Buyur biraderim, hoş geldin, nasıl bir şey bakmıştın?

Öylesine bakıyorum abi…

Bak bak… Ne ararsan var bizim tezgâhta; yüzük, anahtarlık, saat, rozet, kemer tokası, çakmak, telefon kılıfı, sigaralık, poster vs. Hepsi de aktüeldir, çağa uygundur, küresel dünyaya globaldir vesselam…

En kıyak işporta tezgâhı bizimkidir haa, her iddiasına girerim. Bak şu ihraç malı Deyvitoğlu kabartmalı kemer tokası çok satıyor, hani yakışır kardeşime, ne dersin? Tut şöyle üzerine, bak nasıl da yakıştı ama! Ya da şu bebek tulumunu al bence. Bebecan işlemeli. On numara bir maldır. Al yeğenime…

Yok abi ona bakmadım ben.

Ha anladım çakmak almak istiyorsun, tamam. Şu bir tarafı hamburgercide sekiz saat oturan Kılışlaroğlu, diğer tarafı Gandi olan nasıl ama? Ne diyom gardaşıma çakar çakmaz, çakan çakmaktır haaa, Çin değil, direkt Amerikan malıdır, bak onu da söyleyeyim…

İyi de sigara içmiyorum ki ben…

Tamam, gardaşım, anahtarlık verelim sana. Şu yanarlı dönerli olanı görüyor musun? Tepetaklak tutunca Mahsur, yan gelince de İmamınoğlu oluyor. Kızlar da hasta buna, vereyim mi ne dersin?

Bana gelmez abi…

Ha anladım, sana telefon kılıfı verelim… Bak şu yerde uzanan büyükçe olanı görüyor musun, tam sana göre… Üzerinde de artiz resmi var. Neydi ismi, eee?... Rüknettiiin neydi lan o uzun boylu artizin ismi?

Tarık Akan mı abi?

Yok yav? Bay Tekin miydi, Ertekin miydi neydi?… 

Nartekin’di abi. 

Hah işte o… Artizden de anlıyorsun maşallah.

Eh işte abi takip ediyorum biraz sinemayı… Ama ona da ihtiyacım yok…

Dur sen dur, boş göndermem seni…

Bak tam önünde duran şu dede biblosu var ya, gel onu vereyim sana… Şakşuka mı, matruşka mı ne diyorlar hani… Dışı tonton dede, içi ise tuzluk… Yengeye götürürsün, baharat takımı niyetine. Sofranızda şekil şükül olur… Ne diyon, olur de mi, aldın de mi?

Yok, abi kalsın.

Bir şey beğendiremedik sana da yahu. Ayıptır sorması kardeşim sen neycisin acaba, sosyalist mi, kapitalist mi, liberal mi? Yoksa...

Hiçbiri değilim abi… Türk milliyetçisiyim ben!

Rüknettiiin, lan Rüknettiiin! Burada biri var Türk milliyetçisiymiş, tezgâhta ona göre bir tane mamul bulamadık. Bak, eğer olur da milliyetçi ürünler Febci’nin tezgâhında varsa yakarım seni!

Yok be Cesim abi olur mu öyle şey? Bu işin uzmanı biziz, âlemde ne varsa bizde de o var, bak yemin içiyorum sana. Bu ara bunlar moda abi; sosyalistler, liberaller, bölücüler, Renancılar gırla gidiyor… Bir masanın etrafında toplanıp ruh çağırıyorlarmış abi. “Ey ruh geldiysen…” falan yani.

Allah Allah! Deme yav. Sakata gelmeyelim de?

Olur mu kral abim, bak sana şu kutuyu bir açayım da gör. Bak bak… Kahvaltıcı apla işlemeli saati görüyor musun abi? Saat başlarında “Kahvaltı Seloya beleş” diyor, buçuklarda da “Kalkarım masadan” diye alarm veriyor…

Biz buyuz işte Cesim abi, sen asıl şimdi gör satışları… Bu defa parayı bulduk usta… Zabıta İrfan’ın nevalesi bile şimdiden hazır…

Hem neydi bu abimizin adı, hele bi adını bağışlar mısın abi?

Asım Oğuz…

Memnun olduk Aslın Oğuz abi, dur sana yeni gelen şu yüzüklerden verelim, çok yakışır şerefsizim! Dokuz bin dokuz yüz doksan dokuz ayar gümüştür. Üzerindeki altılı masa kabartması da çok özeldir. Kemeraltı’nda bile emsali yoktur. Ne diyon, vereyim mi abime, tam da parmağına göre?..

Teşekkür ederim, gereği yok. Haydi, size hayırlı işler…

Güle güle abim benim…

Lan Rüknettin, adam Türk milliyetçisiyim dedi, işportada da hiçbir şeyi beğenmedi…  

Sen bunları düşünme abi, malımız çok bizim. Birini beğenmezlerse ötekini muhakkak beğenirler… Hem abi be baksana, öğlen oldu, şuradan bi maklube ısmarlasana yiyelim?...

Höyt lan salatalık, Mahbube de kim?