Belki de tribünlerin bağırdığı gibi;

“Şimdi sıra geldi, şampiyonluğa…”

Uzun aradan sonra liderlik geldi, şampiyonluk neden olmasın ki? Elinizde Uğurcan gibi bir kaleci, Costa ve Campi gibi inanılmaz mücadele eden stoperler, artık neredeyse kütüğünü Trabzon’a aldıracak olan Pereira ve Novak gibi sağ ve sol bekler varsa rahatsınız. Tabi önlerinde dünya yıldızı Obi Mikel. Hani şu hakkında “Trabzon’dan gitmek istiyor” dedikodusu çıkartılan Obi Mikel. Yazık Beşiktaş maçında kart cezalısı. Süper Lig’in yeni lideri için büyük kayıp.

Peki ya N’diaye’ye ne demeli? Arkadaş bir insan bu kadar mı koşar, bu kadar mı mücadele eder, böyle mi güzel takımı atağa kaldırır, rahatlatır!..

Sanki 40 yıllık Trabzonsporlu mübarek.

Maestro kaptan Sosa, takıma hemen adapte olan Guilherme ve sakatlanmadan çıkana kadar Nwakaeme de, Trabzonspor’un galibiyetine imza attılar.

Ama, şu Sörloth var ya, “Kuzeyin Kralı” Sörloth…

İnanılmaz. Nerede duracağını, nasıl vuracağını, topu nasıl taşıyacağını, oyunu nasıl soğutacağını bilen, uygulayan dört-dörtlük bir futbolcu. Yine attı, yine attırdı, izleyenleri mest etti..’ Attırdı’ diyoruz, çünkü Caner Osmanpaşa’nın kendi kalesine attığı golü de bilerek yaptırdı, tıpkı asist gibi. Eğer bu takım uzun yıllar sonra şampiyon olacaksa, bu mutlu sonda ‘Kuzeyin Kralı’nın rolü çok büyüktür, çok. Türkiye’ye gelmiş geçmiş en iyi yabancılardan biri Sörloth, bu kesin.

Öyle çok baskılı, çok mükemmel oynamadı Trabzonspor. Sadece ne istediğini ve yapacağını biliyordu. Kontrollü gitti rakibinin üzerine, hani o eski günlerindeki gibi ‘paldır-küldür’ saldırmadı. Sakin ama sonuca giden, 9 yıl sonra liderliğe ulaşılan bir oyun oynadı. Sahadaki tüm futbolcular da, tribünleri dolduran on binler de sabretti, sebat etti, sonunda mutlu oldu.

Bunun sonrası artık şampiyonluktur. DG Sivasspor öyle boş bir takım değil. Ancak dün şanssızlık yakasını bırakmadı, sakatlıklarla mücadele etti. Yine de oyunu bırakmadı ve bu yarışın içerisinde olduğunu, olmaya devam edeceğini gösterdi.

Ve hakem Cüneyt Çakır… Zirve mücadelesinde ‘tereyağından kıl çeker gibi’ yönetti maçı. Futbolcular iyi niyetli olunca, tribün baskısını duymayınca, kararlı olunca iyi yönetim kendiliğinden geliyor. Hakemlerin tartışıldığı şu dönemde başarılı yönetimi ve kararları ile Cüneyt Çakır, 4.5 yıllık Trabzon hasretini mutlu sonlandırdı.