Terazinin kefesi
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin TBMM’deki haftalık grup toplantısında “Bakınız, şu yaşımda mertçe ve dürüstçe haykırıyorum, yeter ki Türkiye ve Türk milleti barış, huzur ve sükûnet bulsun, yeter ki terör hayatımızdan kalıcı olarak sökülüp atılsın; bizim sonumuz da varsın darağacı olsun” diyerek gösterdiği cesaret ve kararlılık Terörsüz Türkiye’den geri adım atılmayacağının en güçlü mesajı oldu. MHP Lideri, terazinin bir kefesine kendi hayatını, bir kefesine Türk milletinin geleceğini çıkararak ağırlık merkezinin neresi olduğunu gösterdi. Aynı zamanda Terörsüz Türkiye için elini ve gövdesini taşın altına sokmaktan imtina etmeyen herkesi yargılanmakla korkutmaya çalışanMüsavat Dervişoğlu ve türevlerinin tehditlerini elinin tersiyle itti.
Terörsüz bir Türkiye’nin filizlenmesiyle ne Sayın Devlet Bahçeli’nin ne de bu şiddet sarmalı son bulsun diye bu tarihi dönüşüme emek verenlerin ceplerine beş kuruş para girecek değildir. Hele ki mülkiyetindeki arsaları bile Türkiye’nin toplumsal birliğinin güçlendirilmesine bilabedel veren MHP Liderinin maddiyatla, parayla, pulla teşrik-i mesaisinin olmadığını en çok ona saldıranlar bilmektedir. Milletin evlatları kurşun yemesin, ekmek yesin, onu da kardeşçe bölüşerek yesin fikri serdedildiğinde bu kadar yaygara koparmanın ve sanki ipinden boşalmış gibi saldırı moduna geçmenin ucuz siyasi tüccarlıklar dışında açıklanabilir bir yönü yoktur. Türkiye’de namlular değil, ağızlar konuşmaya başladığında insanlara korku hikâyesi satmaktan başka bir meziyeti olmayanların müşterek bir memleket tasavvurundan heyula görmüş gibi kaçmaları bu kifayetsizliklerindendir.
Dünkü grup kürsüsünde tehdit dilini sürdüren bir Müsavat Dervişoğlu vardı. Bu sefer de“Darağacına giderim diyorsun, sen darağacına Türkiye Cumhuriyeti devletini çıkarıyorsun” , “İhanetin zaman aşımı yoktur, yaşı da yoktur. Her geçen gün hesap vermeye bir gün daha yaklaşacaksınız” şeklindeki ayarsız cümleleriyle tehdit dilinin vites seviyesini yükseltti. Kendisi ve şürekâsı unutmuştur ama biz onun seneler öce "Abdullah Öcalan'ın filminin çekilmesi kaçınılmaz bir gerçektir" diyen Kadir İnanır’a “Yaptığı hiçbir şey ona duyduğum sevgiye halel getirmez” sözleriyle sevgi çiçekleri sunma hallerini unutmadık. O yıllarda terör eylemlerini sürdüren bir PKK, ona her platformda sahip çıkan bir HDP ve bunların riyasetini yürüten bir Abdullah Öcalan gerçeği söz konusuyken Müsavat Dervişoğlu Kadir İnanır’a hemşericilik kontenjanından yer açarak“ Yaptığı hiçbir şey ona duyduğum sevgiye halel getirmez” sözleriyle sahip çıkıyordu. Fakat bugün terör örgütünün kurucusu “Artık dağa çıkmanızı ve silaha sarılmanızı gerektiren nedenler kalmadı. PKK’nın varlığı sona erdi” minvalinde konuşurken, DEM Türkiye partisi olma yolunda koşar adım ilerlerken Müsavat Dervişoğlu son sürat saldırıya geçiyor ve geçmişte elini öpme kuyruklarına girdiği Sayın Devlet Bahçeli’ye Terörsüz bir Türkiye’yi kurmaya çalıştığı için kin ne nefret yüklü mukabelede bulunuyor. Bu tüccar kafası her meseleye “Bu süreçten bana ne düşer” şevkiyle eğildiği için, neşter vurulmazsa kaç 50 yıl daha terörün kan dökmeye devam edeceğinin hesabını yapmıyor. Çünkü Müsavat Dervişoğlu’nun ve türevlerinin terazisinin kefelerinde “millet” diye bir ağırlık merkezi yok. Onların terazisinde sadece “Ne kazanırım ve ne kaybederim” sorusunun menfaat yükü tartılıyor.