Kefaletin sonu sefalet

CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığına soyunan bir siyasi figürün, yol arkadaşları tarafından suç belgelerine boğuluyor oluşu, siyaseti ilkeler zeminine değil de ihale masalarının üzerine yerleştirenlerin ibretlik akıbeti olsa gerek.
Zira gücün etrafında kümelenen kalabalıkların sadakati, zannedildiği kadar uzun ömürlü değildir.
Çünkü onlar dostluk inşa etmezler, müşteri devşirirler. Ve müşteri sadakati her zaman ne alıp ne verildiğine göre değişir.
Ekrem İmamoğlu’nun etrafında oluşan kalabalığın “ideolojik sadakat”le değil, “iktisadi menfaat”le kurulu olduğu gün gibi ortadadır.
Bugün Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen soruşturmanın en dikkat çekici yönü, kendisine yöneltilen suçlamaların bizzat kendi yarattığı çevreden yükseliyor olması ve bu isimlerin Ekrem İmamoğlu’nu verip kendi özgürlüklerini satın almaya çalışmalarıdır.
Sıradan bir vatandaş, Ekrem İmamoğlu’nu tanımasa da olur. Ama danışmanı, şirket ortağı, seçtiği genel müdür, “tanımıyorum” diyemez. Tanımayanın tanıklığı da kıymetsizdir zaten. Bugün tanıyanlar konuşuyor. Hem de öyle bir konuşuyorlar ki savcılık dosyaları, belediye ihalelerinden daha kalabalık hale geliyor.
Demek ki etkin pişmanlıktan yararlanma başvurusunda bulunan itirafçılar heybedeki turbun daha büyük olduğunu biliyorlar. Bugün konuşmazlarsa yarın dosyanın altında ezileceklerinin farkındalar.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise “Ekrem İmamoğlu'nun namusuna kendi namusum kadar kefilim” diyerek kendisini siyasi hayatı boyunca bağlayacak sözler sarf ediyor.
Ekrem İmamoğlu’nun en yakınları itirafçı olup yargı makamlarına bildiklerini anlatma sırasına girerken, Özel’in kefaleti bilgi eksikliğinden değilse, İmamoğlu ile aralarındaki çok boyutlu ilişkinin özelliğinden kaynaklanıyor.
Oysa bu kadar yakından gelen itiraflar “kumpas” , “sabotaj” , “darbe” bahanesiyle geçiştirilemeyeceği gibi masaya kefalet koyarak da yok sayılamaz. Bunlar suçu küçültmediği gibi suça ortaklık izlenimini besleyen ifadeler olarak kayda geçer.
Ortada doğrudan Ekrem İmamoğlu’na çevresinden yüklenen suçlamalar varken Özgür Özel’in kefaleti CHP’ye hiçbir fayda getirmez. Getirse getirse sefalet getirir.