Tarıma nasıl bakıyoruz?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Tarıma nasıl bakıyoruz?

İnsanların farklı bakış açıları olduğu bir gerçektir. Zaman zaman bir olay veya bir durum hakkında çeşitli görüşlerin ortaya atıldığına şahit oluyoruz. Olumlu davranış veya olumsuz davranış, olumlu bakış veya olumsuz bakış, olumlu yaklaşım veya olumsuz yaklaşım olarak görülüyor her şey. 

Zaten insan doğruların ve yanlışların toplamıdır. Önemli olan bizlerin tarım sektörüne nasıl baktığımızdır.

GAZ ALMA ŞAMPİYONLARI!

Güneydoğu Anadolu bölgemizden başlayarak buğday hasadına başlanıldı. Dolaysıyla TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi) dan buğday ve arpa alım fiyatları ile dış ticaret tedbirlerine yönelik alınan bazı kararları ve ürün gruplarının fiyatlarının açıklanması yönünde beklentiler de arttı.

Bu arada alım fiyatları ile ilgili çiftçiye gaz verme çalışmaları da son hız devam ediyor. Şimdiye kadar gözlemlerim açıklanan fiyatlarda çiftçi-üretici memnun olsa dahi; muhalefet, odalar, birlikler, STK temsilcileri ve tarım yazarlarının bazıları fiyatlardan hiçbir zaman memnun olmadı. 

Bu deyimi oldum olası çok sevmişimdir. (Deyim tahminini size bırakıyorum) TDK’ ya baktığımda bu deyimin anlamı “birinin davasını ondan çok savunur olmak” şeklinde. 2025 üretim döneminde de aynı şeyleri yaşayacağımızın sinyallerini alıyorum. 

Hemen 2023 yılını hatırlayalım. Bazı öngörüler doğrultusunda TMO ülkeyi buğday açısından garantiye almak ve piyasayı regüle etmek için 2023 yılında buğday ithalatı yapmıştı. Yeterince buğday stokuna sahip olduğu halde hem de T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığına rağmen bütün riski alarak, üstelik çok verimli bir yıl olmasına karşın tarihinde bir rekora da imza atarak TMO alımlar yaptı.  

2024 yılı üretim döneminde de aynı şekilde bütün riski alarak, Türk çiftçisi zarar etmesin, üretime devam edilsin diye T.C.Tarım ve Orman Bakanlığını temsilen TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi) alımlar yaptı. 2025 yılında da çiftçi mağdur edilemeden piyasa dengeye ulaşsın diye aynı çalışma gayreti içinde olunulacaktır, bundan şüpheniz olmasın. 

TÜRK ÇİFTÇİSİNİN EMEĞİNİN KARŞILIĞINI ALMASINI İSTERİM.

Rusya ve AB ülkeleri üretim maliyetleri ile bizim çiftçilerimizin üretim maliyetleri bir değil. İçinde bulunduğumuz ekonomik koşularla bir olması da mümkün değil!

Türk çiftçisi, AB ülkelerinden;

Tohumu, Gübreyi, Tarımsal ilacı, Mazotu, Elektriği yüksek fiyattan kullanıyor!

Dünyada çiftçi zarar eder devlet desteklerle çiftçisini ayağa kaldırır!

Tohum Desteği; Tohumluk firmaları tarafından tekelleşmiş vaziyette, çiftçiden 10-12 TL’ye alınan tohumluk ürünler elenip, ilaçlanıp paketlenerek tekrar çiftçiye 3 katı fiyatına satılıyor. Sen eleme-paketleme tesisini kurarsan, benim çiftçim geri kalanını halleder.

Mazot Desteği; Bu konuyu Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli Bey Meclis grup konuşmasına taşımıştı. Kıymetli büyüğüm Devlet Bey özellikle tarımla ilgili her konuda konuşmaz, çok önemli gördü ki bu konuda tavsiyede bulundu. “Çiftçinin kullanacağı mazottan ÖTV ve KDV’yi kaldıralım.” ÇKS kayıtlarından ne kadar alan işlenildiği hangi ürün ekildiği dataları çıkartılır. Yanlış beyan, olabilir, olacaktır ama ilk yıl sen yüzde 70’ ‘i yakala bu bile başarıdır. Üçüncü yılda yüzde 90’ları yakalarsın.

Gübre ve İlaç desteği: Bu konuda çiftçiye teknik olarak destek verilmelidir. Çiftçi kafasına göre her yıl aynı gübreleri artırarak kullanmaya devam ediyor. Dolaysıyla gübre ve ilaç bayilerinin insafına kalmış vaziyetteler. 

Teknik Eleman ve Yönetici Desteği: İlçe ve İl tarım personeli yazışma, yönetmelik ve ÇKS’de epeyce uzmanlaştı. ÇKS’de e-devlet başvuruları evrak işlerini azaltacak denildi. Aksine daha fazla evrak işi çıkardı. Özellikle ilçe tarım teknik personelleri hem çok zor şartlarda çalışıyor hem de mesleki bilgileri hızlı bir şekilde giderek köreliyor. Taşra teknik personeli hem sahadan hem de çiftçiden tamamen koptu. Sorun olarak görülmeyen bu devasa sorun bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır.

Bakanlıkta, özellikle taşra kurumlarında; İl müdürleri, İl müdürü yardımcıları, şube müdürleri ve ilçe müdürlüklerinde her kademe yönetici için yazılı sınav, psikolojik testler belirli periyotlarla tekrarlanmalıdır. Yazılı sınavda başarısız olanlar bir alt kademede görevlendirilmeli. Psikolojik testlerde başarısız olanlara ise yöneticilik verilmemelidir.

SGK pirim desteği; gece gündüz ülkesi için emek veren çiftçilerin yüzde 80’i sosyal güvencesi olmadan yaşamlarını süründürüyor. Bölgeler göz ününe alınarak kuru şartlarda 500 dekar ve sulu şartlarda 200 dekar ekiliş yapan çiftçilerin sosyal güvenlik pirim desteği yapılmalıdır.

Son söz: İnsanlar bekliyor!... Gençlik gelecek, çiftçi üretimde devamlılık, anne babalar çocuklarına daha fazla mahcup olmamayı, nişanlılar evlenmeyi, emekliler eş, çocuk, torun ve çevrelerine daha fazla mahcup olmamayı, memur ay sonunu rahat getirmeyi, işçi, asgari ücretli ve günlük çalışanlar yapılacak iyileştirmeleri bekliyor! 

İnsanlar bekliyor… İnsanlar bir ümit bekliyor!

ANNE, MANEVİ KAYNAĞIMIZ!

Karşılıksız sevmenin yegâne temsilcileri olan annelerimiz, aynı zamanda geleceğimizin teminatı, milletimizin maddi varlığının güvencesi, birlik ve bütünlük içinde yaşayabilmemizin en önemli manevi kaynaklarındandır.

Duygu ve düşüncelerimizin şekillenmesinde, kişiliğimizin oluşmasında, zihniyetimizin sağlıklı olmasında ve sorunlara dair değerlendirmelerimizde olgun bir bakış açısı elde etmemizde vazgeçilmez katkıları olan başta annem olmak üzre tüm annelerimizin (Mayıs ayının ilk haftası, Pazar günü)“Anneler Günü’nü” kutluyorum.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...