Sende de ne hünerler varmış Lütfücüğüm…

1 Kasım 2015 seçimleri sonrası, MHP dış destekli bir siyasi operasyonun hedefi haline gelmişti. Kimin dost, kimin düşman olduğunun ayırt edilemediği karmaşık bir süreç yaşanıyordu. Gündüz yanımıza gelip, “Bu ihanete, vefasızlığa, nankörlüğe karşı ne yapabiliriz?” diyenler, akşam bu ihanetin baş aktörleriyle aynı karede poz verebiliyordu.

“Bizde olmaması gerekir” dediğimiz ne varsa, maalesef içimizde yaşanmıştı. Bugün ise o günlerin “Nefes sayan” kalıntıları hâlâ aramızda… Ortak dertleri belli: Siyasi ve kişisel menfaatlere ulaşmak.

O günlerde bir isim vardı… Bedenen aramızda olsa da ruhen çoktan kopmuştu. Ancak hâlâ etrafı kolaçan ediyor, MHP’ye hançer vurmak için uygun anı bekliyordu. Zira onun “ip”ini elinde tutan kişi, herkesin malumu “ablasıydı”.

Kendi sosyal medya hesabında temkinli bir duruş sergiliyor; havayı kokluyor, gelişmeleri dikkatle izliyor, köprüleri yakmıyor, kapıyı çarpmıyordu. Bekliyordu… Aynı dönemde "Mithat Can" adıyla açılmış sahte bir sosyal medya hesabı da vardı. Bu hesap, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye, kadrosuna ve şahsıma yönelik sistemli şekilde karalama kampanyaları yürütüyordu.

FETÖ’nün MHP’yi ele geçirmek için seferberlik başlattığı o günlerde, biz bu hesabı bir FETÖ figüranı olarak değerlendiriyorduk. O dönemde sosyal medya hesabımdan sık sık Türk milliyetçilerini ve Ülkücüleri uyaran paylaşımlar yapıyordum. İşte onlardan bazıları:

• 3 Temmuz 2016
  “Adam CHP paylaşımı yapmış, HDP paylaşımı yapmış, cemaat paylaşımı yapmış. Bir tane MHP paylaşımı yok. Ama MHP'li gibi nutuk atıyor…”
• 26 Haziran 2016
  “Adamın sayfası renk cümbüşü gibi. CHP, HDP, cemaat ne ararsan var. Ama MHP’li, Ülkücü gibi ağıtlar yakıyor. Defolun başımdan…”
• 27 Mayıs 2016
  “Engellediğim 600 cemaat trolünü yönetenler, MHP’deki kongre sizi niçin bu kadar ilgilendiriyor? Bu ‘MHP sevgisi’ birden nasıl oluştu sizde?”
• 18 Mayıs 2016
  “Adamın tüm paylaşımları CHP, HDP, cemaat… ‘Partimiz MHP’yi ne hale getirdiniz’ diyor. Trollüğün bile suyunu çıkardılar…”
• 17 Mayıs 2016
  “Son günlerde sil sil tükenmeyen cemaat trolleri… Boşa yazmayın, sadece profilinizi inceleyip siliyorum. Gerçek kimliğinizle yazın.”
• 15 Mayıs 2016
  “Dünden beri sildiğim cemaat trolü sayısı 360 oldu. Hayırdır, MHP’de size kim ne garantisi verdi? Çıldırmış gibi saldırıyorsunuz?”
• 14 Mayıs 2016
  “3 günde 250 cemaat trolü engelledim. Bu nasıl MHP aşkıymış! Daha önceleri neredeydiniz? Ablanız seferberlik mi çıkardı?”

Bir gün telefonum çaldı. Zekâsı, dikkati, olaylar arası bağ kurma yeteneğiyle her zaman takdir ettiğim bir büyüğüm arıyordu. Gülerek, “Yıldıray, bir yanıma gelsene, sana bir şey göstereceğim. Fare kapana sıkıştı” dedi. Yanına gittim. Bana, Mithat Can adlı sahte hesaptan yapılan bir paylaşımı gösterdi.

Paylaşımda, bir MHP milletvekilinin taziye ziyaretine ait fotoğraflar ve mesajı yer alıyordu. Ancak garip olan, bu fotoğrafların vekilin kendi resmi hesabından değil, sahte Mithat Can hesabından paylaşılmış olmasıydı. Yani kişi, sosyal medya hesaplarını karıştırmış ve hangi maskeyle konuştuğunu unutmuştu. İşte o büyüğüm bu durumu yakalamıştı.

Peki bu kişi kimdi?

Bugünlerde “Seçimlerde sahada bizlere PKK’lı terörist diyen p*çler nerede, onları gören var mı?” şeklinde küfürlü tweetler atan ve sonrasında bunun kendisine iadesiyle muhatap olan İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan…

Lütfü Türkkan, artık o denli şuurunu yitirmiş ve psikolojik bunalım içindeydi ki, attığı sözlerin altında kendisinin kalacağını dahi fark edemiyordu.

Bugün “Terörsüz Türkiye” idealini dile getirenleri hedef alırken, kendisinin ve partisi İYİ Parti'nin “Terörlü Türkiye” dönemindeki pozisyonunu unutmuş görünüyordu. PKK’nın siyasi uzantılarıyla hem 2019 yerel seçimlerinde hem de 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ittifak yapan bir partinin mensubu olarak, bu durumu nasıl açıklayabilir?

Ey Lütfü Türkkan, nam-ı diğer Mithat Can… 

Siz HDP (ya da yeni adıyla DEM) ile ittifak kurarken, sen ya da genel başkanların Meral Akşener ve Müsavat Dervişoğlu, HDP’ye “Teröre cephe alın, Türkiye partisi olun” dediniz mi hiç? Daha doğrusu PKK’nın terörünü, HDP’nin terör ilişkisini o günlerde hiç umursadınız mı?

Unutma, dönemin HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, 2023’te CHP Genel Merkezi’nde yaptığı basın toplantısında açıkça, “PKK ve Öcalan konusunda CHP ile aramızda hiçbir sorun yok” demişti. O günlerde sen ise ortalıkta böyle küfürbaz bir üslupla dolaşmıyordun. Türkiye seni daha net olarak, bir şehit ağabeyine ettiğin küfürle tanıdı. Gerçek kimliğini o zaman daha iyi anladı bu millet. 

Yine 2023 Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, HDP’nin içinde yer aldığı ittifakın desteklediği adayınızın Van mitinginde “Dişe diş, kana kan. Seninleyiz Öcalan” sloganları atılıyordu. Yetmedi, Cumhurbaşkanı adayınıza oy veren bazı kişiler, oy pusulasını teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın fotoğrafıyla birlikte sosyal medyada paylaşıyordu. 

Lütfü Türkkan gibi bunlara sessiz kalanlar, bugün kalkmış “Terörsüz Türkiye” adımları üzerinden milliyetçilik dersi vermeye çalışıyor. Siyasi menfaat için HDP’li ittifaklarda yer alanlar, Öcalan sahiplenmelerine göz yumanlar, bugün terör örgütü PKK’nın kurucusu Öcalan “PKK’nın anlam yoksunluğu ve aşırı tekrarı, ömrünü tamamlamasına ve feshini gerekli kılmasına yol açmıştır. Ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültürel çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine yanıt verememektedir. Bu koşullarda silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum. Devlet ve toplumla bütünleşme adına kongrenizi toplayın, karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” dediğinde çıldırma noktasına geldi. Bu durum çok tuhaf değil mi?

Lütfü Türkkan, inan “Terörsüz Türkiye” yolunda atılan adımlar, senin anlayacağın meseleler değil. Bunlar senin zihninin kavrayacağı, vicdanının taşıyacağı konular hiç değil…

Sen, Ziraat Bankası’ndaki kredi meseleni ve Ukrayna’daki fabrikanın sorunlarını çözmek için, Cumhur İttifakı'na en çok hakaret ettiğin dönemlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu dilenip, politik destek isteyen kişiydin. Ne oldu o mesele? Çözüldü mü? Yoksa senin tüm bu öfkenin, saldırganlığının altında yine kişisel menfaatlerin mi yatıyor?

Sen de ne hünerler varmış be Lütfü Türkkan… O hünerlere sırasıyla geleceğiz.

Mithat Can’ı nereye gömdün?