Tokat senaryosu…

YAYINLAMA:
Tokat senaryosu…

Özgür Özel’e atılan tokadı herkes kınadı.

Herkes şiddetin karşısında olduğunu ifade etti.

Ne zamanki bu eylemin bireysel mi, yoksa iç ya da dış bağlantılı bir tertibin ürünü mü olduğu sorgulandı, işte o zaman sergilenen ortak duruş bir anda dağıldı.

Üstelik şiddete karşı sergilenen ortak duruşu bozan da bizzat saldırının hedefi Özgür Özel’in kendisiydi.

***

Saldırının hemen ardından, kamuoyunun karşısında hadisenin büyütülmesini istemeyen bir Özgür Özel vardı.

Cümlelerinin tonu düşüktü, yumuşaktı.

Neredeyse saldırganı bile mazur gören bir açıklama yaptı.

Kutuplaşmaya gerek olmadığını belirtti.

***

Fakat aradan geçen birkaç gün sonra CHP grup kürsüsünde bambaşka bir Özgür Özel vardı.

Bu kez zehir zemberek sözler kullandı.

“Saldırı bize, bana, size hepimize yazılmış açık bir mektuptur. Bir ihtar çektiler” dedi.

Yediği tokadı siyasi bir komplonun merkezine yerleştirdi.

Saldırının meydanları doldurmayı bırakmasını isteyen iktidarın işi olduğu iddiasında bulundu.

***

Peki madem saldırıyı planlayan iktidardı, o halde Özgür Özel saldırıdan hemen sonra hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya niçin teşekkür etti?

Bu teşekkür sadece açılan geçmiş olsun telefonlarına karşı gösterilmiş bir nezaket miydi?

Hayır…

Eğer öyle olsaydı, Özgür Özel sadece teşekkür eder, “telef” sözünün geri alındığını düşündüğünü ifade eden açıklamalarda bulunmazdı.

***

Nereden bakarsanız bakın…

Tokadı yiyen Özgür Özel ile grup kürsüsünde konuşan Özgür Özel arasında siyahla beyaz kadar büyük fark vardı.

Şimdi soralım…  

Özgür Özel bu tutarsız davranışları bu olayın iktidar tarafından planlanmış olduğunu mu, yoksa CHP’nin organizesi bir mizansen olabileceği şüphesini mi güçlendirdi?

***

Bu soruyu cevaplamadan önce Özgür Özel’in saldırıdan saniyeler önceki kaş göz hareketlerini ve Ali Mahir Başarır’ın saldırı anındaki tuhaf davranışlarını bir izleyin.

Üzerine Sezgin Tanrıkulu’nun saldırgan kendini “Osmanlı çocuğu” olarak tanımladığı iddiası ile Özgür Çelik’in “Saldırgana belediyemiz 8 aydır düzenli yardım ediyormuş” itirafını da koyun.

O tokadı atan elin arkasında kimlerin olduğunu belirginleşti mi?

***

Her şey saldırganın son aylarda kimlerle, ne zaman ve nerede temas kurduğunun açıklığa kavuşmasıyla netleşecektir.

Bugün elimizde olan CHP’nin siyasi reflekslerinde yer alan her dar boğazda bir kurban yaratma alışkanlığı gerçeği şüpheleri artırmaktadır.

“İmamoğlu mağduriyetinin” düşüşe geçtiği

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *