Hal yasasında iki kırmızı çizgi

Birçok ülkede süpermarketler ve hipermarketlerin üreticiden ürünü doğrudan almaları sonucunda, yaş sebze ve meyve pazarlamasında önemli görevler üstlenmiş olan toptancı hallerinin yeri, yapısı ve işleyişi sorgulanır hale geldi.
Bu nedenle, işlem görecek ürünlerin kalite ve arzındaki süreklilik sebze ve meyve toptan pazarlarının dağıtım sistemi içindeki ağırlığını artırması ve koruması için gereklidir. Ülkemiz, yaş meyve ve sebze üretimi bakımından dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır. Yaş meyve ve sebze ticareti; bu ürünlerin üretimi ile ilgilenen üreticileri, kooperatifleri, üretici birliklerini, komisyoncuları, toptan ve perakendeci tüccarları, dışsatımcı ve dış alımcıları, ilgili kamu kurumlarını ve tüketicileri yakından ilgilendirmektedir.
Ülkemizde, özellikle son 10-13 yıllık dönemde, meyve ve sebze ticaretinde önemli gelişmeler olmuş, en son gelişmeleri uygulayarak modern anlamda üretim ve pazarlama yapan, büyük ve güçlü, yeni şirketler doğmuş ve hızla gelişme göstermiştir. Bunlar içinde dışsatıma yönelenler dış alımcı ülkelerin gıda güvenirliğini sağlamak amacıyla koyduğu yoğun kuralları uygulamak ve uluslararası rekabet ile boğuşmak durumunda olmuşlardır.
Buna karşılık, aynı dönemde, toptancı haller özellikle fiziki şartlar ve kayıtlı ürünler konusunda paralel bir gelişme içinde olamamıştır. Bu nedenle, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 1 Ocak 2012’de 5957 sayılı “Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” günümüz şartlarını temsil edecek revizyonların arayışı sürekli gündemde kalmıştır. Bu amaçla bazı araştırıcılar hal yasası konusunda değişik rapor ve çalışmalar yayınlamışlardır. Yapılan çalışmaların temelinde;
Gıda fiyatlarının denetlenmesi ve aracılık maliyetlerinin düşürülmesi,
Kayıtlı olmayan aracıların mümkün olduğu kadar ortadan kaldırılması,
Üreticilerin toptancı hallerine erişim maliyetlerinin azaltılması,
Çiftçilerin ürünlerini doğrudan perakendecilere satabilmeleri hedeflenmiştir. Ayrıca, politika reformunun ülkemizdeki taze meyve ve sebze fiyatlarını düşürmesi de beklenmektedir.
Geçtiğimiz günlerde T. C. Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan ve görüşe açılan yeni “Hal Yasası Taslağı”, sebze ve meyve ticaretinde köklü değişiklikler öngörüyor. Bu taslakla birlikte, sektördeki mevcut sorunlara çözüm getirilmesi, fiyat manipülasyonlarının önlenmesi, israfın azaltılması ve tüketicinin daha uygun fiyatla taze gıdaya ulaşması hedefleniyor.
Yeni düzenlemede öne çıkan başlıklar
■ Hal kurma izni belediyelerden alınarak Ticaret Bakanlığı’na devredilecek.
■ Serbest rekabeti engelleyenlere verilen ceza 177 bin TL’den 1 milyon TL’ye çıkarılacak.
■ Bozulmuş ürünleri usulsüzce imha edenlere 200 bin TL ceza ve 3 yıl destek yasağı.
■ Standartlara uymayan taşıma/ambalaj için 36 bin TL ceza uygulanacak.
■ Depolarda bekletilen ürünler de sisteme bildirilmek zorunda olacak.
■ Aynı hal içindeki komisyoncu ve tüccar arasında ürün devri yasaklanabilecek.
■ Komisyoncular ürün bedelini en geç 30 gün içinde ve sadece banka yoluyla ödeyecek.
■ Bazı perakendeciler, sattıkları ürünün en az %20’sini doğrudan üreticiden almak zorunda olacak.
■ Yükümlülüğe uymayan zincir marketlere 50 milyon TL’ye kadar ceza kesilebilecek.
■ Üretici örgütlerine yapılan satışlardan gelir vergisi kesintisi yapılmayacak.
Bu taslak metinde özeti; tasarının getirdiği yeniliklerle beraber üretici, tüccar, sanayici, tüketici ve devlet’ in kazanması.
T.C. Tarım ve Orman ve T.C. Ticaret Bakanlıkları, bu alanda köklü değişiklikler getirecek düzenlemeler üzerinde çalışıyor. Üretim Planlamasına Hal Yasası’nın entegre edilmesi gerekiyor. Çünkü “Üretim Planlaması” ve “Hal Yasası” ile hem üretici korunacak hem de tüketiciye uygun fiyatlarla ürün ulaştırılacak.
Hal Yasası Taslağı’nın enflasyonunu düşürecek beklentisi için; üretim maliyetlerinin düşürülmesi, üründe belli bir standardın sağlanması, üretimin devam etmesi için altyapının güçlendirilmesi gerekiyor.
Hal yasasıyla birlikte “yaş sebze ve meyve fiyatlarının artmasının veya düşmesinin beklentisi için; girdilerin fiyatı, üretim maliyeti, ürün arz ve talebi, iklim şartları, lojistik ve taşıma maliyeti, Dışsatım (ihracat) ve dışalım (ithalat) politikası ve en önemlisi tüketicinin alım gücü gibi enstrümanların etkili olduğunu ve Hal Yasası yani piyasanın düzenlenmesi, fiyatların oluşmasında sadece bu enstrümanlardan bir tanesi olduğunu bilmemiz gerekiyor.
Son söz: Şu anda tasarı olarak konuşulan ve tartışılan hal tasarısı sadece o ürünlerle ilgili piyasayı düzenleyen bir araçtır. Hal yasasıyla birlikte iki kırmızı çizgi; “üretici ve tüketici”
Sevgili çiftçi-üretici ve ülkemiz tarımına gönül vermiş dostlarım:
Haklı olmak mı?
Güçlü olmak mı?
C şıkkı: Erdemli olmak…
Dostlar, haklı ve güçlü olmayı tercih ederdim ama erdemli olmamız gerektiğini fısıldıyorlar kulağıma…
Kalın sağlıcakla…