Siz kim, Lider Devlet Bahçeli Bey’in projesini anlamak kim!

YAYINLAMA:
Siz kim, Lider Devlet Bahçeli Bey’in projesini anlamak kim!

Bilge Lider Devlet Bahçeli Bey, Türk siyasi tarihinde toplumu her zaman doğru hedeflere yönlendirme konusunda doğuştan sahip olduğu liderlik vasfının yanı sıra engin tecrübesi, dâhilî ve haricî düşmanlara karşı sergilediği sağlam duruşu ve en önemlisi Türk devlet aklına yön veren siyasi hamleleriyle Türk devlet geleneğinin yaşayan en önemli siyasi karakteri olarak ulusal ve uluslararası arenada önemli bir yere sahiptir. 

Yetmiş beş yılı aşan yaşamında Tük İslam ülküsü ve Türk milliyetçiliği ideallerinden asla taviz vermeyen Bilge Lider Devlet Bahçeli Bey, siyasi hayatı boyunca Türkiye’nin ve aziz Türk milletinin çıkarları ve bekası doğrultusunda hareket eden büyük bir fikrî derinliğin yanında etkin bir siyasi geleneğin vücut bulmuş hâlidir.

Bilge Lider siyasi hayatı boyunca rakiplerinin ve Türk milleti düşmanlarının saldırılarına maruz kalmış, sürekli olmadık siyasi oyunların içerisine çekilmeye çalışılmış, hakkında birçok senaryo sergilenmiş, güçsüz düşürülmeye çalışılmış olmasına karşın Bilge Lider Devlet Bahçeli Bey asla mücadeleden geri durmamış, yılmamış, yıkılmamıştır. Siyasi mücadeleler onu yorsa da hiçbir zaman yıkamamıştır. Sel ancak kayadan toz alabilmiş, yıkılmak bir yana her seferinde daha da güçlenmiş bir liderdir. 

Bilge Lider Devlet Bahçeli Bey, mücadeleyle geçen siyasi hayatının yanı sıra özel yaşamında da lüks ve şatafattan uzak kalarak toplumun bağrından çıktığını her hâliyle ortaya koymuş tam anlamıyla “Bilge Lider” olarak Türk milletinin gönlünde ve vicdanında yer almayı başarmıştır.

Bilge Lider daha önce “Askıda Ekmek Projesi”ni hayata geçirmiştir. Tamamen “gönüllük esasına dayalı” olarak “hali vakti yerinde her vatan evladı” kendisine en yakın ekmek fırınına gitmeli. Eğer 2 ekmek alacaksa 3 ekmek parası ödemeli. Bir ekmeğin askıya alınmasını fırıncıyla paylaşmalı. Fakir fukara kardeşlerim, durumu yerinde olmayan insanlarımız fırına veya ekmek satılan yerlere gittiğinde “Bana askıdan bir ekmek verebilir misin?” diyebilmeli. Böylelikle kültürümüzün dayanışma ve yardımlaşma dinamikleri harekete geçirilebilmeli. Unutmayalım ki bu proje inancımız “komşusu açken tok yatan bizden değildir.” esasına dayanmaktaydı.

Yine tamamen “gönüllük esasına dayalı” dar ve sabit gelirli insanlara katkı sağlamak ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmek için “Askıda 9 Gülek Buğday Projesi”ni başlattı. Çiftçilerin faaliyetleri esnasında önemli tarımsal girdilerin maliyetlerinden kaynaklı bazı sıkıntılar yaşandığı, bu sıkıntıların giderilmesinin tarım politikalarını yürüten kurum ve kuruluşların sorumluluğunda olduğunu belirterek; gönüllülük esasına dayalı, ekonomik durumu iyi olan tüm çiftçilerimizin, dar ve sabit gelirli vatandaşlara katkı vermek amacıyla “Askıda 9 Gülek Buğday Projesi”ne katkı sağlamaya davet etti. 

Bu projeyi anlamada sıkıntı yaşayan kesimlerin başında Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) yer aldı, maalesef. Bu iki projede “gönüllük esasına dayalı” projelerdir. Söyler misiniz, “Askıda Ekmek Projesi” kapsamında hangi kişiden, hangi fırın sahibinden gönül rızası olmadan ekmek alınmış askıya konulmuştur? Projede belirsizlikler olduğundan bahsedilmiş. Sizler merak etmeyin Lider Devlet Bahçeli Bey’in projeleri “kıvılcım olarak gidip alev olarak geri döner”. 

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), sanırsın çiftçi ile omuz omuza vermiş, çiftçilerin derdi ile dertleniyor. Bu odanın derdi hiçbir zaman ziraat mühendisleri olmadı, çiftçi olmadı, ülkemiz tarımı hiç olmadı. Şimdi çiftçi üzerinden Lider Devlet Bahçeli Bey’in “Askıda 9 Gülek Buğday Projesi”ni değerlendirmeye çalışıyorlar. Kusura bakmayın, çiftçilerin Lider Devlet Bahçeli Bey’le bir sorunu yok. Sizin saf olarak düşünüp, istediğiniz gibi istediğiniz zamanda kullanacağınız o çiftçi modeli çok değişti, kendini geliştirdi. Bilginiz olsun, “artık yeni çiftçi modeli, çiftçiyi saf görenlerle değil; çiftçiyle saf tutanlarla beraber”.

Tarım dostu okurlarım, hangi alanda olursa olsun tüm meslek örgütleri eğer bir ülkenin tarım politikasında etkili rol almayı istiyorlarsa mutlaka demokratik olmalı, bilime ve bilimsel yaklaşımı ön plana koymalı ve de bilimin gösterdiği ilkeler doğrultusunda ilerlemelidir. 

Konusunda deneyimli bilim insanlarını bünyesinde barındırmalı, tarafsız olmalı ve tarafsız kişilerce yönetilmelidir. “Ne yazık ki tarım sektöründe nefes alıp veren “Tarım mühendislerini temsil eden meslek örgütlerinden yana yüzleri hiçbir zaman gülmemiştir.”

Gerçekten Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), tarım ve meslek odaklı neler yapıyor? 

Ziraat mühendislerinin işsizlik sorunu nasıl çözülür? 

Oda olarak binlerce işsiz ziraat mühendisleri için toplantı yapıyor musunuz?

Onlara psikolojik destek veriyor musunuz? 

Oda olarak nasıl bir politika düşünüyorsunuz? (Devletin alım gücü haricinde özel sektör, kendi işini kurma gibi şu anda yaklaşık 20 bin ziraat mühendisi işsiz) Meslektaşlarıyla onları buluşturuyor musunuz?

ZMO’nun işsiz ziraat mühendisleri ile ilgili bir takip portalınız var mı? 

Yani mezun meslek bilgi sisteminiz var mı? Ziraat mühendisleri mezun oluyor, geliyor odaya kayıt oluyor siz oda olarak o kişinin işe girip girmediğini veya işten çıktığını takip edebiliyor musunuz?

İşsizlerle ilgili bir istihdam havuzunuz var mı? Size bir talep geldiğinde, şu vasıflarda bir ziraat mühendisi lazım denildiğinde oda olarak ne yapıyorsunuz? 

Mezun veya meslektaş mezun kayıt sisteminiz var mı?

Yıllar yılları kovaladı ve odanın yaptığı bahaneler içinde bahaneler bulmak...

ZMO’nun eleştirileri tamamen TARIM ve MESLEK ODAKLI olmalıdır. Çözümleyici olmalı ve çözüm yollarını gösterir olmalıdır. Oysaki ZMO amacından uzaklaşmıştır. Kişisel siyasi görüşlerini ZMO görüşü gibi yansıtmaya çalıştıkça ve beklenti içinde oldukları ana muhalefet partisinin arka bahçesinde koşturdukları müddetçe kamuoyunda karşılık bulamayacaklar, dolayısıyla tarım ve meslek odaklı olmayışları her zaman sorgulanacaktır.

“Gönüllük esasına dayalı”, “Askıda 9 Gülek Buğday Projesi”ne katkı sağlamak yerine Sayın başkan almış yaverlerini karşısına projeyle ilgili açıklama yapıyor. Ülkemiz tarımının genetik haritasını çıkarıp, “Askıda 9 Gülek Buğday Projesi” ile Türk milliyetçilerine, ülkücülere akıl veriyor benim ülkemde.

Neden sapla samanı birbirine karıştırıyoruz?

Neden gerçekleri görerek, takdir ve teşekkür etmesini bilmiyoruz?

Mevlana’ya sormuşlar o kadar yazarsın, o kadar okursun ne bilirsin? Mevlâna şu yanıtı verir:

Haddimi bilirim.

Önce haddini bileceksin, ondan sonra konuşacaksın kardeşim…

Amacınız üzüm yemekse, Lider Devlet Bahçeli Bey’in çok güzel bağları var. Bu bağda Prof. Doç. Doktoralı ve Yüksek Lisanslı Ziraat Mühendisi, Veteriner Hekim ve Gıda Mühendisleri var. Bu bağdaki değişik tatları hiçbir yerde bulamazsınız. Yok, amacınız bağcıyı dövmekse, bağ da bizim bağcı da! Anlayacağınız; tarımın, üretimin, proje yapmanın her aşamasında bizler varız, görevimizin başındayız…

Son söz: Lider Devlet Bahçeli Bey, tek yürek olmanın çabasıyla; bilime ve bilimsel yaklaşımı ön plana koyarak ve de bilimin gösterdiği ilkeler doğrultusunda; “üretimin arttırılması”, “tarımsal modernizasyon”, “çalışma modeli”, “teknolojik ilerleme” ve “verimlilik”, “sosyo-ekonomik sıkıntılarıyla karşı karşıya kalan dar ve sabit gelirli insanlarımıza bir katkı sağlamak ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmek” için, insani potansiyelimizi yükseltmenin derdindedir.

Anlatacak, dokunacak ve söylenecek çok şey var ama SUSUYORUZ; doğruluğa, dürüstlüğe, sevgiye, güzelliğe SUSUYORUZ!

Yazımı Arif Nihat Asya’nın dizeleriyle noktalıyorum:

İçsen bu sudan dostum bir daha susamazsın

Bir hâl gelir başına, ağlayamazsın, susamazsın.

Ülkemiz tarımında ne söyleyecek sözümüz bitti ne de yürüyecek yolumuz…

Kalın sağlıcakla…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...