Voleybol Milli Takımı’mızın en son maçlarla beraber Avrupa Şampiyonu olması Cumhuriyetimizin 100. yılı için büyük bir hediye oldu. Spora verdikleri destek nedeniyle hükümete, Voleybol Federasyonuna, takımın tüm teknik ve idari personeline, sponsorlarına ve elbette ayırt etmeksizin her bir sporcusuna kucaklarca teşekkür gönderiyorum.

Maç ve maçın öneminin biraz gölgede kalmasına yol açan olaylar da yaşanmadı değil. Oyunculardan Ebrar Karakurt ile ilgili olarak kendisinin bireysel cinsel yönelimini öne çıkaran birçok tezvirat yapıldı. Bir grup kendisinin bu nedenle asla Milli Takım’da olmaması gerektiğini savunurken, bir grup da son bir tivitini öne çıkararak kendisine saldırmak istedi.

Ebrar, 27 Ağustos 2023 tarihinde “Savaşa savaşa kazanıyoruz #hepemek” şeklinde bir tivit attı. Fotoğraf olarak ise maçlardan Ebrar’ın savaşma azmi ve mutluluğunu gösteren iki foto paylaşmıştı. Buna karşı, “Abdulhamid Denge “(muhtemelen mahlas) ismiyle yazan bir hesap, “Müslüman Türk Milleti olarak sana tahammül etmeye devam ediyoruz...” şeklinde bir yorum yazdı. Daha sonra 28 Ağustos’ta ise, Ebrar, “Boş yapma Abdülhamid” şeklinde bir cevap yazdı. Buna ek olarak da 1 Eylül’de yine aynı yazının olduğu bir pankart ile fotoğrafını paylaştı.

Bunun Sultan Abdülhamid’e yazıldığını zanneden yüzlerce insan da, daha önce cinsel yönelimi ile ilgili saldırmaya fırsat arayanlar da elbette bu fırsat ile Ebrar’a saldırdı.

Bu olayların başarıyı gölgelemesi üzücü. Ancak konuyu da irdelemek gerekir.

Ben şahsi olarak LGBT’ci tabir edilecek her türlü pazarlamaya karşıyım. Allah tarafından insan cinsiyetleri yaratılmıştır. Aksi tercihler olsa da, bunların özendirilmesi, normalleştirilmesi kabul edilemez. Bu konuya Netflix ile ilgili yazdığım eleştirel yazılarda da defalarca değindim.

Ancak bir sporcunun ya da herhangi bir meslek uzmanının da bu tercihi nedeniyle dışlanması, hor görülmesi, aşağı çekilmesi de oldukça yanlıştır. O konu farklı, bu konu farklı. Sanat Güneşi Zeki Müren’i hatırlayın. Diva Bülent Ersoy’u hatırlayın. Onlar, alanlarında tartışmasız başarılı olmuş ve halkımızın neredeyse tamamının bağrına bastığı isimlerdi. Bu anlamda yönelimini bilmemekle beraber, ne olursa olsun, başarılı olacaksa Ebrar’ın da başarılı olmasına imkân ve izin verilmelidir.

Geçmişe dönersek, hiçbir zaman da bu özel sanatçılarımız kendi durumlarını ve tercihlerini herkese dayatacak, tabiri caizse bu tercihlerini herkese pazarlayacak davranışlarda bulunmamıştır. Bu nedenle ailecek izlenen büyük sanatçılar olmuşlardır.

Analizimde bir diğer konu da takımın Milli Takım olmasından hareketle millilik. Ebrar’ın maçtaki İstiklal Marşı’nı nasıl içten okuduğuna bakıldığında, birçok kendine vatandaş diyenden daha fazla milli görünüyor. Bırakın İstiklal Marşı okumayı, geçmişi ile, ecdadı ile, ülkesinin kurucusu ile problemleri olan birçok vatandaşı görüyoruz, biliyoruz, esas milliliği milli değerlere saygıda aramak gerekir.

İşin bir de sporcu tarafı var. Ebrar’ın bir milli sporcu olarak tivitler ile atışmasını oldukça yanlış buluyorum. Milli sporcuları birer devlet memuru gibi görürüm. Herhangi bir devlet temsiliyetinde olan kişinin de bir milli sporcunun da bu şekilde yazışması garip ve yanlış. Hele ki yazıştıktan 2 gün sonra bir de pankart göstermesi esasen işi başka boyuta taşıyan ayrı bir yanlış. Ebrar, Novara’da oynayan alelade bir sporcu değil de milli bir sporcu ise, milletin sinir uçlarına dikkat etmelidir, bir devlet görevlisi ciddiyeti ile hareket etmelidir. Öne çıkacaksa işiyle yani sporla öne çıkmalıdır. Eğer başka konuları öne çıkartırsa bu millet onu başının üstüne çıkardığı yerden indirmeyi de bilir. Bu son olaylarda Ebrar açısından büyük dersler vardır. Unutmamalı ki, biz de sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severiz.

Bir de federasyon ve kurallar açısında bakmak lazım. Ağustos’un 18, 20, 21, 23, 24, 27, 30’unda maçı olan bir takımın sporcularının morallerini etkileyebilecek internet ve sosyal medya kullanımı, aynı gece hayatı sınırlamaları gibi sınırlandırılmalıydı. Ebrar’ın son maçtaki düşük performansı da bu durumu doğrulamaktadır, motivasyonu etkilenmiştir.

Bunca olaya rağmen neyse ki Milli Takım zafere ulaşmıştır. Önemli olan budur. Tekrar tekrar tebrik ediyorum. Nice yüzyıllarda nice şampiyonluklar dileklerimle.