Terörist İsrail’in terörist Başbakanı olan Binyamin Netenyahu, Gazze’de işledikleri kitlesel katliamları kutsal kitapları Tevrat’a dayandırarak “Kutsal kitabımız diyor ki ‘Amalika’nın sana yaptıklarını hatırlamalısın’” ifadelerini kullandı.

İslam Ansiklopedisi’nin Amâlika başlıklı bölümündeki bilgilere göre “Milattan önce XI. yüzyılın son çeyreğinde İsrail Devleti’nin kurulması üzerine, İsrailoğulları’nı devamlı surette taciz ettikleri anlaşılan Amâlekîler’in tamamen ortadan kaldırılmasına karar verilmiş ve “erkekten kadına, çocuktan emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsinin hiç ayırt edilmeksizin öldürülmesi” şeklinde verilen bu kararın Rab Yahova’nın emri olduğuna inanılmıştır (I. Samuel, 15/3). Bu katliam kararı yalnız semiz hayvanlar hariç tamamen uygulanmış ve ele geçirilen memedeki çocuklar dahi öldürülmüştür” deniliyor.

Amalikalıları yahut Amâlekîleri bugünkü Filistin halkıyla özdeşleştiren Binyamin Netenyahu, yıllardır uyguladıkları ve bundan sonra da sürdürecekleri soykırım politikasının yol haritasını böylece ilan etmiş oluyor: Erkekleri, kadınları, memedeki bebekleri, onları emzirenleri, hatta o topluluğa ait hayvanları bile katletmek…

Soykırımın 27’nci gününde öldürülen çocuk sayısının 4 bine dayanması, şu ana kadar canına kıydıkları bebeklerin 133’ünün bir yaşını bile doldurmadığının ortaya çıkması, hastanelerin, silahsız insanların bulunduğu mülteci kamplarının acımasızca bombalanması Netenyahu yönetiminin bu coğrafyanın başına bela olan ruh hastası bir ekip olduğunun göstergesidir.

İsrail yönetiminin kan yürümüş gözleri kundaktaki bebeği bile düşman olarak sınıflandırıyor. Filistinli çocuklar büyüyüp de direnişin saflarını doldurmasınlar diye erkenden vuruluyor.

Kanal 14 adlı İsrailli yayın kuruluşu da öldürülen binlerce Filistinli kadın, çocuk ve bebeği, ‘etkisiz hale getirilen teröristler’ kategorisi içerisinde haberleştiriyor.

Aralarındaki vicdanlı bir azınlık dışında, insanlık değerlerine düşman bir toplulukla aynı coğrafi bölgeyi paylaştığımız gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Karşımızda, bebekleri katletmenin ilahi bir emri olduğuna inanan canavar bir güruh var.

Karşımızda, birden fazla aklın egemen olduğu kurumsal bir yapılanma, ortalamayı aşan bilgi seviyesinin temsil edildiği bir devlet mekanizması yok.

İsrail yönetimi bir devlet değil, insanlık düşmanı haydutlardan müteşekkil bir suç şebekesi. 

Kan yürümüş gözleriyle bebeklere saldıran bir yapıya kim devlet diyebilir?

Siyonist damarın güçlü olduğu ABD’de Temsilciler Meclisi’nin Evanjelik Başkanı olan Mike Johnson da "Tanrının, İsrail'i kutsayan milletleri kutsayacağını biliyorum" diye bir açıklama yaparak İsrail’in işlediği tüm insanlık suçlarının arkasında olduklarını beyan ediyor.

İsrail’in kudurmuşluğuna İspanya dışında tepki gösteren bir Avrupa Birliği üyesi devlet de henüz çıkmış değil.

Kundaktaki bebeklere kıyanlar, bu kıyıma destek verenler, kimi zaman sessizlikleriyle kimi zaman türlü gerekçelerle İsrail’i koltuklayanlar bu coğrafyanın hafıza kayıtlarına bir bir geçiyor.

İsrail, Amerika, Avrupalı devletler bu toprakların masumiyetini el birliğiyle boğuyorlar. Sahneyi terk etmek zorunda kalacakları gün İsrail’in boynuna takılacak olan sicimi ilmek ilmek kendi elleriyle örüyorlar.