Hobi olarak çocuk öldüren Siyonistler!

Yaklaşık iki yıldır İsrail’in Siyonist politikaları, Gazze’nin masum halkına vahşet boyutunda zulüm uyguluyor. Ne yazık ki dünya devletleri bu insanlık dramını seyretmekle yetiniyor. Özellikle İslam dünyasının kayıtsız ve vurdumduymaz tutumu, vicdan sahibi her Müslüman’ı derinden yaralıyor. Türkiye ve Yemen dışında, İslam ülkelerinin çoğu Gazze’nin adını dahi anmaktan kaçınıyor. Gazze’de masum çocuklar ve siviller katledilirken, bu vahşet sanki kimsenin umurunda değil. İslam ülkelerinin liderleri, en azından çocukların ve sivillerin öldürülmesine karşı birleşip dünyaya güçlü bir sesle tepki gösterse, belki kalan masum canlar kurtulabilir. Ancak çoğu, ABD ve İsrail’i karşısına alma korkusuyla cılız bir ses bile çıkarmıyor.

İsrail, bu sessizlik ve tepkisizlik ortamını çok iyi değerlendiriyor ve Gazze’de adeta soykırım uyguluyor. 

“Hamas ile mücadele ediyorum” bahanesiyle, kundağındaki bebekleri bile hedef alan onursuz bir vahşet sergiliyor. 

İsrail’in Siyonist politikalarının ardındaki zihniyet, bebekleri dahi öldürmeyi meşrulaştıran bir motivasyonla hareket ediyor.

Geçtiğimiz günlerdeki yazımda, bir İsrail askerinin, “Öldürmek için Gazzeli bebek arıyoruz” sözünü; bir İsrailli yerleşimcinin, “Gazze’de masum insan yok. Gazzeli bebeklerin 18 yaşına kadar büyüyüp beni öldürmesini mi beklemeliyim? Ben kendi bebeklerimi korumak zorundayım, onların bebeklerini değil” ifadesini; bir İsrail milletvekilinin, “Umarım Gazze’de karşımıza çıkan herkes öldürülür, çocuklar dahil. Başka seçenek yok” açıklamasını ve İsrail’in BM temsilcisinin, tüm dünya temsilcilerinin gözü önünde, “Çocukları ve kadınları neden bombalayıp öldürdüğümüzü bilmek istiyor musunuz? İşte bu taş yüzünden. Her gün bize bu taşlardan atıyorlar. Siz olsanız ne yapardınız?” şeklindeki skandal sözlerini hatırlatarak, bu Siyonist zihniyetin insanlıktan uzak, canavarca bir anlayış taşıdığını bir kez daha vurgulamıştım.

Ancak, İsrail’in tamamına ya da dünya genelindeki Yahudilere aynı gözle bakmak haksızlık olur. İsrail içinde ve dünya genelinde birçok Yahudi, bu vahşete karşı çıkma cesareti gösteriyor. ABD ve diğer ülkelerde yaşayan Yahudilerin, İsrail’in insanlık dışı politikalarını kınamak için protesto gösterileri ve yürüyüşler düzenlediğini sıkça görüyoruz. Bu bağlamda, İsrail devlet televizyonu KAN’a konuşan muhalefetten Demokratlar Partisi lideri ve eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı Yair Golan’ın, “Normal bir devlet sivillere karşı savaş yürütmez, hobi olarak çocukları öldürmez, bir halkı yerinden etmeyi kendisine hedef olarak belirlemez” şeklindeki sözleri, vicdanlı bir duruşun örneği olarak umut vericidir. İsrail’de Netanyahu’nun kanlı politikalarını protesto eden on binlerce vicdan sahibi insan da bulunuyor.

Bu sağduyulu sesler, Siyonist vahşete karşı bir umut ışığıdır ve belki de İsrail’in yarınlarını bu insanlık dışı vahşetten kurtarabilir. Aynı zamanda, bu kişiler, bugünkü vahşetin İsrail için ileride ağır bir fatura çıkaracağının farkındadır. Gazze’deki zulüm ilelebet sürdürülemez. Bir gün Gazze dirildiğinde ve İslam dünyasına Gazze’nin adaletini talep edecek şuurlu liderler geldiğinde, İsrail bu fırtınanın karşısında nasıl duracaktır?

Ne demişler: “Olmaz deme, asla! Olur… Unutma ki, Allah dilerse kuşlar filleri yener.”

Netanyahu’nun kanlı politikalarına karşı çıkan İsrailliler, yalnızca vicdanlarının sesini değil, bu olası gerçeği de görüyor. Yarınlarda Siyonist politikalar yüzünden İsrail’in sağduyulu insanları bile zarar görebilir. Netanyahu’nun vahşeti, İsrail tarihinin en büyük insanlık suçlarından birini gerçekleştiriyor. Gazze’de 20 binin üzerinde bebek ve çocuk öldüren birinin insan olması mümkün değildir. Onu insan olarak gören de insanlıktan nasibini almamıştır.

Netanyahu’nun vahşetlerine susan her millet ve devlet, bu suçun ortağıdır. Gazze’deki vahşete tepki göstermek, insanlığın başlıca görevidir. Ölen bebekleri, çocukları, masumları ve kıtlıktan ölümü bekleyen insanları görüp de duyarsız kalabilen, insanlık duygularını yitirmiştir. Hangi ırktan, soydan ya da dinden olursa olsun, insan olanın bu vahşet karşısında yüreği feryat eder. 

Yüreği feryat eden insanlar, artık birleşin ve Gazze’deki bu Siyonist alçaklığa son verin!