Savunmasız savunma

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Savunmasız savunma

İBB ve Ekrem İmamoğlu iddianamesi 237 gün sonra mahkemeye sunuldu. Suç gelirleriyle zenginleştiği iddia
edilen Ekrem İmamoğlu’nun bu suçları Cumhuriyet Halk Partisi’ni ele geçirip Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
aday gösterilmesi için fon oluşturma maksadıyla işlediği öne sürülüyor. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek suç örgütünün işleyiş biçimini, amaçlarını ve eylemlerini neden-sonuç ilişkisiyle ortaya koyuyor. Çünkü savcılığın işi, iddialara ve delillere dayanarak “sav” üretmektir. Hukuk dışılıkla itham edilenlerin yapması gereken ise ya bu iddiaları ikrar edip hukukun müeyyidesine katlanmak ya da iddiaları çürütecek karşı delillerle aklanmaktır. Milattan Önce 3000’li yılların Sümer mahkemelerinden beri bu süreç hemen hemen hep böyle işliyor. Birileri iddia ediyor, delil sunuyor, diğerleri karşı delil üretip aklanmaya çalışıyor. Ancak CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun bu davaya dair tutumları bir aklanma çabasından çok, karalama kampanyası görüntüsünde. İddianamenin gecikmesini diline dolayan Özgür Özel, iddianame sunulunca bu kez de “Bu iddianame değil, darbecilerin siyasete yönelik muhtırası” dedi. Oysa yazım süresinin uzaması yaklaşık 4 bin sayfalık kapsamlı içeriğiyle zaten kendini izah ediyor. 

Peki Özgür Bey’in bu kadar hacimli bir metni bir çırpıda okuyup mahkeme yerine hüküm vermesi ne anlama geliyor? Afaki bir değerlendirme mi yapıyor, yoksa suçların mahiyetinden zaten haberdar biri olarak suçluyu koruma refleksi mi gösteriyor? Açıkçası Özgür Özel’in 19 Mart’tan bu yana sergilediği tutum, halk dilinde “En büyük ortaklık suç ortaklığıdır” sözünün içini dolduracak mahiyette. Bu sadece kendisini değil CHP’nin tüzel kişiliğini de suça bulaşmış bir görünüm içerisine sokmak demek. 

Ekrem İmamoğlu dosyasına dair delillerin sağlamlığına vurgu yapanlara karşı “Balyoz ve Ergenekon davalarında da böyle demişlerdi” diyerek meseleyi sulandırmaya çalışıyor. Ergenekon ve Balyoz davaları FETÖ’nün kumpas davalarıydı ve o dönemde Türk askerleri birbirlerinin aleyhine ifade vermemişti. İçeride intihar edenler oldu, hastalananlar oldu ama silah arkadaşlarının hilafına etkin pişmanlığa başvuran bir Türk askeri olmadı. Buna karşın 1 örgüt elebaşıyla 6 örgüt yöneticisi bulunan Ekrem İmamoğlu yapılanmasının 3 örgüt yöneticisi dâhil toplam 76 elemanı etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak için savcılık kapısında sıraya girmiş durumda. Yani Özgür Özel temelsiz benzetmelerle elmalarla armutları toplamaya çalışıyor. İddianamedeki suçlamalardan dikkat saptırmak için “CHP’yi kapatacak kadar şuurlarını kaybettiler” diyerek klasik cambaza bak oyununu
oynuyor. Oysa Başsavcı Akın Gürlek bu iddiayı açıkça yalanlayarak CHP’nin kapatılması talebinde bulunulmadığını, yalnızca anayasa ve siyasi partiler kanunu uyarınca gereğinin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirim yapıldığını açıkladı. 

CHP ve Özgür Özel sinekten yağ çıkarır gibi mağduriyet üretimiyle oyalanacaklarına 4 bin sayfalık iddialara verecekleri cevaplara hazırlık yapmalılar. Elbette yargı kararı olmadan hiç kimse kesin suçlu ilan edilemez. Fakat bu çapta bir iddia yumağı ve delil silsilesi varken hâlâ suçsuzluk zırhına sığınıp kamuoyunu yönlendirmeye çalışmak ne hukukla, ne ahlakla ne de sağduyuyla bağdaşır. En büyük ortaklık olan suç ortaklığının elemanları itirafçılık sırasına girip Ekrem İmamoğlu’ndan uygun adım kaçarken Özgür Özel’deki bu göbekten bağlılığın ardındaki “özel” sebepler de giderek daha merak uyandırıcı hale gelmektedir. Bu bağ çözüldüğünde CHP’yi dizayn eden karanlık ilişkiler de açığa çıkacaktır.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...