Özgür Özel’in çaresizliği
Cumhuriyet Halk Partisi’nin içindeki kavgalar klasik bir Türk dizisinin entrikalarını gölgede bırakabilecek cinstendir. Denizde kum, CHP’de de entrika tükenmiyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı adaylarının önseçimle belirlenmesi fikrini ortaya atmasından sonra partide Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş eksenli entrika oyunları hız kazandı.
Demokrasi havariliği gibi görünen bu önseçim hamlesinin Ekrem İmamoğlu’nun işine yaradığını bilmeyen yok. Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nu koltuğundan eden “şaibeli” değişim hareketinin lideri ve Özgür Özel’in bu pozisyona gelmesinin baş mimarı. İmamoğlu, Özel ile aralarındaki bu borç ilişkisini sonuna kadar kullanma hevesinde. Dolayısıyla CHP’de kurulacak sandığın içinden Ekrem İmamoğlu’ndan başkasının çıkacağını düşünmek hayal.
Peki, Mansur Yavaş bu hesapta nerede duruyor? Bu hikâyede ona biçilen misyon “tavşan aday” olması. Yani Mansur Yavaş’a, partisinin demokrasiyle olan samimi ilişkisini kanıtlama adına “kaybetme” rolü veriliyor. Fakat Mansur Yavaş tavşan değil, kurnaz bir tilki olduğunu göstermek için “Türkiye’nin gerçek gündemi ekonomi” sözleriyle parti içi adaylık tartışmalarını ayrı bir boyuta taşıyor.
Geçtiğimiz gün, bu süper üçlü Ankara’da 2 buçuk saate varan bir görüşme yaptı. Mansur Yavaş’ın bu görüşmede, “İkimiz de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olalım, kim ikinci tura kalırsa onu destekleyelim” formülünü masaya sürdüğü söylendi. Çünkü Ekrem İmamoğlu için CHP içindeki önseçim sadece bir formaliteyken Mansur Yavaş için imkânsız bir mücadele. Hatta Mansur Yavaş’ın “ekonomiyi konuşmalıyız” diyerek kendisini memleket meselelerine odaklanmış bir devlet adamı olarak konumlandırmaya çalışması gölgede kalmışlığını kapatma çabasının bir ürünü. Yoksa Ankara’yı yaşanmaz bir şehir haline getiren Mansur Yavaş kim, ekonomi kim?
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş birbirlerini aşağılamaya yönelik bir çekişme içindeler ve bu durum CHP içindeki makam kapma mücadelesinin vitesini yükseltecek bir zemin yaratıyor. Ekrem İmamoğlu Ankara’ya geldiğinde, basın mensuplarının “Mansur Yavaş’la görüşecek misiniz” sorusuna “İyi oldu hatırlattığınız, bir telefonla şimdi hal hatır sorarım" diye cevap vererek Mansur Yavaş’a kendi memleketinde kendisini değersizleştiren bir göndermede bulunmuştu. Bundan daha önce Mansur Yavaş ise Ekrem İmamoğlu’nun yüzüne söylemediklerini, kendisine yakın isimlere “Tek derdi kendi kariyeri ve ona çizilen rotada yürümek olana, ‘Proje Çocuk’ denir, ‘Mustafa Kemal'in Askeri’ denmez” sözleriyle kusmuştu. Yani CHP’de ortalık gergin, savaş boruları ötmek üzere…
Özgür Özel ise bu gerginliği dindirebilmek ve CHP’yi birlik ve beraberlik içinde gösterebilmek için TBMM grup toplantısında Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun el ele tutuştukları fotoğrafı havaya kaldırıyor. Özgür Özel’in bu hali aslında çaresizliğinin dışavurumu. CHP içindeki adaylık mücadelesini dışarıya “birlik” olarak pazarlamak isteyen Özgür Özel, partinin iç savaşını kontrol altına almak için daha çok uğraşmak zorunda. Çünkü hayat, fotoğraflardakilerden çok farklı.