Türk-Macar kardeşliği: Kadim bağlardan stratejik hedeflere

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Türk-Macar kardeşliği: Kadim bağlardan stratejik hedeflere

Birkaç gün önce Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın Türkiye’ye gerçekleştirdiği resmi ziyarette, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Dolmabahçe Ofisi’nde yapılan görüşme iki ülke ilişkilerinin ulaştığı düzeyi bir kez daha ortaya koydu. Bu ziyaret vesilesiyle düzenlenen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısında eğitimden savunma sanayiine, teknolojiden ekonomiye uzanan çeşitli alanlarda toplam 16 anlaşma imzalandı. Liderler, mevcut yakın işbirliğini daha da derinleştirme iradesini vurgulayarak ikili ticarette hedefi 6 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkarmayı kararlaştırdıklarını duyurdu. Enerji, ulaştırma ve savunma gibi stratejik alanlarda ortak adımlar atma kararlılığı da ortak açıklamalarda özellikle vurgulandı.

Türk ve Macar halklarının ilişkisi, yüzyıllar öncesine dayanan köklü bir tarihî ve kültürel zemine sahiptir. Macaristan topraklarına Orta Çağ’da göç ederek yerleşen Peçenek ve Kuman-Kıpçak Türk boyları, dönemin Macar ordusunda mühim roller üstlenmiş; zamanla Macarlaşarak Macar milletinin asli unsurlarından biri haline gelmiştir. Bu ortak tarihî miras, iki millet arasında güçlü bir akrabalık hissiyatı doğurmuştur. 19. yüzyıldan itibaren Macar bilim insanları, Macarların etnik kökeni ve ana yurdu konusunda kapsamlı araştırmalara girişerek Türk halklarıyla akrabalık tezlerini incelemiş; Macarca ile Türkçe arasındaki dil ve kültür benzerliklerine dikkat çekilmiştir.

20. yüzyıllarda Türk-Macar ilişkilerinde Turan ideolojisi belirleyici bir rol üstlenmiştir. Macar aydınları, kendi millî kimlik arayışlarında Türklerle ortak köken vurgusunu öne çıkaran Turancı fikriyatı benimsediler. Özellikle I. Dünya Savaşı yıllarında Macaristan’da Turancılık akımı güç kazanmış, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile Türk İmparatorluğu müttefik olarak kader birliği yapmıştır.

Millî Mücadele döneminde Macar kamuoyu Anadolu’daki Türklerin bağımsızlık mücadelesini yakından takip ederek desteklemiş; bu sayede Macar toplumunda Türk Milleti’ne duyulan sempati daha da artmıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Macar Turancılarının girişimleri iki ülke arasında kültürel ve akademik işbirliğinin pekişmesine önayak olmuştur. Türk-Macar dostluğuna büyük önem veren Mustafa Kemal Atatürk, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin yapılanmasında Macar bilim insanlarının bilgi ve birikiminden geniş ölçüde faydalanmıştır. 1923’te imzalanan Dostluk Andlaşması ise bu tarihî yakınlaşmayı resmiyete dökerek ilişkilerin sağlam bir zeminde kurulmasına imkan tanımıştır.

Macaristan, 2010 sonrası dönemde Doğu açılımı (Keleti Nyitás) adı verilen bir dış politika yönelimiyle Türk dünyasına ve Asya’ya yakınlaşma stratejisi benimsedi. Başbakan Orban liderliğindeki milliyetçi-muhafazakâr hükümet, Batılı müttefiklerin yanı sıra eski Sovyet coğrafyasındaki ülkeler ve Asya devletleriyle daha güçlü ekonomik ve siyasi ilişkiler geliştirmeye öncelik tanıdı. Nitekim Macarlar kendilerini tarihsel olarak Hun-Türk kavimlerinin torunları olarak gördüklerinden, Türk devletleriyle ilişkilere özel bir anlam atfetmektedir. Bu kültürel yakınlığın bir yansıması olarak Macaristan 2018 yılında Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak katıldı.

2023 yılında ise ilk kez bir Türk Dünyası Zirvesi’nin Avrupa Birliği sınırları içinde Budapeşte’de düzenlenmesi, Macaristan’ın Türk devletleriyle artan bütünleşmesinin sembolik bir göstergesi olmuştur. Orban da yaptığı açıklamalarda Macarların “Batıda Cermen, Slav ve Latin dünyaları arasında kendini yalnız hisseden, halklarını doğuda bırakmış bir millet” olduğunu belirterek Türk dünyasıyla ilişkilere her zaman büyük önem atfettiklerinin altını çizmiştir. Bu ifadeler, Macaristan’ın Turan coğrafyasına yönelik bakışını ve bu yöndeki tarihi yakınlık duygusunu açıkça ortaya koymaktadır.

Türkiye ile Macaristan arasındaki ekonomik ilişkiler son yıllarda istikrarlı bir ivme kazanmıştır. 2013’te tesis edilen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizması sayesinde karşılıklı yatırımlar ve ticaret hacmi sürekli artış trendine girmiştir. Macaristan, Türkiye’nin Avrupa Birliği içindeki en yakın ticari ortaklarından biri haline gelirken; Türkiye de Macaristan’ın Avrupa dışındaki en büyük pazarlarından biri konumuna yükselmiştir. Otomotiv, makine, tarım ürünleri, enerji ve savunma sanayii gibi sektörlerde yoğun işbirliği gerçekleştirilmekte; ortak yatırımlar ve projelerle ekonomik bağlar güçlendirilmektedir. Ticarette yakalanan ivmenin, liderler tarafından revize edilen 10 milyar dolarlık hedef doğrultusunda önümüzdeki dönemde de devam etmesi öngörülmektedir.

Enerji ve savunma sanayii, Macaristan’ın Türkiye’ye yönelik stratejik ilgisinin başlıca alanlarını oluşturmaktadır. Orta Avrupa’da bir kara ülkesi olan Macaristan, enerji arz güvenliğini sağlamak için Türkiye üzerinden uzanan alternatif kaynaklara yönelmektedir. Özellikle Azerbaycan’dan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) ile gelen doğal gaz, Macaristan’ın enerji güvenliği için kritik bir kaynak haline gelmiştir.

Benzer şekilde, savunma sanayii işbirliği de iki ülke ilişkilerinde yeni bir itici güç haline gelmiştir. Macaristan bir NATO ve AB üyesi olması ile birlikte Türkiye’nin gelişen savunma teknolojilerine yakından ilgi göstererek bu alanda Ankara ile ortak projelere imza atmaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Avrupa’daki değişen güvenlik ortamına dikkat çekerek, Türkiye-Macaristan savunma sanayi işbirliğini ortak üretimi de içeren projelerle daha ileri seviyelere taşımayı değerlendirdiklerini ifade etmiştir.

Sonuç olarak, Türk ve Macar halkları arasındaki tarihî ve kültürel kardeşlik bağları, günümüzde güçlü bir siyasi irade ile birleşerek kapsamlı bir stratejik ortaklığa dönüşmüştür. Orban’ın Dolmabahçe’de Erdoğan’la verdiği fotoğraf, bu kadim dostluğun 21. yüzyılda somut işbirlikleriyle perçinlendiğini göstermektedir. Hem ikili düzeyde hem de Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde gelişen Türkiye-Macaristan yakınlaşmasının, önümüzdeki dönemde enerji, savunma, ticaret ve kültürel diplomasi alanlarında yeni başarılara ve halkların refahına katkılar sunmaya devam edeceği açıktır.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...