk gıda bulmak için yollara dökülmüştür. İşte böyle bir ortamda bir anne üç yavrusunu yanına alıp gıda arayışına çıktı. Aniden karşılarına çıkan kurdun şokunu yaşayan anne şaşkınlık ve korku içerisindeydi. Dünyanın en zor kararını vermek üzere olduğunu hissetti ve insan yalnızca bu hissin ağırlığıyla dahi ölebilir. Anne kendi canından geçmişti geçmesine ama az sonra ya tüm çocuklarını kaybedecekti ya da... Anne kucağındaki yavruyu kurdun önüne atıp diğer çocuklarının yaşamasını sağladı. Kurtulan çocuklardan biri Kazakistan'ın tanınmış Türkolog, yazar ve bilim adamlarından olan Mekemtas Mırzahmetulı'ydı.

Açlık yıllarının unutulmaması adına Kazakistan yeterli çalışmayı yapmıştır. Hatta Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in talimatıyla "Belgelerle Açlık Felaketi" isminde bir kitap basıldı. Elbette bin gibi sınırlı bir sayıda basılan bu yayın yeterli değildir. Bu yayınların daha fazla olması ve çeşitli dillerde yayınlanması, hatta internet sayfalarında paylaşılması tarihimiz için önemlidir.

Bu yılları idrak etmek adına Türkiye'de Bengü yayınlarından çıkan Smagul Elubay'ın "Arasat Meydanı" romanı da incelenebilir.