Fare çuvalı teorisi

YAYINLAMA:
Fare çuvalı teorisi

“Fare Çuvalı Teorisi” olarak bilinen bir metafor…

Anadolu’nun bir ilinde ziraat mühendisi olarak çalışan bir adam, Ankara’ya gitmek üzere trene biner. Tren kompartımanın da yanına yaşlı bir köylü çiftçi oturur. Mühendis, çiftçinin ayakları arasında bir çuval olduğunu fark eder ve yol boyunca çiftçi, her çeyrek saatte bir çuvalı çevirip içindekileri karıştırır, sonra tekrar ayakları arasına yerleştirir. 

Bu durum yolculuk boyunca devam eder...

Mühendis çiftçinin bu hareketini garipseyerek çuvalın hikâyesini sorar. Çiftçi, “Fareleri yakalayıp bunları Ankara’daki Ulusal Araştırma Merkezi’ne satıyorum; orada laboratuvar deneylerinde kullanılıyorlar” der.

Mühendis, “Peki bu çuvalı neden sürekli çevirip sallıyorsun?” diye sorar.

 Çiftçi, “Bu çuval farelerle dolu, eğer çuvalı çeyrek saatten fazla sallamaz ve çevirmezsem fareler rahatlayacak ve yerleşecekler. Bu durumda, onların gerginlikleri azalacak ve çuvalı kemirip delmeye başlayacaklar. Bu yüzden onların korku ve gerginliklerini artırmak için her çeyrek saatte bir çuvalı sallıyorum. Böylece birbirleriyle çatışırlar, içgüdülerine kapılırlar ve çuvalı unuturlar, ta ki Araştırma Merkezi’ne varana kadar” der.

Mühendis, çiftçinin düşünce şekli ve (Fare Çuvalı Teorisi) karşısında şaşkınlığa uğrar. 

Fare Çuvalı Teorisi; AB, ABD, İngiltere vb. topluluk ve ülkelerin ülkemize karşı uyguladığı siyasi tuzakları çok güzel anlatan bir metafor... 

Ne zaman ülkemiz, huzur ve istikrar hissetmeye başladığında, DOST! KARDEŞ! MÜTTEFİK, STRATEJİK ORTAKLARIMIZ (!) (?) (…) içerden ve dışarıdan çuvalı sallıyorlar kendi maşası olan devşirme güruh ile fitneler başlatarak iç huzurumuzu bozup şer odaklarının terörü azıyor !..

Bu metaforu sadece siyasi tuzaklar olarak düşünmeyelim. Günümüzde bu metefor ülkemiz tarımı içinde son derece geçerlidir. Ülkemiz tarımı karşıtı Lobi ve Propagandalar genelde yok gibi görünür.  Ama bütün bakanlıklar arasında Lobi ve Propagandalar ülkemiz tarımında içten içe uygulanabilirliği en fazladır. 

Biz ülke olarak, ülkemiz tarımı paydaşları olarak bu durumu iyi anlamalıyız. Ne zaman ülkemiz tarımı; yerli ve milli atılımlara eğilim gösterse, iyi şeyler uygulanmaya başlansa ya da niyet edilse veya bu eğilimler artış gösterse, Lobi ve Propagandalar devreye girer.

“İthalat” (dışalım) kelimesinin kullanımı ertelendiğinde, üretim potansiyeli artırıldığında uzun dönem planlama konuşmaları yapıldığında, bitkisel üretim ve hayvancılıkta ithalat yapılmayacak söylemleri duyulduğunda, Lobi ve Propagandalar devreye girer.

Bakan, bürokrat vb. yöneticilerin ülkemiz yararına milliyetçi uygulamalar dile getirdiklerinde, tarım adına güzel şeylerin uygulanmasına niyet edildiğinde, huzur ve istikrar hissedilmeye başlandığında, Lobi ve Propagandalar devreye girer

Özellikle içerden çuvalı sallarlar. Kendi maşası olan devşirme güruh ile fitneler hemen bakan ve bürokratların başarısız olduklarını yaygara yapmaya başlayarak öncelikle iç huzuru, çalışma şevklerini kırıp kendi gruplarına hizmet edecek kişilerin önünü açma çabası içine girerler.

Son söz: Millet olarak, karar vericiler olarak, bakan, bürokrat ve yöneticiler olarak “çuvalı kemirip delme” gerekliliğini unutuyoruz...

FİKRİ HÜR, İRFANI HÜR VE VİCDANI HÜR NESİLLER…

Cumhuriyetimizin 101’inci yıldönümünü bir taraftan büyük bir şevk, heyecan ve gururla; diğer taraftan ise meydana gelen terör hadisesinden dolayı hüzünle idrak ediyoruz.

Dozu ve etkisi sürekli genişleyen, destek ve himaye görerek yayılan, ilave olarak terörle arkalanan etnik temelli fitnenin en başta Cumhuriyet’in yaşaması konusunda büyük bir tehdit olduğu şüphesizdir. Herkes bilmeli ve unutmamalıdır ki, Türk milleti son vatanında ettiği 101 yıllık yemininden şartlar ne olursa dönmeyecek, bin yıllık kardeşlik hukukunu ihlal etmeyecek ve ihanete sevineceği imkânı inşallah sunmayacaktır.

Küresel güçlerin yedeğinde ve gölgesinde olanların, bu gerçeği akıllarından çıkarmaması şüphesiz hayırlarına olacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle, büyük Türk milletinin Cumhuriyet Bayramı’nı içtenlikle kutluyorum.

Muazzam mücadelelerle fikri hür, irfanı hür ve vicdanı hür nesillerin yetişmesini temin eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm kurucu kahramanları saygı ve minnetle yâd ediyorum.

Vatan uğruna gözlerini kırpmadan kendilerini feda eden aziz şehitlerimize ve bütün vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.

Hepsinin ruhları şad, mekânları cennet olsun.

Kalın sağlıcakla…

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...