Türkiye’de artık siyaseti ve gündemi takip eden herkes biliyor ki CHP ve ittifak kuyruklarını adı konulmamış, hayalet bir “AJANS” yönetmektedir. Bunu en açık ifade eden Mansur Yavaş olmuştu. Mansur Yavaş’a “HDP’yi de ziyaret edecek misiniz?” sorusu yönelttiğinde “Onu bilemiyorum, ajans karar verecek.” cevabını vermişti.

          Mesela geçmişte CHP, HDP, İP, Saadet aynı anda “TAMAM” temalı sosyal medya paylaşımları yapmış, sonra da “Muhalefet Tamam’da birleşti” şeklinde olayın adını koydular.

          Daha sonra başka bir zaman Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Pervin Buldan aynı anda birbirlerinden alıntı yaparak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a film önerisinde birleştiler.

          İP Genel Başkanı Meral Akşener “Dark’ın son sezonunu bitirmeden Netflix’i kapatırsan vallahi gücenirim” diye tweet attı. Kemal Kılıçdaroğlu “Aman Meral Hanım, şimdi hırsından spoiler verir” ifadesini kullandı, Pervin Buldan da K “Biz de La Casa De Papel’in son sezonunu bekliyorduk” twitini attı. Yine bir başka gün Meral Akşener ve PKK’lı Pervin Buldan “İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula” maskesiyle kürsüye çıktılar.

Uyum içinde uyum…

          Ajans kafası ve yönlendirmesiyle çalıştıklarına dair örnek olsun diye geçmişten bu örnekleri verdim. Bunun gibi birçok benzeri örnek vardır. Düğmeye basar basmaz aynı anda harekete geçiyorlar. Ajans yat diyor yatıyorlar, kalk diyor kalkıyorlar.

          Bunun son örneğini de Tarkan’ın “Geççek” şarkısında gösterdiler. Sanırım “AJANS” Youtube başında Tarkan’ın şarkısını yüklemesini bekliyordu ki anında Meral Akşener’e, HDP’ye, CHP’ye ve diğerlerine “Harekete geçin” sinyali gönderdi. Bunlar sinyali alınca “Geççek” şarkısını öyle bir paylaştılar ki sanki “Ajans” iktidarı ele geçirme iksirini ulaştırdı.

          Tarkan şarkısını yayına verdikten sonra “Geççek” şarkısının hikâyesini “Bir yıl kadar önce ruh halimin çok iyi olmadığı bir dönemden geçtim. Pandemi, dünyada olup biten üzücü olaylar, insanlığın endişe verici gidişatı, doğanın yok edilişi gibi bir sürü şey beni çok olumsuz etkilemiş, umudumu kaybeder gibi olmuştum. O anlarda bu şarkının melodi ve sözleri içimde yankılandı. Hepimize iyi gelecek bir şarkı yazmalıyım dedim. Belki bu şarkı bizi biraz teselli eder, bize moral verir, umut olur diye düşündüm. Dilerim ki ‘Geççek’ yüzünüzde bir gülümsemeye vesile olur ve hepimize iyi gelir.” sözleriyle açıkladı.

          Bu açıklamaya rağmen CHP, HDP, İP ve diğerleri bu şarkıyı Ajans aklıyla seçim şarkısı yahut iktidara karşı özel hazırlanmış bir şarkı muamelesiyle servis ettiler. Hallerini bir görün. Sanki geniş bir tımarhanede “Bu şarkıyla iktidarı devireceğiz” sloganlarıyla sağa-sola koşan deli gibiydiler.

Kişinin beyanı esas değil mi?

           Tarkan “Pandemi sürecini” işaret ederek, ruh halinin iyi olmadığı vakitlerde insanlarımıza moral, umut, gülümseme, teselli oluşturması adına böyle bir eser hazırladığını söylüyor.

          Bunlar “yok yok asla, bu şarkı hükümet devirmek için yapıldı” ısrarında devam ettiler. Maalesef AK Parti adına hareket eden bazı yazarlar, bazı yorumcular, siyasetçiler, sosyal medya sayfaları da bu deliliği kabul ederek, sanatçının beyanını esas almak yerine muhalefete alan açtılar. Oysa Tarkan “Geççek” şarkısını “Pandemi süreci atmosferinde hazırladım” diyorsa, Pandemi sürecinde dünya ülkeleri adeta dökülürken, Türkiye’de her manada kadrosuyla başarılı bir yönetim sergileyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya sayfalarında bu şarkıyı paylaşmış olsaydı çok güzel hamle olurdu. Bu “AJANS” sayesinde deli gibi davranan muhalif güruh sakinleştirici iğne almış gibi olurdu.

          Oysa Tarkan’ın “Pandemi süreci atmosferinde hazırladım” dediği “Geççek” isimli şarkının sözleri CHP’nin başını çektiği muhalefetin ruhuna, özüne, eylem ve söylemlerine aykırıdır. Çünkü pandemi sürecinde terör örgütü PKK’nın karargâhı olmuş TTB’nin kılavuzluğunda sürekli kaosu, krizi tetiklemeye çalışan bu muhalefet değil miydi?

Tarkan şarkısındaki gibi şu sözlerle seslense yeri vardır:

“Dedikodu dedikodu, kuru iftira
Beyhude yere gücenip alınma
O kuyruklu yalanlara kanıp 
Yakma beni, kıyma bu kula”

          Tarkan’ın “insanlarımıza moral, umut, gülümseme, teselli olması için hazırladım” dediği eseri onbinlerce kişiyi öldüren, askerimizi, polisimizi şehit eden, yakan, yıkan, bomba, mayın patlatan, kurşun sıkan HD(P)KK’lılar nasıl paylaşabiliyor? Kurulduğu günden bu yana terör eylemleriyle Türk milletine acı yaşatan, moralini bozan, gülümsemesini elinden alan HD(P)KK’lılar nasıl Tarkan’ın bu şarkısında kendini bulabiliyorlar?

          Karadeniz çocuğu olan Rizeli Tarkan, nasıl oluyor da Karadeniz çocuğu Eren Bülbül’ü şehit eden PKK’lıları, Eren Bülbül’ün katili PKK’lı teröristin cenazesine 2 milletvekili gönderen HDP’lileri tatmin edebiliyor?

          Tarkan’ın “Geççek” şarkısıyla ilgili beyanını esas alırsak, onbinlerce kişiyi öldüren HD(P)KK’lılara sahip çıkan Kemal’in, Meral’in, Temel’in, Ahmet’in, Ali’nin sosyolojik olarak bu şarkıya sahip çıkması ve bu şarkı üzerinden muhalefet pozisyonu alması mümkün değildir.

          O zaman biz de Tarkan’ın “Dedikodu” şarkısındaki şu sözleri HD(P)KK’lılara sahip çıkan muhalefete yazdı ve söyledi diyelim?

“Yüreği sızlamadan canımızı yakanın
Er ya da geç verecek hesabı var
Seveni seveninden ayıranın
İki elim yakasında mahşere kadar”

Cuk” diye terör örgütlerine sahip çıkanlara oturmuyor mu bu şarkı sözleri?

          Gerçekten Tarkan’ın ne beyanı ne şarkı sözleri muhalefetin hiçbir yanına uymuyor ama “AJANS” bunlara “siyasi menfaat için her konunun dibini sıyır” dediği için, bunlar aklının da dibini sıyırıyor.

          Cumhur ittifakının yerinde olsam 6+HDP ekibine Tarkan’ın “Dilli Düdük” şarkısını armağan ederdim. Çünkü şarkıda 6+HDP ekibine seslenme vardır.

“Söz gümüşse sükut altındır
Masal okuyor bilmiyor o zır deli
Rüzgar eken fırtına biçer
Kendi düşen ağlamaz yani
Pireyi deve yaptı dilli düdük
Ateşe bile bile körükle gidiyor
Kendi kuyusunu kazıyor enayi
Cırcır ötüyor
Caka satıyor utanması yok
O kendini üstün buluyor, ama yanılıyor
Burnu Kaf dağında mübarek
O kendini bu alemin kralı sanıyor
Şöyle bir silkelen de gel kendine

Hududunu haddini bil ileri gitme
Tepe takla olursun eden bulur sonunda”

          Tarkan özel dinlediğim bir sanatçı değildir. Ama birçok şarkısı birçok yerde karşımıza çıkan sanatçıdır. Geniş bir dinleyici kitlesi olduğu muhakkaktır.

Ama Milli Takım için söylediği “Bir Oluruz Yolunda” şarkısı Türkiye’nin dilindeydi:

“Bu kadar yetmez ah Türkiyem ilerle
Ay yıldızım at golünü coştur yine
Ay yıldızım at golünü coştur yine
Arar buluruz izini
Bilirsin zır deliyiz biz”

          Bu şarkıyı söyleyen Tarkan’dan HD(P)KK’lılar ve onlarla ittifak yapanlar ve yol yürüyenler medet umuyorsa, onlara şarkı içindeki “Zır deliyiz” uyuyor ancak…

          Bu “Zır deliler” bir de Tarkan’ın “Geççek” şarkısı gündem olunca “Devlet Bahçeli ne diyecek?” telaşına düştüler. İP’in şarlatanları tek kişilik gösteriler sundular. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli de Tarkan’ın şarkısı “Geççek” hakkında son derece sağduyulu bir şekilde açıklamalar yaparak ve bunlara ders veren “Özellikle bu haftaki konuşmamın geçtiğimiz günlerde provasını yapanlar, Tarkan’ın şarkı sözlerini beka meselesine bağlayacağımı söyleyenler, şimdi dağılabilirler, aynanın karşısına geçip kendi hallerine katıla katıla gülebilirler.

          Konuşmalarıma bu kadar merak saranlar fazla çırpınmasınlar, kendilerini çok zorlamasınlar, kişiliği olmayanların başkasını taklitle zaman geçireceklerini de akıldan çıkarmasınlar.

          Bilsinler ki, karga bülbülü taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırırmış. Tarkan’dan muhalif bir figür üretme peşine düşenler, tavsiyem, önce onun “kıl oldum abi” şarkısını dinlesinler, ya da “başkası olma kendin ol” şarkısına tereddütsüz kulak versinler.” konuşmasını yaparak hepsini dumura uğrattı.

          O günden sonra birkaç “zır deliden” başka Tarkan’ın şarkısından muhalif pozisyon yaratmaya çalışan kalmadı. MHP Lideri Devlet Bahçeli Tarkan’ın dedesinin kardeşi Fethi Tevetoğlu’nun Türkçülüğün sembol bir ismi olmasından bahsedip, onun “Ben de Türklük için kurban doğmuşum.” şiirini okuyunca HD(P)KK’lılar ve onların ittifak ortakları ışık görmüş yarasa gibi kaçıştılar ve ortadan kayboldular.

          2. ve 3. Maddesini değiştireceğini söyleyen, Türk askerinin Tunceli dağlarına yazdığı “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözlerine karşı çıkıp “Atatürk’ün başka sözünü yazsalar uygun olurdu” diyen Kemal Kılıçdaroğlu ve avanesinin “Ben de Türklük için kurban doğmuşum.” şiirini duyunca Tarkan’ı kan bağından dolayı silmiş olabilirler.

          Mesela Tarkan yarın bir gün bırakın bir program düzenlemeyi, tesadüfen Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yanyana gelip sadece el sıkışsın bunlar Tarkan’ı linç ederler. Türkiye’deki mevcut muhalifler helvadan put yapıp sonra acıkınca yiyen tuhaf bir ruh haline sahiptir. Mesela CHP’li Fazıl Say’ın bir programı vardı Cumhurbaşkanı Erdoğan onu izlemeye gitmişti. Fazıl Say’a “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı davet eden sen misin, onun elinden hediye alan sen misin?” linçini uygulamışlardı. CHP tayfasının tepkisi özetle “Fazıl Say - Erdoğan muhabbetini takip edemiyorum. Çünkü midem bulanıyor baktıkça.” şeklindeydi.

          Fazıl Say CHP ve ekibinin linçlerinden yurt dışına kaçmayı bile düşünüp ‘Fazıl Say diz çöktü’ diye çamur attılar. ‘Dönek’ diyeni de oldu. Bunları okumak, duymak, beni çok üzmüştür. Ne kadar kırıcı olduğunu, bana ne kadar dert yarattığını anlatamam. Benim için çok can acıtıcıydı, yıpratıcıydı, kırıcıydı. Aylarca içime kapandım. Bu dostlarla (!) her şey bitti, yollar bir daha düzelmemek üzere ayrıldı. Pek çok sevdiğim, okuduğum insan bu maniple edilmiş algılarla yanlış şeyler yazdılar, sanki suç işlemişim gibi.” açıklamalarını yapıp kendi mahallesine isyan etmişti.

          Demem o ki CHP ve kuyrukları için Tarkan’ın sanatı değil, kendilerine fayda sağladığı malzemeleri önemlidir.

          Muhalefette böyle “AJANS”, Ajansta da böyle muhalefet olduğu sürece zır delilik, çirkeflik, fırsatçılık bitmez.

          Ajans bunlara “Atıl Kurt” repliğiyle seslenince her şeye atlıyorlar da bunlar ne bildiğimiz Kurt, sanatçı Tarkan da ne bildiğimiz tarihteki Tarkan…

         Tarkan’ın “Geççek” şarkısına atlayıp, hepsi gerçeklerle ayıkınca Ajanstan yeni talimat beklemeye başladılar.