Tekerlemeci gibisin Özgür Özel
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, ilk günden itibaren Ekrem İmamoğlu’nun siyasi çizgisinin bir emanetçisi gibi davrandığı yönündeki eleştirilerle karşı karşıyadır. Üstelik, sürekli sergilediği tutum ve açıklamaların da bu eleştirileri güçlendirdiği görülmektedir.
Türk siyasi tarihinde, bir parti genel başkanının bir belediye başkanına bu ölçüde teslim olduğu ya da siyasi iradesini ona bu kadar açık biçimde bıraktığı örneğine pek rastlanmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti tarihine bakın Türk siyasetinde böyle bir örnek yoktur.
Her ne kadar Ekrem İmamoğlu’nun yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine dönmesi artık mümkün görünmese de, Özgür Özel’in hâlâ onun siyasi temsilcisi gibi davranmaya devam etmesi CHP içindeki siyasi kültürü, ilkeleri ve otoriteyi de zedelemektedir.
Özgür Özel’in gösterdiği bu teslimiyet, sadece “Ekrem İmamoğlu’nun etkisiyle CHP Genel Başkanı oldum” anlayışıyla açıklanacak bir durum değildir. Üstelik, CHP Genel Başkanlığı gibi kritik bir makamda bulunan birinin, böylesine aşırı bir bağlılık veya aciz bir duruş sergilemesi alışılmadık bir tablo ortaya koymaktadır.
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu cezaevine girmeden önce onunla yan yana her poz verdiğinde adeta onun emir eri gibi bir duruş sergilemiş ve bu tavrı hafızalara kazınmıştı. Şimdi ise her hafta düzenlediği Silivri ziyaretleri ve cezaevi önündeki basın toplantılarıyla bu duruşunu kararlılıkla sürdürmektedir. Teslimiyetinin çok dikkat çektiğine dair uyarı yapanlara ise hiç aldırış etmemektedir.
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu hakkında yolsuzluk ve suç örgütü kurma iddiaları karşısında adeta avukatlık rolü üstlenmiştir. Oysa Özel’in, bu rolü oynamak yerine Ekrem İmamoğlu’na eczacılık hizmeti sunması daha yerinde olurdu. Silivri Cezaevi önündeki son basın açıklamaları ise bu durumu trajikomik bir şekilde gözler önüne sermiştir.
Biliyorsunuz, rüşvet ve para aklama şüphelisi Ekrem İmamoğlu’nun oğlu Selim İmamoğlu, Hırvatistan’daki kendisine ait inşaat şirketine yapılan bazı para transferlerinin amacı ve kaynağı hakkında emniyette ifade vermişti.
Çok konuşmasıyla bilinen Özgür Özel ise, Ekrem İmamoğlu ve ailesine adeta avukatlık yapmak istercesine, kendisini de komik duruma düşüren şu açıklamayı yaptı:
“Verecek ifadesini Selim. Babasının başının etini yemiş, yurtdışında iş açacağım diye. Babası da bana ‘Batıracak parayı’ dedi. Ekrem Başkan iyi bir iş adamıdır. Biraz tutumludur. Babasından almayınca anasına bastırmış, dedesine bastırmış. Dedesi bir şey bozdurmuş vermiş. Annesi daire satmış vermiş. Selim de gitmiş orada o şeyi yapmış.”
Özgür Özel’in bu açıklamaları, çocukların oyun oynarken söyledikleri tekerlemeleri hatırlatıyor:
“Komşu komşu!
Hu! Oğlun geldi mi? Geldi. Ne getirdi? İncik boncuk. Kime kime? Sana, bana. Başka kime? Kara kediye. Kara kedi nerede? Ağaca çıktı. Ağaç nerede? Balta kesti. Balta nerede? Suya düştü. Su nerede? İnek içti. İnek nerede? Dağa kaçtı. Dağ nerede? Yandı, bitti, kül oldu...”
Bu tekerleme gibi zincirleme ve karışık mantık, Özel’in açıklamalarındaki trajikomik ve anlaşılması güç durumu çok iyi yansıtıyor.
Rüşvet ve para aklama şüphelisi Selim İmamoğlu’nu tekerleme misali savunan Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun 50 milyon dolar değerindeki üç villayı 15 milyon TL’ye nasıl aldığı gibi konuları da aynı tekerleme diliyle anlatsa, ortaya trajikomik bir manzara çıkacağı açıktır. Olmaz mı hadi bir anlatsana Özgür Bey?
Atatürk’ün mirası olan koskoca CHP gerçekten bu kadrolar elinde vahim bir hale düşmüştür. Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve CHP’li diğer tutuklu belediye başkanlarını ve yöneticileri savunmak pahasına, onların işlediği suçları örtbas etmek uğruna CHP’nin temel değerlerini yerle bir etmektedir.
CHP, ne dış politika ne de iç politika üretebiliyor. İktidar olumlu bir adım atsa bile, muhalefet bunu eleştirmekle yetiniyor ve bunu muhalefet yapmak sanıyor.
Yerel seçimlerde iktidar olan CHP’li belediyeler, Türkiye’nin dört bir yanında hizmet sunma konusunda yaşanan rezillikleri açıkça ortaya koyuyor. Ankara ise temel meseleler yüzünden artık yaşanmaz hale gelmiş durumda. Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) ise, yön levhalarını değiştirmek ve bu levhaların önünde poz vermekle uğraşıyor; yani halk için çözüm üretmek yerine görsel şov ve geyik peşinde.
Ekrem İmamoğlu gibi birine teslim olmuş Özgür Özel’den, CHP’den de fazla bir şey beklemek mümkün değildir.
Atatürk’ün fikirleri odaklı ve Ankara merkezli olması gereken CHP, artık Ekrem İmamoğlu ve Silivri merkezli yönetiliyor; bu durum Türk milletine bir yük olup, topluma kazandıracağı bir vizyon bulunmamaktadır.