Sol’un Gazze duyarsızlığı ve ikiyüzlülüğü
Siyaseti, ilişkileri, söylemleri, eylemleri her yönüyle şaibe barındıran CHP hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı son kurultay hakkında "Şaibeli kurultay" incelemesi başlatmış. Bu soruşturmanın sonucu ne olursa olsun, CHP’nin son kurultayındaki Ekrem İmamoğlu şaibesinin kıyamete kadar kalkmayacağından eminim… Sen Anavatan Partisi'nden gel, Devrimci Kemal'i kapının önüne koy. Sol’un nankörlüğü de böyle bir şey işte…
Neyse ben bugün Sol’un başka bir nankörlüğüne değineceğim. Gerçi o nankörlüğü İsrail Gazze üzerinde vahşet başlattığı günden bu yana yazıyorum. Biliyorsunuz Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan başta olmak üzere Sol'un birçok sembol ismi Filistin'deki kamplarda silahlı eğitim almıştı. Yani bu Sol Filistin’in yıllarca ekmeğini yemiş, suyunu içmişti. Fakat Sol'un siyasi partileri, medyası, yazarları, yorumcuları, trolleri İsrail'in vahşetlerini görmezden geldi. Hatta Türkiye’de İsrail’in Gazze vahşetini lanetleyenlerle dalga geçtiler. Siz hiç Sol'un medyasının İsrail'in mazlum insanlar üzerindeki vahşetlerini dünyaya duyurmak, vahşeti lanetlemek gibi bir işlev içinde gördünüz mü?
Dostlar alışverişte görsün hesabı, elbette geçmişte Gazze hakkında açıklama yaptıkları günler oldu. Ama hepsinde de sırf iktidar karşısında kendilerine siyasi malzeme oluşturmak için yaptılar. Yürekten gelen vicdan/merhamet duygularıyla ölen mazlumlara ve çocuklara sahip çıkmadılar. Umarlarında bile olmadı…
Şimdi ise yine Gazze laflarını eveleyip geveliyorlar. Trump'un Gazze'dekileri sürgün etme niyeti taşıyan planları CHP merkezli Sol'u Türkiye'de yine siyasi malzeme için “Ağzına Gazze'yi dolayıp, Trump'ın Gazze'yi insansızlaştırma projesine karşı ses çıkaramayanlara meydanı bırakmayacağız.” diyerek harekete geçirmiştir.
60 bin mazlum insan öldürüldü, Gazze’nin üzerine tonlarca bomba yağdırıldı. “Nankör Sol” hiç ortada görünmedi ama Gazze’deki ateşkes sonrası akıl hastası Trump’un açıklamaları sonrası AK Parti hükümetinin karşısında konum belirlemek için piyasaya çıktı.
CHP ve diğer Sol, hangi milli ve manevi bir dava söz konusu olursa muhakkak karşımızda yer almayı siyasetin kuralı sanıyor.
Azerbaycan Ermenistan ile savaşıyor. Ermenistan safından sesleniyorlar…
Türkiye, Suriye’de terör örgütü YPG’ye ve devrilen Beşar Esad’a karşı mücadele ediyor. Bunlar anında YPG ve Beşar Esat safından sesleniyorlar…
Türkiye, İsrail ile kavga ediyor. Türkiye'nin Sol'u anında İsrail'in nasıl bir dost olduğuna dair güzellemeler yapıyor. Düşünsenize Sol’un sembol yazarı ve yorumcusu Yılmaz Özdil, İsrail’in yaratık türünden vahşetleri sürerken "Türkiye nasıl oldu da böylesine Yahudi düşmanı haline getirildi? Nasıl oldu da Türk vatandaşlarının çoğu antisemitist hale getirildi? Nasıl oldu da Türkiye İsrail'i resmen soykırımla suçlar hale geldi?” diyebilmişti.
Nankör Sol’un gerçekten insanlıkla ve gerçeklerle alakası yoktur. Alakası varmış gibi yaparlarken dahi tek düşündükleri siyasi konum belirlemek ve menfaat kapmaktır.
Özgür Özel “Erdoğan, Filistin'in Gazze'den söküp atılmasına sessiz kalıyor” demiş… Oysa dünyada Gazze’ye sahip çıkma duruşunu her platformda gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan olmuştu.
Özgür Özel, Gazze’nin vatan topraklarına sahip çıkan Hamas için "Hamas bir terör örgütüdür. Terör örgütü kabul edilmemesi utanç verici." Dediğini unutmuş olmalı ki, bugün çok iddialı bu tür lafları edebiliyor.
Türkiye’nin solu ABD ve İsrail’in Suriye’de terör örgütü YPG’ye sahip çıkmasından dolayı onlara yönelik ciddi bir duruş sergilemesi mümkün değildir. Sadece Türk milletinin duygu ve düşüncelerini istismar edecek siyaset yapıyorlar.
Türkiye’nin Sol’u mazlumdan yana değil, sürekli siyasi menfaatlerinden yana konum belirler. O yüzden Gazze konusunda dün sınavdan kalmışların, bugün gevezeliği dikkate alınacak değildir.
