Siyonist kuşatma…
İsrail’in İran’a karşı başlattığı saldırıların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli benzer noktalara dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “İran’ın nükleer tesislerine hedef alma bahanesiyle girişilen saldırının aslında çok kapsamlı ve sinsi amaçları olduğunun her geçen gün daha iyi anlaşıldığını” belirtti.
MHP Lideri Devlet Bahçeli “İsrail’in siyasi ve stratejik amacı Anadolu coğrafyasını çevrelemek, terörsüz Türkiye hedefini efendileri hesabına baltalamaktadır” dedi.
İsrail’in İran’dan sonraki hedefinin Türkiye olduğu gerçeğini görmezden gelmemizi isteyenler ise tıpkı dün olduğu gibi derhal algı taarruzuna girişti.
***
Gazze soykırımının yıl dönümüydü.
Sistematik zorbalıklarına her gün bir yenisini ekleyen İsrail, aynı zamanda Lübnan’a, Yemen’e ve Suriye’ye bombalar yağdırıyordu.
ABD takviyeli terör devleti Ortadoğu’nun tamamına musallat olduğunu duyuruyordu.
Eldeki veriler İsrail’in kontrolden çıkan haydut bir devletin son sürümü olduğunu gösterse de kimileri havanda su dövüyor, bölgesel bir savaşın çıkıp çıkmayacağını, savaşın yaygınlaşıp yaygınlaşmayacağını tartışıyordu.
***
MHP Lideri Devlet Bahçeli o günlerde, savaşın bir konsept dahilinde ve stratejik olarak yaygınlaştırılmasının sadece Ortadoğu’yla sınırlı kalacağını düşünenlerin yanıldığını ve büyük bir hesap hatası yaptığını belirtiyordu.
“ABD’nin Kasım ayındaki başkanlık seçimlerine varıncaya kadar devam edegelen sürek avı etki alanını ve şiddet enerjisini genişleterek neredeyse vatanımızın sınırlarına dayanacaktır” sözleriyle İsrail’in tetikçisi olduğu Türk ve İslam düşmanı küresel güçlerin sinsi planının nihai hedefini deşifre ediyordu.
MHP Lideri’nin bu açıklamasının ardından gerçekleri çarpıtmak adına düğmeye basılıyordu.
Kimi “Ortadoğu’daki savaştan bize ne” diyordu.
Kimi “İsrail’in terör örgütlerine karşı mücadele ettiğini” iddia ediyordu.
Kimi “Türkiye’nin tarafsız kalması gerektiğini” söylüyordu.
Kimi de “Türkiye’nin İsrail ile bir sorunu olmadığını” savunuyordu.
***
Birileri İsrail’i savunmak için ne yapacağını şaşırmış durumda alçaldıkça alçalıyordu.
Aralarında “Tel Aviv maalesef saldırı altında” cümlesini kuran bile vardı.
Aynı güruh Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır” açıklamasını da es geçmiyordu.
“Erdoğan partisinin ve kendisinin oy kaybını yine düşman yaratarak telafi etmeye çalışıyor” iftirasını yaymaya çalışıyordu.
***
Dünün bugünden farkı yok…
Aynı isimler ellerine geçirdikleri her sosyal medya platformu, her gazete köşesi ve her televizyon ekranını İsrail’i savunmak için kullanıyor, dünkü iflas etmiş tezlerini tekrar tekrar piyasaya sürüyor.
Bölgede yaşanacak olumlu gelişmelerden olumlu, olumsuz gelişmelerden olumsuz etkileneceği aşikar olan Türkiye’nin, Ortadoğu’daki gelişmelere kayıtsız kalması isteniyor.
“Büyük İsrail Projesi”ne seyirci kalmamız bekleniyor.
Gavurun ekmeğini yiyenler, gavurun kılıcını salladıkları fark edilmiyor sanıyor.
Siyonist fondan beslendikçe küçülenler, küçüldükçe ihanetin en sefil haline büründükleri görülmüyor zannediyor.
Oysa Türk milleti, Siyonist kuşatmanın tüm figüranlarını tek tek not ediyor.