Türkiye’nin geleceği için omuz verin…
“Terörsüz Türkiye”
Bu hedefe kim karşı çıkabilir?
Elbette terörden beslenenler, terörü üretenler ve terör–emperyalizm ittifak bağını kuranlar karşı çıkar.
Yarım asırdır Türkiye’ye maddi ve manevi çok büyük kayıplar yaşatan teröre karşı, Türk milleti çatısı altında huzur, güven ve istikrar isteyen herkesin “amasız, fakatsız” destek vermesi gerekir. Çünkü bu hedefi ortaya koyan irade, terörle mücadelede başarı referansına sahip liderlerin iradesidir.
Ancak dikkat edin! Terörü üretenlere, terör–emperyalist bağını kuranlara baskı yapılması gerekirken; bazı çevreler bu başarı referansına sahip liderlerin niyetini sorguluyor.
Toplumsal baskı gücü neden İmralı’ya, Kandil’e, DEM’e, ABD’ye, İsrail’e ve bunların birbirine bağlı uzantılarına yöneltilmiyor da “Terörsüz Türkiye” hedefini hayata geçirmek isteyenlere yönlendirilmeye çalışılıyor?
Görmüyor musunuz? Irak’ta bile Kürt unsurlar birbirleriyle çatışıyor.
Görmüyor musunuz? Suriye’de “Kürtleri savunuyoruz” maskesi altında ABD ve İsrail’in hedefleri için taşeronluk yaptırılıyor.
Bu ateş, günü geldiğinde bizi de sarmasın diye ortaya konulan vizyonu anlamaktan mı yoksunuz; yoksa ABD–İsrail’in hedeflerinde başarılı olabilmesi için bilinçli bir misyon mu üstlendiniz?
İç cepheyi diri tutmak için verilen birlik, beraberlik mesajlarındaki samimiyeti göremeyecek kadar mı acizsiniz?
Sayın Devlet Bahçeli’nin, ayrıştırmada en çok hedef seçilen Kürt ve Alevi kardeşlerimize yönelik yıllardır ısrarla vurguladığı kardeşlik ölçüsünü son dönemde seferberlik haline taşımasının anlamını da mı idrak edemiyorsunuz?
Attığı adımları, dile getirdiği söylemleri, kimi zaman radikal gibi görünen hamleleri keyfinden mi yaptığını sanıyorsunuz?
Hayır! Çünkü onun, bölgedeki tüm emperyalist gelişmeleri okuyan bir vizyonu var. İçimizdeki ayrışma noktalarının, fay hatlarının tamamını biliyor.
İşte bu yüzden, iç cephede Türk milleti çatısı altındaki tüm canları milletin köküne sapasağlam bağlama iradesini ortaya koyuyor.
Sağduyulu tüm Kürtler ve Aleviler bu samimiyeti en derin duygularla anlamış ve kavramıştır.
Nitekim Sayın Devlet Bahçeli’yi ziyaret için MHP Genel Merkezi’ne gelen Kürt ve Alevi kanaat önderlerinin, siyasetçilerin, sanatçıların, yazarların, iş insanlarının, aşiret temsilcilerinin ve vatandaşlarımızın sayısında son dönemde büyük bir artış olmuştur.
Türk milletinin vatanında yaşayan, bayrağına selam duran, Cumhuriyet değerlerine gönülden bağlı, etnik kökeni ve mezhebi ne olursa olsun herkes için “Terörsüz Türkiye” hedefine omuz vermek bir mecburiyettir.
Bize, güçlü bir iç cephe ve aşılmaz bir millet iradesi lazımdır. Bunun için de en başta, üzerimizde büyük bir yük olan terörden kurtulmamız ve bölgesel tehlikelere karşı daha da güçlenmemiz gerekir.
Mesele hem bu kadar anlaşılır, hem de bu kadar hayati öneme sahiptir.
Sayın Devlet Bahçeli’nin bu süreci başlattığı günden bugüne yaptığı her açıklamayı, tek bir cümlesini dahi atlamadan tekrar okuyup değerlendiren herkes, hakikati apaçık görecektir.
Art niyetlilere…
İstismarcılara…
Siyasi menfaat peşinde koşanlara…
CIA ve MOSSAD ajanlarına…
Suçunu bastırmaya çalışanlara…
Asla aldanmayın!
Sayın Recep Tayyip Erdoğan da, Sayın Devlet Bahçeli de Türk milletinin geleceğini kurtarmak ve gelecekte üzerimizde oynanacak oyunlara karşı önlem almak için tarihi bir irade ortaya koymaktadır.
Bugün “Terörsüz Türkiye” hedefi için omuz veren herkes, Türk milletinin geleceğine ve varlığına katkı sunan kahramanlar olarak anılacaktır.
Omuz vermeyenleri ise tarih, daima kimin hesabına çalıştığını sorgulayacaktır.
