Çorba kumpası…
Yeni bir siyasi vizyonla yola çıkıyormuş gibi pazarlanan Özgür Özel’in içinde, partisinin yıllardır değişmeyen alışkanlarını değiştirmek uğruna zerre istek olduğuna şahit olan var mı?
Yok…
“Yüzyılın değişimi” gibi büyük bir iddiayla oturduğu genel başkanlık koltuğunda geçen zamanda CHP’de yaşanan değişime örnek verilecek tek bir hadise yaşandı mı?
O da yok…
***
O sadece adı değişim konulan fakat statükonun yeniden tahkim edilmesinden ibaret olan bir sürecin figüranıydı.
Gerçi figüran deyip küçümsemeyelim, çünkü Allah var rolünü çok iyi oynadı.
“Birlik ve beraberlik” içeren mesajları samimi bir gelecek inşasından ziyade, parti içi çatışmaları oyalamak adına paravan olarak kullandı.
***
En ilginci CHP’deki hizipçi yapıya son vermek istemedi.
Ekrem İmamoğlu’nun kişisel hırslarıyla şekillenen tutumları dizginlemedi, Mansur Yavaş’ı temkinli geri duruş stratejisi izlemekten vazgeçirmedi, parti kulislerinde dönen bitmeyen hesapları durdurmadı.
Haliyle CHP’nin bir “kumpas partisi” olduğunu gözler önüne sermesi çok zaman almadı.
***
Sözde yeni lider kaostan beslenen eski anlayışı takip etti.
Atılan yeni sloganların hepsi krizden medet uman eski hesaplara çıktı.
Çünkü yeni vitrin olarak sunulan yüzlerin çürük raflarda sakladığı yalnızca kendi siyasi ikballerine dair notların yazılı olduğu gizli ajandaları hep vardı.
***
Bu nedenle CHP milletin sorunlarına dokunan tek bir proje üretemedi, tek bir çözüm önerisi sunamadı.
Daha da vahimi CHP artık, kendisine yöneltilen iddialar karşısında tutarlı bir savunma geliştiremeyen bir partiye dönüştü.
İBB başkanları hakkında yürütülen soruşturmalara kamuoyunu tatmin edecek tek bir izahat getiremeyişlerinin altında “yolsuzluk, rüşvet ve terör” iddialarının sağlamlığı kadar, kendi siyasi geleceklerinden başka bir şey düşünmemeleri de yatıyordu.
***
Herkesin sadece kendini düşündüğü bir yapının “algı siyaseti” izlemekten başka ne çaresi vardı?
Üstelik bu algı artık ters yönde çalıştırılmaya başlandı.
Ekrem İmamoğlu’nun defalarca kez gittiği otelde güvenlik kameralarının bantlanması skandalına karşı geliştirilen ve insanın aklıyla alay edercesine dile getirilen “Çorba üzerimize dökülür diye kameraları bantlıyorlar” şeklindeki savunma neyin nesiydi?
Bu açıklamanın ardından Özgür Özel’in sahte sahiplenmelerle yürüttüğü siyasi infaz planıyla aslında Ekrem İmamoğlu’nun ipini çekmek için tüm fırsatları değerlendirdiğini göremeyen kaldı mı?