Terör biter, tezvirat bitmez

YAYINLAMA:
Terör biter, tezvirat bitmez

Terörden arınmış bir Türkiye hayali uğruna verilen emekler nihayet meyve vermeye başladı. PKK terör örgütü, uzun süren kanlı serüvenine nokta koyduğunu açıkladı. 12 Mayıs itibarıyla bir eşik daha aşıldı.

MHP Lideri Devlet Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birlikte inşa ettiği Terörsüz Türkiye süreci, “ihtiyatlı iyimserlik” ilkesini merkezine koymuştu. Bu iyimserlik şimdilik dağılmıyor.

Şiddetin, ihanetin ve toplumsal acının damga vurduğu 47 yılın ardından, elbette ki ufukta umut ışıkları belirdi. Ama bu ışık, gerçek bir bahar güneşinin mi yoksa aldatıcı bir kış güneşinin mi habercisidir, işte bunu zaman gösterecek. Türk devlet aklının süzgecinden geçmeyen hiçbir gelişmenin kalıcı olması zaten mümkün değil.

Bundan sonraki adımların büyüklüğü de, hızı da, bu fesih kararının ne kadar sahici olduğuna bağlı. Ancak öyle görünüyor ki; iyimserliğin tadını kaçırmak için pusuda bekleyenler yine iş başında olacaklar. Süreci komplo teorileriyle bulandırma çabalarını sürdürecekler. Terörsüz Türkiye hayali kuran insanların yüreğine kasvet üflemekten gizli bir haz alıyor gibiler.

Şunu kabul edelim, yerinde sorgulamalar kimseyi rahatsız etmez. Hatta ortak aklın işlemesini de sağlar. Zıt görüşlerin çarpışmasıyla doğan sentez, düşüncenin gelişimi açısından her zaman kıymetlidir. Ama daha örgüt dağılma kararını ilan eder etmez “Türkiye kaybetti, PKK kazandı” diyerek ortalığı karıştırmaya çalışanlar; Suriye’nin kuzeyinde kurulacak sözde bir devlete “hayırlı olsun” naraları atanlar, ortalığı duman eden bu “süper zekâlar” aslında ihtiyatlı iyimserliği değil, ölçüsüz bir kötümserliği yaymaya çalışıyor.

Soralım: Kim, Türk devletine rağmen ve onun sınırlarının bir adım gerisinde bağımsız bir devlet kurmaya cüret edebilir?

Muhalefet medyasının marjinal yorum tüccarlarının halka “fikir” diye sattıkları şey, gerçekte hayal güçleriyle idrak kapasiteleri arasına sıkışmış zırvalardır.  Gözünün önündeki hakikatlere sırt çevirip, görünmeyen kurgulara iman eden bir güruhun işkembeden uydurduğu hezeyanlar… 

Üstelik bu kitle, “Sınırımızda PYD olsun”, “YPG terör örgütü değildir” diyen; Irak ve Suriye tezkeresine “hayır” oyu veren ve her seçimde DEM (HDP) ile aynı karede boy gösteren partileri bir gün olsun “Suriye’nin kuzeyinde terör devleti kurmak istiyorlar” diye eleştirmiş değiller. Bu çevrelerin içinde, terörle mücadelede Türk devletine omuz veren bir ses duyan oldu mu? O da mümkün değil.

Bunlar şunu çok iyi biliyorlar. Yarın terör tamamen bittiğinde, yıllardır düşmanlaştırarak var ettikleri yapay kimlikler, korku senaryoları ve siyasi rant alanları da tarihe karışacak. Asıl endişeleri, aslında tam da bu olsa gerek…

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *