Soldan sağa, CHP usulü soygun

YAYINLAMA:
Soldan sağa, CHP usulü soygun

İzmir'de CHP’li büyükşehir belediyesiyle DİSK sendikası arasında bir haftadır kıyamet kopuyor. Ortada bir emek-sermaye kavgasından ziyade, muhatapların birbirini değil halkın cebini tokatladığı bir soygun var. Grev var, grevci var, pankart var, devrimci eylem var… Ama vicdan yok.

CHP’ye zimmetli kent olan İzmir’de, sosyal demokrasi halkçı bir yönetişim modeli olmaktan çıkıp, komünist sendika ağalarının ayaklarının önüne serilmiş. Belediyecilik İzmirliler adına değil, belirli örgütlerin ideolojik kadrolarını beslemek için yapılır hâle gelmiş. 

Türkiye’de asgari ücret 22 bin lira iken DİSK, İzmir belediyesinin 62 bin liralık maaş teklifine burun kıvırarak greve başladı. Zaten rutinde bile temizlenemeyen sokaklara grevle birlikte çöp yığınları, kokular, sinekler eşlik etti. İzmirliler için İzmir'de yaşam sürmek hem bir sabır hem de bir bağışıklık meselesi haline geldi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, süreci yönetememesi bir yana, bir de çöp kamyonunun arkasına atlayıp sokak sokak çöp temizliğine başladı. Kendi eliyle yönettiği belediyenin halk düşmanı bir sendikaya rehin düştüğünü gösterdi.

Gönül ister ki emeğini alın terinden çıkaran tüm işçilerimizin hayat standartları çok yüksek olsun. İşçimiz, köylümüz, memurumuz, emeklimiz ve tüm sosyal gruplarımız, ele güne muhtaç olmadan, insanca bir refah ortamı içinde yaşayıp gitsinler. Ancak tek gelir kaynağı halkın vergileri olan bir kamu kurumunun sol sendikanın örgütlü gücüyle soyulmaya kalkılması ne emektir, ne alın teridir, ne de toplumun tamamının faydalanabileceği bir menfaattir. Bu olsa olsa, örgütlü bir azınlığın kamu gücünü rehin alarak elde etmeye çalıştığı ayrıcalıktan başka bir şey değildir.

Sovyetler Birliği'nde, “İşçi devletinde işçinin hakkını savunacak sendikaya gerek yok” denilerek sendikacılık lağvedilmişti. Daha geçtiğimiz günlerde Sosyalist Enternasyonal toplantısına ev sahipliği yapan CHP’de ise sendikacılık faaliyeti halkı sömürmenin aracı hâline gelmiş. Marx’ın “Herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacı kadar” düşüncesi İzmir’de “Halktan vergisine göre, sendikaya grev gücü kadar” formülüne dönüştürülmüş.

Ancak belli ki CHP’nin kurumsal seviyede bir yerel yönetim programı da yok. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde burjuva bir oluşumun ihalelerle örülen rüşvet ve yolsuzlukları gündemi kaplarken, İzmir’de sol yumruğunu havaya kaldıran sendika kadroları aynı disiplinle kamu kaynaklarını söğüşlüyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde aynı işler uzun zamandır “sessizlikle” yapılıyor. Bir yanda burjuva kibri, öte yanda devrimci ajitasyon...  Kimi takım elbiseyle götürüyor, kimi pankartla. Belki ideolojik birlik yok ama götürme mevzuunda müşterek bir uyum var! Herkese iyi bayramlar…

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...