Feshe panik…


Türkiye’nin 40 yılı aşkın süredir mücadele ettiği terör sorununa kökten çözmek amacıyla MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin tarihi inisiyatifiyle atılmaya başlayan her adıma burun kıvırdılar.
Fakat…
Terörü sona erdireceğini düşündükleri bir çözüm önerisini ortaya koymadılar.
Onlar yalnızca “Terörsüz Türkiye” hedefine sekte vurma uğraşında oldular.
***
Gelecek nesillere terörsüz bir ülke bırakmak maksadından başka hiçbir anlam taşımadığı gayet açık olan çağrıları çarpıttılar.
“Terör örgütü elebaşı silah bırakma çağrısı yapmaz” dediler.
Yaptı.
“Terör örgütü elebaşı örgütünü feshetmez” dediler.
Feshetti.
“Terör örgütü elebaşının örgütü feshettiğini açıklayıp silah bırakma çağrısı yapması örgütü bağlamaz” dediler.
Bağladı.
***
Önce PKK’nın fesih kongresinin 5-7 Mayıs tarihlerinde toplandığı ve alınan kararların yakın zaman içerisinde paylaşılacağı duyuruldu.
Hemen ardından PKK’nın örgütsel varlığını feshederek silah bıraktığı açıklandı.
Ne dedilerse tam tersi çıkanlar, bu gelişmeden sonra da boş durmadı.
Yalan ve iftira çarkını çevirmeye devam ettiler.
***
Elbette bu saatten sonra sorulması gereken sorular vardı.
Altı çizilip üzerinde durulması gereken noktalar belliydi.
Ama bu iş, artık terörün feshine panik atak geçirenlerin işi değildi.
Neredeyse teröristlerin yakasına yapışıp “Nasıl silah bıraktınız” diye hesap soracak noktaya geldiklerini kanıtlayanlardan, Türk milletinin artık öğrenecek bir şeyi kalmadı.
***
Terörsüz Türkiye hedefinin mimarı Sayın Devlet Bahçeli dünkü açıklamasında sorulması gerekli tüm soruları sordu, altı çizilmesi gereken tüm noktaları belirtti:
“Şahsen, milletine ve ülkesine feda edilmiş hayatımın en mümtaz ve müstesna anını iliklerime kadar hissetmenin müftehir ruh haliyle dolup taştığımı herkesin bilmesinde yarar görüyor, bundan sonrası için daha temkinli, daha dikkatli, daha serinkanlı ve sağduyulu hareket edilmesini vazgeçilmez önemde değerlendiriyorum.
Silahların ne zaman, nerelere, hangi şartlar dahilinde, hangi sınır ve ölçekte bırakılacağı,
Bunun zaman ve mekan parametrelerini analiz ederek teknik takip ve gözetiminin kimler tarafından ve nasıl sağlanacağı,
Feshedilen PKK’dan PYD/YPG’ye muhtemel geçiş ve intikallerin denetim ve kontrolünün eşzamanlı ve eşgüdüm halinde nasıl ve ne şekilde temin edilip edilmeyeceği,
Silah bırakan örgüt militanlarından suça bulaşmış ya da bulaşmamış olanların tasnif ve tefrikinin nasıl yapılacağı,
PKK terör örgütünün lider kadrosuyla ilgili alınacak tedbirlerin kapsam ve hududunun ne olacağı,
Siyasi ve hukuki reformlarla demokrasi ve sivil siyasetin güçlendirilmesinin yanı sıra bin yıllık kardeşliği ve birlikte yaşama iradesini pekiştirip ileriye taşıyacak stratejik ve yasal adımların çatı ve çerçevesinin nasıl belirleneceği ayrıca ele alınmalı, müştereken ve maşeri vicdana muvafık halde tatbik edilmelidir.”
Nihai sonuca ulaşmak adına geriye sadece MHP Lideri’nin çizdiği bu rotadan sapmadan kararlılıkla yürümek kaldı.