Son zamanlarda böyle oyuna başlayan Fenerbahçe izlememiştik. Konyaspor’un açık oyunundan mu, yoksa futbolcuların isteklerinden mi bilinmez. Ama sahada bambaşka bir Fenerbahçe vardı. Pres, Konyaspor ceza sahasından başladı, orta sahada sürdü, rakibe nefes aldırmadı, Sarı Lacivertli futbolcular.

Mert Hakan bir başkaydı, Szalai harikaydı, Osayi istediği topları aldı, Gökhan, Valencia, Sosa, Novak ve Serdar oyuna hep olumlu yönde katkı verdi. Canla başla mücadele ettiler. Ama bir Pelkas vardı ki, tartışmasız bu takımın 10 numarası odur. Hem forveti üçledi, hem orta sahayı destekledi, hem de Osayi’nin golünde asisti yaptı. İşte gerçek asist budur. Umarız sakatlığı ciddi değildir. Bu arada Altay’ı da unutmayalım. Yine kritik toplarda kalesinde devleşti, genç kaleci.

Şimdi Teknik Direktör Erol Bulut’un şu iç saha maçlarına çözüm bulması gerekiyor. Bir takım nasıl olur da deplasmanda farklı, sahasında farklı bir oyun sergiler, buna çare üretmesi gerekir.

Erol hoca, sahasında oynadığı maçlarda, kapanan takımları çözmek için ceza alanı içerisine mutlaka iki adam sokmalı, rakip defansları dağıtmalı.

Eğer içerideki maçlarda da böyle önde baskı kurup, ceza alanında çift santraforla rakibin dengesi bozulursa, işte o zaman galibiyetler serisi gelir.

Öyle veya böyle, Fenerbahçe özellikle deplasmanda topladığı puanlarla, zirve inadını sürdürüyor. Ve görünen o ki, ne Erol hoca, ne de futbolcuların bu işin peşini bırakmaya niyeti yok. Tabi Fenerbahçe’de “aklar-karalar” deplasmandaki Beşiktaş maçında ortaya çıkacak. Bakalım aynı oyunu İnönü’de de oynayabilecekler mi ?

Göreceğiz.