Türkiye’nin önemli meseleleri hakkında gerçekleri saptırma konusunda en becerikli ve ısrarlı yayın organlarından biri de hiç şüphesiz Deutsche Welle’dir…

Adından da anlaşılacağı gibi bir Alman kuruluşu olan bu mihrak ülkemizde de “DW Türkçe” adıyla neşriyatını sürdürüyor.

Biz onu yakın tarihimizdeki 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi, Suriye Operasyonlarımız, PKK ile mücadelemiz ve Hendeklere karşı harekâtımız ile ilgili yaptığı haber-yorumlardan çok iyi tanıyoruz.

Alman fakat ABD gözlüğü ile yaptığı haberler DW Türkçe’yi hayli ilginç bir konuma sokuyor. Bu sebeple Almanya’daki Pasifik-ABD’ci bir kanat tarafından finanse ve idare ediliyor olabilir düşüncesi bizde hâkim durumda…

Hele hele editör, program yapımcısı ve muhabirlerinin kişisel “sosyal madde” paylaşımlarını değerlendirdiğimizde cüretkârlıklarının sebebini çok daha iyi anlayabiliyoruz…

İşte dikkatlerimizden kaçmayan DW Türkçe’nin “SAHİBİNİN SESİ” haberleri…

DW Türkçe ve 15 Temmuz

Gayr-ı Meşru bir zihniyetin eli kanlı kadrolarınca yapılan 15 Temmuz Darbe Girişimi ile ilgili DW’in yayınları son derece patolojik ifadeler içermekteydi.

Bilhassa hain terör örgütü FETÖ mensuplarının tutuklanması konusunda “Türk Devletini hukuk dışı uygulamalara sapmakla suçlayan, işkence ve kötü muamelelerden bahseden” yayınları dikkatlerimizden hiç kaçmadı. (DW Türkçe, 25 Temmuz 2016).

Darbeyi püskürten Türkiye’nin daha da güçlendiğinden endişe eden DW Türkçe, “Darbe girişiminden sonra Türkiye’nin Diktatörlüğe hatta İslami bir diktatörlüğe” evirildiğini de yazıyor ve yorumluyordu! (DW Türkçe, 19 Temmuz 2016).

Bu konuda en dikkat çeken haberi de hiç şüphesiz darbe girişiminden hemen iki gün sonra FETÖ Elebaşı Gülen’in “Darbeyi Uluslararası Bir Komisyon Araştırsın” başlıklı hedef saptıran demecini manşetine taşıması oldu! (DW Türkçe, 17 Temmuz 2016).

PKK-Hendek Terörü,

HDP’li Vekillerin Tutuklanması ve DW Türkçe

Bütün dünyanın “Terör Örgütü” olduğunu kabul ettiği, dağ yapılanmasından şehir organizasyonuna, insan kaçakçılığından uyuşturucu kaçakçılığına ve tarihin en vahşi terör eylemlerini yapan PKK-PYD-YPG ile ilgili DW nasıl yayınlar yaptı dersiniz?

Haydi okuyalım…

Hendek Operasyonları döneminde işgal edilmiş şehirlerimizin terörden arındırılması amacıyla verilen mücadele için açıkça “İç Savaş” haberleri yapan DW Türkçe’den bahsediyoruz…

Hatta öyle haber ve yorumlar yapılıyordu ki “Canımız Gidiyor Bizim” başlığı altında terör mağduru vatandaşlarımızın ifadeleri çarptırılarak, insanlarımızın feryadı iç savaşın bir tarafı olarak “TSK’nın operasyonlarını desteklemiyorlar” spotu ile verilmişti. (DW Türkçe, Tülin Daloğlu 29 Aralık 2015).

Dahası DW Türkçe’nin o dönemdeki haberlerinde PKK’lı teröristlerden; PYD-PKK Güçleri, Gençler ve Militanlar olarak bahsedilmiş, böylelikle iç savaş konusunda bilinçli bir etki oluşturmaya çalışmıştı.

PKK ile organik bağlantıları ispatlanmış HDP’lilerin tutuklanması konusunda da pervasız yayıncılığını sürdüren DW Türkçe, “Türkiye’nin Avrupa ve AB değerlerinden uzaklaştığını, tutuklamaların iç barışı tehlikeye attığını ve Türkiye’de şiddetin tırmanışa geçtiğini” de manşetlerine taşımıştı. (DW Türkçe, 4 Kasım 2016).

Türkiye’ninSuriye Harekâtları ve DW

Türkiye’nin meşru hakları ve sınır güvenliği konusunda Suriye’nin Kuzeyinde gerçekleştirdiği “Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Operasyonları” hakkında da etki ajanlığının zirvesini kimseye kaptırmayan DW Türkçe yine karşımızda…

Fırat Kalkanı Harekâtımız DW Türkçe tarafından “Türkiye’nin Suriyeli Kürtlerle Savaşı” olarak aktarıldı. DW yaptığımız meşru ve haklı müdahaleyi “işgal” olarak nitelendirilerek Suriyeli Kürtlerin operasyonlara karşı çıktığını da iddia ediyordu. PKK’nın Suriye uzantısı olan PYD’nin eş başkanı Salih Müslim’in görüşlerini tüm Suriyeli Kürtlerin görüşü gibi aktaran DW, yerel halkın operasyonu sert bir tepkiyle karşıladığını da savunmuştu. (DW Türkçe, 24 Haziran 2016).

Bu haberlerde sivillerin öldürüldüğü, ABD ve Rusya’nın da harekâta karşı çıktığını da sıklıkla işleyen DW etki ajanlığını sürdürmüştü.

Aynı şekilde Zeytin Dalı Harekâtımız ile ilgili olarak da “etnik temizlik” gibi iftiraya dayalı başlıklardan kaçınmayan DW Türkçe, Türkiye’nin “doğru haber verilmeli” ikazlarını da “sansür uygulanıyor” diye işleyerek sunmuştu.(DW Türkçe, 23 Ocak 2018).

Türkiye için terörle mücadele ve iç güvenlik gibi oldukça önemli konu başlıkları altında yürütülen askeri operasyonların bu şekilde manipüle edici içeriklerle yayınlayan DW Türkçe’nin etki ajanlığı bunlarla da sınırlı değildi elbette.

Aynı yayın kuruluşu Türkiye’nin önemli atılımlarından olan köprüler, yollar ve İstanbul Havalimanı konusunda da itibar zedeleyici haberlerini sürdürdü. 

Biz bunları hiç unutmadık. Hiç de dikkatlerimizden kaçmadı.

***

DW ve DW Türkçe olarak neşriyat yapan bu Alman-CİA müşterek hedefli kurumu elbette bu yayınlarını devam ettirecektir. Dahası dün, bugün ve yarınlarımızda Türk Devletinin en dirayetli ve her daim aksiyon konumundaki MHP için de her türlü iftiraya dayalı haberi yapacaktır.

Biz bütün bunları yapan bu etki ajanı kurumun ve BND-CİA memurlarının serdettiği iddialara inanacak mıyız peki?

Elbette hayır. Asla!