Şeytani Aklın Gazze Planı
Beyaz Saray’daki görüşmede Gazze kasabı Netanyahu’nun sandalyesini düzelten ABD Başkanı Donald Trump, ABD’nin İsrail’e uşaklık derecesindeki sadakatini bir kez daha gösterdi.
Dünyanın süper güç ülkesi olan ABD liderinin nezaketen bile olsa yabancı bir devletin başbakanının sandalyesini düzeltmesi sıradan bir iş değildir. ABD’de başkanların halktan oy alarak seçilmekten çok, Siyonist sermayeye kölelik etmek için atandıkları bilinen bir şeydir.
Amerikan başkanları, Siyonist lobilerin, silah baronlarının, finans çetelerinin işlerini yürüten bir kurulun başkanıdırlar. Trump da, Biden da, onlardan önce gelenler de, onlardan sonra gelecek olanlar da farklı maskeler taksalar da aynı şeytanî aklın kontrolündedir. Düğmeye basıldığında konuşurlar, emredildiğinde savaş açarlar, yeri geldiğinde katilleri aklarlar. Yoksa 20 bini çocuk 50 bin insanı katleden kanlı bir katilin sandalyesini altına çekmek için bu kadar hevesli olurlar mı?
Şimdi çıkmış Donald Trump, Gazze’yi Filistinlilerden temizleyip İsrail’e devredecek olan şeytani bir planın güzellemesini yapıyor. İsrail, Gazze şeridini ABD’nin kontrolüne bırakacak, ABD de Gazze’nin potansiyellerini ortaya çıkararak orayı yaşanabilir bir yer yapacakmış. Bu sırada Filistinliler de topraklarını terk ederek başka ülkelerde mutlu, mesut bir yaşam süreceklermiş. Plana bak! Herhalde bu, küstahlıkta ve zalimlikte varılabilecek son noktalardan birisidir. Filistin halkı böyle zorbalıklara boyun eğecek olsaydı binlerce insanını zulme kurban verdiği halde zalimlerin karşısına dimdik bir mücadele azmiyle çıkar mıydı?
ABD Başkanı Trump’ta bunu düşünecek akıl fikir yok mu?
Ama görülüyor ki Dünya’nın kaderi resmen delilerin eline terk edilmiş haldedir. Gelgelelim bunlar öyle bildiğimiz türden deliler değiller. Bunlar, kural tanımayan, insan hayatına zerre kıymet vermeyen, savaşın kan kokusunu servete çeviren şeytani zihinlerdir.
Her bombanın arkasında bunlar var. Her çocuğun gözyaşında bunlar var. Ortadoğu'nun haritasını kanla çizen bunlar. Filistinlileri açlığa, yoksulluğa, ölüme mahkûm edenler bunlar. Gazze'yi bir açık hava hapishanesine çevirip, "Burası medeni dünya için bir tehdit" diye şikâyet eden de bunlar.
Filistin halkı yüz yıllardır burada yaşıyor. 1948’de Batı’nın şımarık çocuğu olarak Ortadoğu’ya sokulan İsrail ise bu coğrafyanın bağrına saplanmış bir hançerden farksız. Onlar Filistinlileri öldürüyor, Filistin topraklarını işgal ediyor, bölgeyi savaşlarla, yıkımlarla, kan gölüne çeviriyor. Batılı destekçileri de çıkıp her şeyin sorumlusu olarak Filistinlileri suçluyor.
Saldırgan olan kim?
Çocukları kafalarından vuran kim?
Bombalarla camileri, okulları, hastaneleri havaya uçuran kim?
Açlıktan ölen bebeklerin mümessili kim? İsrail değil mi?
Eğer birilerinin bulundukları yerlerden çıkarılması Ortadoğu’ya barış getirecekse, bu kişiler Filistinliler değil, İsrailli işgalciler olmalıdır. Çünkü asıl ur, asıl kanser hücresi ve bölgenin en büyük istikrarsızlık kaynağı İsrail’dir. ABD ve Batı da, ya bu zulme ortak olmaktan vazgeçecek ya da tarih önünde bu insanlık suçunun parçası olarak yargılanacaktır.