Ateş çemberi…

YAYINLAMA:
Ateş çemberi…

İsrail’in Gazze soykırımının önüne geçilemedi.

Lübnan’ı, Yemen’i ve Suriye’ye yönelik saldırılarına ise sadece seyirci kalındı.

İşlediği suçların cezasız kaldığını gören terör devleti şımardıkça şımardı.

Onun haddini aşan davranışlarının neticesinde bölgesel istikrarsızlık tehlikeli boyutlara tırmandı.

Ortadoğu’nun zaten kırılgan olan dengeleri bir kez daha alt üst oldu.

İsrail’in insanlık değerlerini hiçe sayan saldırgan adımları kaos sarmalını tetikledi.

***

Tetiklenen kaosun yalnızca bölgeyi değil, tüm dünyayı saracak bir felakete dönüşme ihtimali sürekli görmezden gelindi.

Ancak artık öyle bir noktaya gelindi ki…

İsrail-İran geriliminin savaşa dönüşmesiyle birlikte “Üçüncü Dünya Savaşı çıkar mı?” sorusu somut bir endişeye dönüştü.

Ortadoğu’daki yangının küresel bir yangına dönüşme ihtimali anlaşıldı anlaşılmasına ama, uluslararası toplum ve kuruluşların tutumu yine değişmedi.

İsrail saldırganlığına karşı bir kez daha cılız kınamalarla yetinildi. 

***

Dünyada barış ve güvenliği sağlamak için kurulan Birleşmiş Milletler, bu kez de dünyayı ateşe verecek yangına odun taşıdı.

BM’nin işlevsizliği barış umutlarını birer birer boşa düşürdü.

Uluslararası hukukun müsvedde bir kâğıttan ibaret olduğu gün gibi ortaya çıktı.

Ortadoğu’daki savaş rüzgârlarını körüklemekten başka bir işe yaramayan adına “diploması” denilen göstermelik girişimlerin ise aslında sahte bir oyundan ibaret olduğu bir kez daha anlaşıldı.

Uluslararası örgütler söz konusu İsrail olduğunda onun önünü açmaya mahkûm birer figüran haline geldi.

***

ABD cephesinde de manzara farklı değildi.

ABD yönetimi, İsrail’e adeta göbekten bağlı politikalarının etkisiyle net bir duruş sergileyemedi.

Trump’ın bir dediği diğerini tutmadı.

ABD’den gelen “çatışmaya müdahil olup olmayacaklarını henüz kararlaştırmadıklarını” belirten açıklamanın mürekkebi kurumadan ABD’nin İran’ı hedef alması, ABD politikalarına yön verenin gerçekte kim olduğunu gözler önüne serdi.

Sanılanın aksine, patronun ABD değil, İsrail olduğu gerçeği bir kez daha ortaya çıktı.

***

Gerçekler tüm çıplaklığıyla karşımızda duruyor.

Emperyalist-Siyonist işbirliğinin ne denli büyük bir tehdit oluşturduğu artık herkes tarafından görülüyor.

Türkiye, dünyayı her türlü felakete açık hale getiren bu karanlık senaryoya dikkat çekerek küresel bir farkındalığın oluşmasını sağlıyor.

Lafla kınamanın bir anlam ifade etmediği eşik çoktan aşıldı.

Bugün ya küresel vicdan ayağa kalkıp insanlığı telafisi imkânsız uçurumun kenarından kurtaracak ya da bu ateş çemberi hepimiz yakacaktır.

Bu iş zerre kadar tereddüde yer bırakmıyor.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...