TÜSİAD’ın derdi…
TÜSİAD bir dernek…
Ve bu derneğin Türkiye’nin en büyük iş dünyası örgütü olduğu iddia ediliyor.
Uzun yıllardır ülkemizin ekonomi politikalarına yön veren bir kuruluş olduğu savunuluyor.
Bu iddia ve savunmalar doğru ise TÜSİAD neden üretim, yatırım, istihdam, ihracat ve büyüme alanlarına kattığı geniş çaplı vizyonla gündeme gelmiyor da adı hep başka konularda anılıyor?
Çünkü TÜSİAD’a onda olmayan bir kudret yükleniyor.
***
TÜSİAD’ın siyasetçiler için adeta bir jüri heyeti olduğu tezi işleniyor.
İşte kantarın topuzu tam bu noktada kaçıyor.
TÜSİAD’tan tam not alamayan siyasetçilerin siyasi hayatlarının başlamadan bittiği ileri sürülüyor.
Birileri sürekli TÜSİAD’la savaşanın boyunun ölçüsünü alacağı havasını pompalıyor.
Bu havanın tesirine giren TÜSİAD da karşımda kimse duramaz düşüncesine kapılıyor.
***
Bu nedenle TÜSİAD, kurulduğu günden bu yana eleştirileriyle gündemi meşgul ediyor.
Hükümetlere doğrudan veya gazete manşetleriyle meydan okuma cüretini gösterebiliyor.
Genel kurulları dernek yöneticilerinin üyelerine hesap verdiği yerler olmaktan çıkıyor, çıkar gruplarının sözcülüğünün yapıldığı bir arenaya dönüşüyor.
***
Dikkat ederseniz…
Hiçbir TÜSİAD yöneticisi derneklerinin zaman içinde milli ekonomi perspektifinden uzaklaşarak daha çok küresel sermayenin temsilcisi gibi hareket ettiği yönündeki ciddi eleştirileri dikkate almıyor.
TÜSİAD’ın Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı konusunda yeterince milli bir duruş sergileyemediği söylemlerine karşı harekete geçilmiyor.
Nereden bakarsanız bakın…
Yerli ve milli üretimin desteklenmesi, özelikle küresel ekonomik sistemde Türkiye’nin kendi çıkarlarını önceleyen bir politika izlemesi gibi kritik konularda TÜSİAD’ın yeterince güçlü bir söylem geliştirmediği görülüyor.
Görülenlere TÜSİAD’ın Batı merkezli ekonomik modelleri ön planda tutarak Türkiye’nin kendi dinamiklerine uygun politikalar geliştirmesine karşı mesafeli duruşu eklenince de derneğin gerçek gayesi ortaya çıkıyor.
***
Aksini iddia edenler TÜSİAD’ın uzun yıllardır büyük şehir merkezli büyük sermaye gruplarının çıkarlarını savunurken gösterdiği enerjinin onda birini Anadolu’da yükselen küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemek için niçin sarf etmediği sorusunu cevaplasın.
Cevaplasın da bu millet TÜSİAD’ın derdinin kendisi mi yoksa bir avuç elit tabaka mı olduğunu öğrensin, Brüksel, Washington, Berlin ve Paris’te olan TÜSİAD temsilciliklerinin Anadolu illerinde neden olmadığını anlasın…