Milli Takım her şeyin üstündedir!
2026 Dünya Kupası finalleri yolunda kader ayındayız. Önce Bulgaristan, sonra Gürcistan’la oynayacağımız 2 maçta mutlak 6 puan lazım. Özellikle Kocaeli’de Gürcistan’ı yenersek, ikinciliği, yani play-off biletini cebe koyarız.
A Milli Takımımızda geçen eylül ayında yaşanan; transfer süreçleri, sanal mesajlar ve zamansız açıklamalardan kaynaklı gizli kaosun içinden çıkılmış olmasını ümit ediyoruz. Krize neden olanlar, kendilerine çeki düzen vermiştir diye umuyoruz. İspanya’nın verdiği acı dersi kimse unutmuş olamaz. Riva’da aile ortamı oluşmalı, tam bir takım ruhu olmalı. En büyük gücümüz bu olur. Herkes yüzde 100'ünü vermeli. Zaten bu bir milli görev. Ay-yıldız daime her şeyin üstündedir, aksi düşünülemez. Kimse kulüpçülük yapmamalı, yapana izin verilmemeli. Yerli-gurbetçi, Fenerbahçeli-Galatasaraylı ayrımı yapmak milli formaya büyük saygısızlık. Milli takımda ayrışma olamaz…
2026 YAZINA TÜRK İMZASI
Ekim ayını severiz. Zafer aylarımızdan biridir. 105 maçta 39 galibiyet, 39 mağlubiyet almışız. Bu denge galibiyet yönünde değişmeli. 24 yıl sonra finallere kalmak için heyecanlıyız. Hem puan hem averaj olarak İspanya’yı geçmek mucize olur ama play-off yolundan hayalimize kavuşmak zorundayız. 6-0’ın altından hiç hasar almadan kalkan Montella’ya inanıyoruz. Elimizdeki kadro yetenekli, potansiyelli ve kaliteli. Oyuncularımızın forma giydiği takımlara bakın. Real Madrid, Inter, Juventus, Roma, Manchester United, Brighton, B.Dortmund, Stuttgart, Eintracht Frankfurt, Porto, Lille, Al Hilal, Al Ahli. Böylesine dünya kulüplerinden yıldızları bulunan bir Milli Takımın 2026’da olmaması gerçekten yazık olur. Dünya Kupası’nın da, Türkiye’nin geri dönüşüne ihtiyacı var. 2026 yazında Türkiye rüzgârı esmeli.
DÖRTLÜ YARIŞ MÜMKÜN
Süper Lig olarak bakarsak; A Milli Takımda Fenerbahçe’den 6, Galatasaray’dan 5, Beşiktaş’tan 2, Ç.Rizespor’dan 1 oyuncu var. Uğurcan Çakır transfer olup Okay ve Mustafa Eskihallaç kadroya çağrılmayınca Trabzonspor, milli takıma oyuncu veremedi. Kim ne derse desin, milli maç ve Avrupa kupaları dönüşleri şampiyonluğa oynayan takımlar için handikap. Osimhen’in sakatlık olayı daha geçen ay yaşandı. 4 Büyüklerde yabancı milliler de var. Süper Lig’deki şampiyonluk yarışına bir de bu açıdan bakmak gerek. Galatasaray ve Fenerbahçe, kadrolarıyla, bütçeleriyle favori olsalar da, Avrupa zaferleri sonrası, son hafta ligdeki kaybettikleri puanlar ortada. Avrupa’da minimum 6 maçları daha var. Bu sayının üst turlarla artacağı aşikar. Beşiktaş ve Trabzonspor ise Avrupa’da yok. Mart ayına dek 3 milli ara, 6 Avrupa dönüşü olduğunu düşünürsek, bu durumu avantaja çevirebilirler.
BÜYÜK SORUNLAR VAR
İlk 8 haftaya baktığımızda Beşiktaş’ın da, Trabzonspor’un da yarıştan kopmadıklarını söyleyebiliriz. En azından kolay teslim olmayacaklar. Fatih Tekke ve Sergen Yalçın performanslarının etkisi değerli. En azından iki camia enerjilerini, hoca tartışmalarına harcamıyor. Fena kadroları da yok.
Galatasaray öyle gösteriyor ki, krizlere gebe. Okan Buruk’un üzerinde, Şampiyonlar Ligi’nde yüksek bir başarı baskı var. Kader sezonunu yaşayan Fenerbahçe; hocasından, kadrosuna tam bir sorunlar yumağı. Eğer Beşiktaş ve Trabzonspor’un kazanma alışkanlıkları normal seyrinde devam ederse, mayıs ayına dek şampiyonluk yarışında çetin bir dörtlü rekabet izleyebiliriz.