Federasyoncu CTP’ye neyin sinyalini gönderiyorsunuz?
Daha geçtiğimiz hafta şöyle seslenmiş ve uyarmıştım:
“Hey!
İftiranın, yalanın, fesatlığın, sinsiliğin, kaosun, çatışmanın, pervasızlığın, müptezelliğin, çakallığın, riyakârlığın, ikiyüzlülüğün, çıkarcılığın, nankörlüğün, arsızlığın, utanmazlığın, hayâsızlığın, ahlaksızlığın, alçaklığın, vicdansızlığın ve kurnazlığın ‘zaferi’ peşinde koşanlar…
Böyle bir ‘zafer’ için MHP’ye, Ülkücü Harekete bulaşmayın!
Tahrik etmeyin, tacizde bulunmayın!”
Ama “can çıkar, huy çıkmaz” derler ya…
Siyasette tutunabilmek adına her şeyin istismarını yapmaktan geri durmuyorlar; adeta çırpınıyorlar.
Bunların içinde, “CHP ile ittifakta nasıl milletvekili olurum?” hesabı yapan Azmi Karamahmutoğlu isminde Zafer Partisi’nin Sözcüsü var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında konum belirlemişti.
Hadsizlik, siyasi manipülasyon ve iftira bu kişinin adeta huyu olmuş. Maskesini her defasında düşürüyoruz ama kendine bir türlü çeki düzen vermiyor. Sanki yazılım yüklenmiş bir robot gibi, aynı bozuk düzenini sürdürmeye devam ediyor.
Geçtiğimiz gün, KKTC seçim sonuçlarını değerlendirirken şu hadsiz ve dengesiz açıklamayı yapmış:
“Bebek katili Öcalan’a saygı gösterenler, Kıbrıslı Türk seçmenin iradesine saygı göstermiyor. Unutulmamalıdır ki; Kıbrıslı Türkler hiçbir zaman ‘gelene ağam, gidene paşam’ dememişlerdir, demezler de. 1571’den beri, 454 yıldır Kıbrıs’ın ağası da paşası da Kıbrıslı Türklerdir. Kıbrıslı Türkler, Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) destanını yazmış bir toplumdur.”
Aklınca MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi hedef alıyor.
Cümlesinin daha girişindeki edepsizliğe bakar mısınız? Teröristbaşı Abdullah Öcalan’a yapılan çağrı ile KKTC seçimleri arasında kurduğu akıl dışı bağlantıya bakar mısınız?
Aslında, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin, terör örgütü PKK’nın kurucusu olan Öcalan’a yönelik yaptığı “Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de grup toplantısında konuşsun; terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.”çağrısıyla, KKTC seçim sonuçlarıyla ortaya çıkan zihniyete gösterdiği tepki arasında muhteşem bir bağ vardır. Fakat bunu anlamaya Azmi Karamahmutoğlu’nun zeka düzeyi yetmiyor.
Bu konuya geleceğiz elbette; ancak önce KKTC meselesinde sergiledikleri ikiyüzlülüğe ve siyasi manipülasyona odaklanalım.
Bugün, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin KKTC seçimlerine dair net ve milli duruşuna çamur bulaştırmaya, o duruşu çarpıtmaya çalışan Azmi Karamahmutoğlu:
Sen değil miydin seçimlerden önce, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “Defalarca deneyip başarısız olmuş, yalnızca Rum tarafının bizi oyalamasına yarayan federasyon temelli bir süreç artık mümkün değildir.” şeklindeki sözlerinin ve fotoğrafının yer aldığı görseli şu ifadelerle paylaşan?
“Dün olduğu gibi bugün de Kıbrıslı Türkler egemenliğine sahip çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM ve Rum tarafıyla üçlü görüşme için gittiği New York'tan seslendi:
‘Kim ne derse desin, ne söz oyunları oynarsa oynasın, federasyon kapanmıştır.’”
Şimdi ne oldu da, bu duruşu savunan Sayın Devlet Bahçeli’ye dil uzatacak cüreti kendinde bulabiliyorsun?
CTP, bugüne kadar Kıbrıs’ta Rum ve Yunan tarafının istediği federasyon modelini savunan parti değil mi?
Peki Sayın Ersin Tatar, o sözleri kime mesaj olarak paylaşmıştı? Senin alıntılayarak paylaştığın “Federasyon kapanmıştır.” ifadesi, aslında kime gönderme yapıyordu?
Hey, Azmi Karamahmutoğlu; şu olayı hatırlıyor musun?
Seçimlerden kısa bir süre önce KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde, “Tanınma sürecini engellemeyi amaçlayan, tüketilmiş federal çözüm arayışlarına şu veya bu kelime oyunlarıyla dönülmesine asla onay verilmeyecektir.” diyerek “Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisi” oy çokluğuyla kabul edilmişti.
Şimdi Cumhurbaşkanı olarak seçilen Tufan Erhürman’ın partisi olan CTP, böylesine önemli bir oylamaya katılmamış ve genel kuruldan ayrılmıştı. Bu davranışıyla “federasyon” tezlerine bağlılığını somut biçimde göstermişti.
Demek ki Kıbrıs üzerindeki federasyon tezlerinin KKTC’deki temsilcisi, tescillenmiş bir şekilde Cumhurbaşkanı olarak seçilen Tufan Erhürman’mış.
Seçimlerden önce sen bu paylaşımları yapacaksın; Ümit Özdağ KKTC’ye gidecek ve “Kıbrıs Türklerine adada azınlık muamelesi yapacaksınız, onların varlığını ortadan kaldıracak bir federasyon önereceksiniz. Bizim buna söyleyeceğimiz tek şey var: canınız cehenneme.”diyecek. Ama seçim sonuçlarına göre anında değişeceksiniz, öyle mi? Niye değiştiniz?
Özgür Özel’in “CTP, bizim kardeş partimizdir. Sosyalist Enternasyonal’de birlikte yer aldığımız partimizdir ama CHP olarak biz, CTP ile işte bu şekilde kardeşiz.”sözleri mi bu dönüşünüzün sebebi? Yoksa yeniden ittifak ortağı oluruz kurnazlığı için mi döndünüz?
Hadsiz ve edepsiz söylemlere imza atan Azmi Karamahmutoğlu, KKTC’deki gelişmelere karşı milli duruş sergilemeyi nasıl oluyor da bölücübaşı Öcalan’a saygı göstermekle ilişkilendiriyorsun?
Zaten Sayın Devlet Bahçeli, KKTC üzerinde federasyonu savunan, “Türkiye işgalci, defol!” diyen zihniyete tepkisini net bir şekilde ortaya koymuşken; sen bu tavrı nasıl olur da “Kıbrıslı Türkler, Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) destanını yazmış bir toplumdur.” diyerek çarpıtıyor, sanki bu söz o ruha söylenmiş gibi göstermeye çalışıyorsun?
Ne ağzınızdan çıkanı duyuyorsunuz ne de yaptıklarınızı hatırlıyorsunuz!
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde eski HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın “Bizim başarımız, HDP’nin başarısıdır; ki Sayın Öcalan’ın çok önemsediği bir projedir. Türkiye’de beraber yaşama ve özgür, demokratik bir birliği sağlama projesidir. Kendisinin özellikle son 20 yılını adadığı bir projedir. Bu projenin başarılı olması ve benim şahsımda başarılı olması, onu nasıl ve niye rahatsız etsin?” sözleriyle tarif ettiği HDP ile, Öcalan’a saygı adına mı ittifak kurmuştunuz?
Gerçi sizin için iki bakanlık karşılığında yapmayacağınız ne var ki?
Azmi Karamahmutoğlu, Sayın Devlet Bahçeli’nin KKTC tavrı ile Öcalan’a yaptığı çağrı arasında bir bağ kuracaksan, her iki durumda da ortak nokta şudur: Türkiye’yi ve KKTC’yi bölmek, parçalamak ve federasyona dönüştürmek isteyenlere karşı stratejik bir milli duruş vardır.
Eğer terör örgütü PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan, Sayın Devlet Bahçeli’nin “terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın” çağrısına karşılık “Ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültürel çözümler tarihsel toplum sosyolojisine yanıt verememektedir. Kongrenizi toplayın, karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.” şeklinde bir açıklama yaptıysa, burada Türk milletinin kaybı nedir?
Ümit Özdağ bir yazısında, 7 Ocak 2005’te “Önderlik karşısında itaat sonsuz.” demiyor muydu? Cezaevindeyken de, 5 Mart 2025’te, terör örgütü PKK’nın Suriye kanadının silah bırakmasına dair “Öcalan’dan ikinci bir açıklama almak çok mu zor?” diye tweet atmadı mı?
Azmi Karamahmutoğlu, sizin mantığınıza göre Öcalan’a duyduğunuz bu saygı nedir o halde?
Eski Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, KKTC seçimlerini “İşgal altındaki topraklardaki seçim sonuçları olumlu bir gelişme.”şeklinde değerlendirirken; seçimlerden hemen sonra Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Christodoulides’in “Kıbrıs ve Yunanistan, Kıbrıs’ı özgürleştirme ve Türk işgaline son verme hedefinde birleşmiştir.” açıklamasını yapması alçaklığını gösterirken, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin KKTC konusundaki milli duruşu mu sana battı, Azmi Karamahmutoğlu?
KKTC seçim sonuçları belli olur olmaz, Tufan Erhürman’ı destekleyen, Rum ağzıyla konuşan, zafer sarhoşu bazı gazeteciler televizyon ekranlarına çıkıp “Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi yarın geri çekilmeli; yetkim olsa ‘persona non grata’ ilan ederdim!”demedi mi?
“Rum dostu, federasyon ağızlı” CTP’ye “kardeş partimiz” diyen CHP’ye sinyal göndermek için kendinizi bu kadar da düşürmeseydin, Azmi Karamahmutoğlu…