Biz de sandık ki, Ersun Yanal’ın gidişi ile birlikte üçlü teknik heyet (!) sorunlara hemen çare bulur, Fenerbahçe’yi ayağa kaldırır. Yanılmışız…

Sadece biz değil, onlar da yanılmış. Çözümü Tolgay Arslan ve Ferdi’de bulmuşlar. Ne Tolgay, ne de Ferdi Fenerbahçe’nin derdine derman oldu. Tolgay zaten penaltıya sebep oldu, ikinci sarıdan oyun dışı kaldı. Oynadığı sürece takımı atağa kaldırmada, ara paslarda, adam kaçırmalarda hiçbir katkısını göremedik. Ya birilerinin ‘Tolgay’ı oynatın’ baskısı var, ya da adam antrenmanlarda çok iyi, maçlarda beklenilen verimi sergileyemiyor. Ferdi desen orta yapması beklenirken, kenarlarda saklandı, durdu. Ya içe pas verdi, ya da güçsüzlüğü nedeniyle ayağındaki topu kaptırdı. Ferdi için çok erken, kurtarıcı rolüne soyunacak kıvamda henüz değil. Tolga o pozisyonda daha çok katkı verdi takıma.

Benim anlamadığım, çözemediğim bir diğer futbolcu da Hasan Ali. Bir futbolcu bu kadar mı form düşüklüğü yaşar, sakatlıktan sonra. Y.Denizlispor onun kanadından geldikçe, geldi. Üstelik ofansta da o bildiğimiz Hasan Ali’yi göremedik bir türlü. Bir diğer sıkıntı da, pas yüzdesi ve hataları. Ersun Yanal olsa, istatistikleri gördüğünde dudağı uçuklardı. O kadar çok pas yatası yaptı ki Fenerbahçe, bu maç geçmişteki tüm istatistiki üstünlüğünü aldı götürdü.

Son saniyelerde gelen beraberlik sonrası görünen o ki, Fenerbahçe’de sorun ne Ersun Yanal, ne üçlü teknik heyet (!), ne de bundan sonra gelecek hoca. Fenerbahçe’de sorun mevcut kadroda. Yetersiz, beceriksiz, kendine güvenmeyen, kabiliyetini sahaya yansıtamayan, güçsüz, sorumluluk almayan futbolculardan kurulu Sarı Lacivertli takım. Tek sorumluluk alan futbolcu vardı kaptan Emre, o da futbolculuk mu, hocalık mı, menajerlik mi, üçgeni içinde sıkışmış durumda.

Yani suç bu takımı kuranlarda… Şimdi iş onlara kalıyor. Ya bu düzeni değiştirecekler, ya da baskılara dayanamayıp gidecekler. Bu beraberlik onları kurtarmaya yetmez. Çünkü Fenerbahçe’ye gönül verenlerin dayanacak gücü kalmadı. Bu gerçek, Fenerbahçe’nin tek gerçek, gerçeğidir. Diğer her şey senaryodur, günü kurtarma laf ebeliğidir. Taraftarın dayanma gücünün kalmamasının karşılığını da her kes bilmektedir!...