Yalan tacirlerinin terörsüz Türkiye kâbusu
Bazı yazar-çizer takımının her meseleye karşı değişmez ön kabulleri var. Ne yapılırsa yapılsın, eğer hükümetin elinden çıkıyorsa otomatik olarak karşı çıkmak gibi bir huyları var. Şimdi de insanları, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin cesur adımlarıyla başlayıp, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın kararlılıkla destek verdiği “Terörsüz Türkiye” sürecinin altında bir bit yeniği aramaya itiyorlar. Bunlarınkisi öyle bir bakış açısı ki ülkenin terörden tamamen arındırılmasını bile komplo olarak sunuyorlar.
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil’in üç gün önceki yazısı, bu anlayışın en güncel örneklerinden birisi. Aslında yazı değil, tam bir felaket tellallığı... Yılmaz Özdil, Türkiye’nin terörle mücadelede tarihi bir eşiğe geldiğini görmezden gelerek olayları çarpıtmayı seçiyor. Terörsüz Türkiye sürecini "küresel üst aklın bir oyunu" gibi yansıtıyor. Irak’ın ardından şimdi de Suriye’de bir Kürdistan kuruluyormuş. Türkiye de bu projenin taşeronluğunu yürütüyormuş. Yazısını da “Birini çinko Irak Kürdistan’ıydı. İkinci çinko Suriye Kürdistan’ı oldu. Tombalaya herkes hazır olsun” şeklinde bitiriyor.
Sürekli komplo teorileri üretmek elbette en kolayı. Fakat asıl mesele, bu muhalif figürlerin terörün bitme aşamasına gelmesinden neden rahatsızlık duydukları! Teröristbaşı kendi ağzıyla PKK’yı feshettiğini söylerken siz yine “Ama bu bir tuzak” mı diyorsunuz? Ne yani, Türkiye sonsuza kadar PKK ile savaşsın mı istiyorsunuz? Sizin çözümünüz ne peki? Anlatın da Türkiye aydınlansın.
Bunlara göre Türkiye’nin kendi iradesi yok, kararlılığı yok, küresel güçler ne isterse emir eri gibi esas duruşta bekleyen bir Türkiye var. Zaten bu mantığa göre tası tarağı toplayıp Anadolu’yu da terk etmemiz gerekir. “Üst akıl” ne isterse o oluyorsa, biz ne yaparsak yapalım beyhude değil mi?
Bunlara sormak gerekir: Eğer her şeyin üzerinde bir emperyalist irade varsa, o zaman Türkiye’nin bağımsız adımlarını nasıl izah ediyorsunuz?
Trump “Suriye’ye girmeyin” dedi, Türkiye operasyon yapmadı mı?
ABD S-400 alınmasını istemedi, Türkiye almadı mı?
F-35 programından çıkarıldık, kendi milli savaş uçağımız KAAN’ı üretmiyor muyuz?
İHA ve SİHA teknolojisinde dünya çapında lider konuma gelmedik mi?
Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan’a açık destek vererek Ermeni işgaline son vermedik mi?
Kuzey Irak’ın bağımsızlık referandumunu uygulanamaz kılmadık mı?
Libya’ya gidemezsiniz dediler, gitmedik mi?
Tüm bunlar olurken neredeydi o her şeye hükmeden “üst akıl”?
Sürekli “üst akıl” söylemiyle komplo teorileri pompalayanlar bu tarz sorulara mantık kuralları ölçüsünde cevap veremezler. Çünkü onlar Türkiye’yi çaresiz, iradesiz ve kendi başına karar alamayan aciz bir ülke gibi göstermekten büyük bir zevk alıyorlar.
Türkiye’nin son yıllardaki kazanımlara bakıp hâlâ “Türkiye üst aklın kölesidir” diyebilen varsa, o kişinin görme yetilerinin ve zeka kapasitesinin elden geçirilmesi lazımdır.
Neymiş, Suriye’de Kürdistan kuruluyormuş. Suriye’de askeri kapasitesi ve operasyonel gücü en ileri olan devlet Türkiye değil mi? TSK, İdlib’den Barış Pınarı bölgesine kadar geniş bir alana yayılmış durumda değil mi? Türk askeri sahadayken kim korsan devlet kurabilir?
Üstüne üstlük YPG, Suriye devlet başkanı Ahmet El Şara ile görüşerek Suriye’ye entegre olacaklarını, bağımsız bir yapılanma veya özerklik peşinde koşmayacaklarını taahhüt etmişken kim, hangi akılla "Suriye’de Kürdistan kuruluyor" diyebilir?
Ama Yılmaz Özdil ve benzerleri diyorlar işte…
“Mustafa Kemal Atatürk, İngilizlerle anlaşarak Osmanlı’yı yıkma karışlığında Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu” diyen düşük zekalar ne ise bunlar da aynı kategoriden.
Bunlara göre Türkiye ne yaparsa yapsın yanlış. Başarıları görmek, Türkiye’nin elini güçlendiren hamleleri takdir etmek asla yok. Neden? Çünkü felaket tellallığı bu çevrelerin ekmek kapısı. Onlar için önemli olan Türkiye’nin kazanımları değil, iktidarın kaybetmesi.