Özgür Özel’in Brüksel akrobasisi

YAYINLAMA:
Özgür Özel’in Brüksel akrobasisi

“Kendi büyüklerimizi mütemadiyen tahkir edegelmemizin sebebi, onların hakikaten tahkire layık olmalarından değil, ancak onları başkalarının gözüyle görmemizden, başkalarının beyniyle anlamamızdandır” diyen Yusuf Akçura’nın hedefinde Batı’yı hürriyetin membaı olarak tayin ederken kendi değerlerini cüceleştiren ithal kafa bir zümre vardı. Brüksel’de ülkesini Avrupalı siyasetçilere hararetli bir şekilde şikâyet eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel de yabancıların gözü ve beyniyle hareket eden bir siyasetçi olarak Yusuf Akçura’nın bu tespitinin içine giriyor. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan gösteri dalgasının 61’incisini Brüksel meydanına taşıyan CHP, hatip sıfatıyla Avrupa Parlamentosu Milletvekili Dario Nardella’yı kürsüye çıkarıyor ve o da “Atatürk’ün değerlerini ayaklar altına alan Erdoğan’ı kınıyoruz” diyerek Türkiye’nin Cumhurbaşkanını tahkir edici sözler kullanıyor. Milli hassasiyetler penceresinden çiğ ve çirkin görünen bu manzarayı meydandaki CHP’liler alkış ve yuhalamalarla destekliyor. 

“Hangi istiklâl vardır ki yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir" diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden yürüdüklerini düşünenlerin siyasi partisinde kafalar oldukça bulanık. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli meclis grubu konuşmasında “Özgür Bey’in yolu yol değildir, takip ettiği siyaseti, ahlaklı siyaset hiç değildir” ifadeleriyle bu durumu özetleyen bir tespit yaptı. 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Brüksel’deki sözleri baştan aşağı akla ziyanlıkla doluydu. 67 bin şehidin çıktığı Gazze’deki medeniyet ve beşeriyet sınavında “kâğıttan kaplan” olduğu ortaya çıkan Batı’nın uyduruk değerlerini göklere yükselterek, CHP’nin istikametinin bu değerlerin izinden sürüklenmek olduğunu söyledi. “Batı sadece bir yön değildir. Bir anlayış meselesidir” diyerek Avrupa’nın dejenere değerleriyle dolup taşan zihin dünyasının kalıbını döktü.

Özgür Özel aylar evvel İngiliz BBC’ye verdiği söyleşide İngiltere Başbakanı Starmer’ın kendilerini desteklemediğinden şikâyet ederek “Yalnızlık hissediyoruz” demişti. Onun yurt dışına ithal ettiği çiğ düşünceleriyle Ekrem İmamoğlu’nun Avrupa basınına postaladığı yazıların tematik içeriklerine bakınca bir fark göremiyorsunuz. Demek ki Söğütözü-Silivri hattında Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uluslararası arenadaki itibarına gölge düşürmenin stratejik işbirliği var.

Ekrem İmamoğlu önce The Guardian’a Türkiye’de demokrasinin tehdit altında olduğunu söylemiş, peşinden Fransız gazetesi Le Monde’a kendisine yöneltilen rüşvet ve yolsuzluk iddialarını siyasi bir eksiltme operasyonu gibi gösteren yazılar yazmıştı. Oysa Türkiye’yi şikâyet ettiği Fransa’da, Macron’un güçlü siyasi rakibi Marine Le Pen Avrupa Birliği fonlarını zimmetine geçirmekten 5 yıl siyasi yasak aldı. Fransa muhalefetinin ülke ülke gezerek Fransa’nın itibarını sarsmak adına propaganda yaptığını gören veya duyan oldu mu? Türkiye’deki yolsuzluk ve rüşvet fosseptiğinin patlamasıyla mahkemelere sürüklenen CHP ise, önce üniversiteli gençlerin eylemci azmini meydanları terörize etmek için seferber etti, sonra 60 mitingden beklediği ivmeyi elde edemeyince kapağı yurt dışına attı.  

Özgür Özel Brüksel’deki akla ziyan konuşmasında Ekrem İmamoğlu’nu öyle bir yerden savunmaya kalktı ki Ekrem İmamoğlu bu sözleri duyduysa Silivri’nin duvarları acı kahkahalarla yankılanmıştır.  “Bu kavga zenginle fakir arasındadır. Bu kavga zulmedenle zulüm gören arasındadır. Bu kavga partiler arasında değil, sınıflar arasındadır. Ezilenden yana olanları, vicdanı olanları bu mücadelede İmamoğlu’na ve CHP'ye sahip çıkmaya davet ediyorum” diyen Özgür Özel, rüşvet, yolsuzluk, zimmete mal geçirme, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılıktan yargılanan Ekrem İmamoğlu’nun içinden Bolivya dağlarında hayatını kaybeden Che Guevara çıkarmak için resmen akrobatik bir gösteri gerçekleştirdi.

Bütün dünya pürdikkat Gazze’deki gelişmelere kilitlenmişken CHP varını yoğunu Türkiye’yi birilerine şikâyet etmeye ve “dostlarını” baskı unsuru olarak kullanarak Ekrem İmamoğlu’nu kurtarmaya çalışıyor. Peki, bunda başarı sağlayabilir mi? 

ABD Başkanı Trump’ın huzurunda hazırol’da bekleyen, Trump otur deyince oturan, kalk deyince kalkan Fransız ve İngiliz başbakanların memleketine gidip, Trump’ın “Çok çetin bir adam. Çok güçlü bir ordusu ve milleti var. Girdiği hiçbir savaşı kaybetmedi” şeklinde övdüğü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı şikâyet etmek için insanın dünyadaki gelişmeleri analiz etme kabiliyetinden mahrum olması gerekir. Zaten tek gündemi “Ekrem İmamoğlu” olan Özgür Özel’in muhakeme yeteneği de günden güne eriyor.  Başkalarının beyniyle ve gözüyle hareket etmekten kendi özüne ve değerlerine yabancılaşıyor.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...