Aday peşinde…
Ufukta bir seçim yoktu.
Ama…
Parti yönetiminin siyaset üretemeyişinden kaynaklı, CHP’de derin bir boşluk vardı.
Bu boşluğu doldurmanın çaresi, “Cumhurbaşkanı adayı kim olsun” tartışmasına sığınmakta arandı.
***
CHP’nin hizmetsizlikleriyle nam salmış belediye başkanlarından ikisi, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ismi öne atıldı.
Sonrası malum…
Kağıt üzerindeki üyeler ile sözüm ona dayanışma sandıklarında oy kullanan vatandaşlar aracılığıyla CHP’nin cumhurbaşkanı adayının belirlendiği açıklandı.
Kendileri çalıp kendileri oynadıkları “tek adaylı ön seçim” tiyatrosunun sonunda aday tartışmasının sona erdiği ilan edildi.
Ama perde arkasında fısıltılar devam ediyordu, Yavaş gerçekten oyun dışı mıydı, yoksa sadece sırasını mı bekliyordu?
***
Nitekim öyle de oldu.
Yıllardır iktidarı “tek adam rejimi” kurmakla suçlayan CHP’nin, kendi “tek adayı” İmamoğlu’nu dayatabilmek için kurguladığı tüm planlar bir gecede buharlaştı.
CHP’nin tek adaylı demokrasi gösterisi, diploma skandalı ve yolsuzluk dosyalarına takılmasının ardından CHP’liler “İmamoğlu’nun yerine kim aday olacak?” sorusuna cevap aramaya başladı.
***
İmamoğlu’nun yerine Yavaş’ın aday gösterilmesi gerektiği dillendirilir dillendirilmez, Özgür Özel sahneye çıktı.
Yavaş'ın cumhurbaşkanlığı adaylığının önemli bir seçenek olduğunu söylerken, “Mansur Bey adaylaşacak olsa bunu üyenin ve toplumun önüne koyup onların rızasını aramak gerekir” diyerek işi ustaca yokuşa sürdü.
Bu açıklama makul görünse de, arka planı gayet tanıdıktı.
Yavaş’ın daha önce katılmadığı ön seçime bu kez katılması için elinde hangi gerekçe vardı?
Yoktu.
Ama mesele zaten gerekçe değil, göstermelik demokrasi senaryosunu sürdürmekti.
***
CHP’nin bilindik masa başı hesapları yeniden devreye alındı.
Özgür Özel, Yavaş’ın ismi gündeme gelir gelmez yeni bir oyunun perdesini araladı.
İmamoğlu’nun adaylık ihtimalinin neredeyse sıfırlandığı bir dönemde, Yavaş’ı ön seçime zorlamasının tek nedeni vardı.
O neden partiyi meşgul ederken, Özel’in kendi adaylığının altyapısını hazırlamasıydı.
İmamoğlu batarken, Yavaş konuşulurken, Özel merkezde kalmayı başardı.
Ve şimdi Özel, kendi ismini başrole yerleştireceği “ön seçim” tiyatrosunun final perdesini açıyor.
***
Gerçek CHP seçmeni ne düşünüyor?
Kime güveniyor?
Hangi yüzü görmek istiyor?
Kimse umursamıyor.
Çünkü partide artık fikirler değil, figürler konuşuluyor.
Özgür Özel’in aday peşinde koşan görüntüsünün ardında gayet basit bir gerçek yatıyor.
Kendi adaylığını garantiye almak…
O hedefe giden yol ise sadece bir ön seçime bakıyor.