“Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti, çalışkandır. Türk milleti, zekidir. Çünkü Türk milleti, millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir. Şunu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihî bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtrî zekâsını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek millî ülkümüzdür.”

Koca Başbuğ'umuz Mustafa Kemal Atatürk, 1933’de cumhuriyetin 10'uncu yılındaki söylevinde böyle diyordu. Bazı on yıllarda çok yol aldık, bazı on yıllarda yerimizde saydık, belki de geri gittik. Çok yol aldığımızda “Büyük Türk milleti” olduğumuzu damarlarımızda hissettik, yavaşladığımızda neden diye sorduk ama yılmadık, atamızın dediği üzere birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bildik.

Geri gittiğimizde, neden ve nasılları da, o gün olmasa da sonrasında tarih mutlaka yazmıştır. Şehit Nuri Paşa’nın (Killigil) fabrikasında neden ve kimlerce havaya uçurulduğunu, yine başka bir Nuri’nin, Nuri Demirağ’ın uçak projelerinin, Devrim otomobilinin, 1960’ların yerli ve milli lokomotifleri Karakurt ve Bozkurt’un neden ve kimlerce engellendiğini, 1990’larda ismi dahi konulan insansız hava aracı Anka’nın bir türlü seri üretime geçemeyip bizi Heron’lara neden ve nasıl muhtaç bıraktığını, 15 Temmuz sonrasında sadece 2 yılda Anka’nın da silahlı ve uçar hale nasıl geldiğini, tarih hep yazmıştır, yazacaktır. Tüm engellere rağmen Türkiye Cumhuriyeti bugün buradadır. Bugün de bu millet, yerli ve milli, otomobil, uçak, gemi, uçtan uca 5G ve birçok büyük projeler yürütmektedir. Bu ve onlarca cevval üretim çalışmasını “gaflet, dalalet ve hatta ihanet” ile engellemeye sebep olanlar ya da olacaklar, biz Devrim otomobilinin filmini izlerken gözlerimizden gelen yaşların sorumluları, tarihin çöplüğünde, Türk milletinin en derin nefretlerindedir, gelecekte de olacaklardır.

Tüm bunlara rağmen neredeyse 20 yılda seri üretime geçemeyen İHA’ların yanına, tüm engellere rağmen kısa sürede uçan ve teröristleri avlayan Bayraktar konulabilmiştir, Karayel (Vestel) konulabilmiştir. Kaderin cilvesi ki, Ata’mızın kurduğu partinin genel başkan yardımcısı yapılabilmiş bir adam, teröristlerin SİHA’lar ile öldürülmemesini talep etmiş, üretenleri alçaklıkla suçlamış, üretenlerin dua alamayacağını söylemiştir. Şunu diyelim, büyük Türk milletinin bekası için üretene, silah da, uçak da, otomobil de, yazılım da, buğday da, fındık da olsa, Türk milletinin duası vardır. Teröristbaşlarının dediği üzere teröristler tavşan gibi avlandıkça, bu coğrafyada ayakta kalmak için daha az şehit verildikçe, Türk milletinin önü açıldıkça, bu dualar daha da artacaktır.

İşte bu niyetlerle, bu yıl ikincisi yapılan Teknofest Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’ni henüz duymadıysanız duyun. T3 Vakfı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda 6 gün sürecek festivalin çok geniş programına www.teknofest.org adresinden ulaşabilir, kayıt olabilirsiniz. Mutlaka hemen bakın.

Türk milletinin, karakteri yüksek, çalışkan ve zeki olduğuna yürekten inanıyorum. Bu milleti televizyon dizilerinden, çocukları çizgi filmlerden ve diğer modern uyuşturuculardan uzaklaştıracak, onlara Türk milletinin istediğinde neleri başarabileceğini gösterecek, özgüveni arttıracak ve teknoloji alanlarına yöneltecek, bu karakteri, çalışkanlığı, zekâyı ortaya çıkartabilecek bir çaba olarak da Teknofest’i önemli görüyorum. Umarım vakit ayırır, çocuklarınız ile beraber gidersiniz.

Unutmayalım ki, Türk İslam ülküsü de, dünyaya verilebilecek bir düzen de, vasıtasız olmayacaktır. Mevcudiyetimiz her türlü vasıta ve tedbirlerle beslenmelidir ki ülküye gidebilelim. Türkleri dünyaya hükümran yapan ehlileştirilmiş atlar da, Fatih’in İstanbul’un surlarını biçtiği Şahi topu da, Kurtuluş Savaşı'nda yurdun her yanında evlerde doldurulan mermiler de birer vasıta idi. Havacılık, uzay ve teknoloji de şüphesiz önemli vasıtalardır.