Kalıcı çözüm, Kudüs Paktı’yla olur!

YAYINLAMA:
Kalıcı çözüm, Kudüs Paktı’yla olur!

ABD emperyalizmi tüm sınırları zorluyor. Yeniden Başkan seçilen Donald Trump, yeni bir sömürgeci akıl tutulmasıyla Grönland’ı, Kanada’yı satın almaya çalıştığı gibi Gazze'yi de devralmaktan, hatta orayı “Orta Doğu'nun Rivierası” yapmaktan, Filistinlileri Mısır ve Ürdün’e sürmekten bahsediyor. 

ABD işgalleri, darbeleri, savaşları meşrulaştırmak için bin türlü kılıf uyduran bir devlettir ama bu seferki yöntemleri düpedüz maskesiz bir zorbalıktan ibarettir. Gazze topraklarının parsel parsel pazarlanabileceğini sanan bu kapital zihniyet, Filistin davasının kanla, mücadeleyle, direnişle var olduğunu unutuyor. Çünkü onlar için Gazze, betona dökülecek sermaye, plajlara kurulacak oteller, büyük iş fırsatları anlamına geliyor. 

Trump’ın bu hezeyanları karşısında Ürdün Kralı Abdullah’ın duruşu ise tam bir zillet hali oldu. Adam Beyaz Saray’a gitti, karşısında Filistin halkını yok sayan bir plan varken el pençe divan durdu. Ne anlama geldiği anlaşılmayan bir şekilde kaşını gözünü seğirterek ABD başkanının karşısında ezildikçe ezildi. Filistin’in kaderi üzerine fütursuzca konuşulurken Ürdün’ün tarihi sorumluluğuna uygun tek bir cümle bile kurmadı. Sadece, "Mısır'ın ve Suudi Arabistan’ın ne yapacağını beklemeliyiz" diyerek kendi ezilmişliğini bastırmaya çalıştı. Beklemek mi? Oyalamak mı? Her gün bombaların altında can veren çocuklar, yakılıp yıkılan hastaneler, açlıktan ölen insanlar bekleyebilirler mi?

Ürdün Kralı’nın yakın köklerini bilenler bu teslimiyet haline şaşırmadılar. Çünkü Ürdün'ü yöneten aile, Osmanlı'ya ihanet eden Şerif Hüseyin'in torunları... Yüzyıl önce dedesi İngilizlerle iş tutup Osmanlı'yı hançerledi, şimdi torunu soydaşlarını sırtından vurarak ABD çıkarları için hizaya giriyor. Dedesi Osmanlı'nın kanıyla ihanet tahtına oturmaya çalıştı, torunu bugün Filistin'in kanıyla aynı düzenin bekçiliğine soyunuyor. 

İslam coğrafyasının kaderini, Washington’dan, Londra’dan veya Tel Aviv’den belirleyenler, Filistin halkını onursuz bir geleceğe mahkûm etmek amacındalar. Fakat bu bölgeye barış ve istikrar gelecekse,  Trump’ın deli saçması planlarıyla veya ABD’nin atadığı komprador kralların el pençe divan durarak onay verdiği dayatmalarla olmayacak. Çözüm, kendi göbeğini kendisi kesebilecek, bölgeyi emperyalist tahakkümden çıkaracak, İslam ülkelerinin tek ses, tek vücut hareket edeceği bir direniş hattı kurmaktır. Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin önerdiği “Kudüs Paktı” tam da bu yüzden yaşamsal bir öneme sahiptir. Bölge ülkelerinin bir araya gelerek İsrail’in saldırılarını durduracak, ABD’nin dikte ettiği sözde barış oyunlarını bozacak bir iş birliği kurması kalıcı bir çözümün yegâne yoludur. Kudüs, Filistin, Gazze tüm Müslümanların meselesidir, hatta İslam dünyasının namusudur. Böyle bir mesele keferenin eline bırakılır mı?

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...