CHP'nin vitrin süsü

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
CHP'nin vitrin süsü

Siyasi partilerin vitrininde bulunan parlak vaatlerden birisi, rüşvetle ve yolsuzlukla mücadeledir. Acaba bu mücadele vaadi, müşterilerin gözüne sokulmak istenen bir vitrin malzemesi midir yoksa hakiki ve samimi bir söylem mi?  Bunu anlamak için vaatlerinizle sınanmanız gerekir.Belediyelerinde yolsuzluk ve rüşvet madeni keşfedilenCHP bu ahlaki sınavın bugünkü talebesidir. Bu talebeşimdiye dek doldurduğu sınav kâğıdıylageçer not alamadı. Kendisine “Yolsuzluk ve rüşvetle mücadelede üzerine düşeni yapacak mısın” diye sorulunca, “Bizde rüşvet yok, irtikâp yok, yalan yok, zimmet yok, yolsuzluk yok. Bize karşı iftira var”savunusuyla sorudansıyrılacağını düşündü. Yolsuzlukla mücadelenin vitrinden inip hayata geçirilmesini isteyenkendi üyelerinipartisinden ihraç ederek “kol kırılsın yen içinde kalsın”duruşunugösterdi.

Özgür Bey istedi ki; Ekrem İmamoğlu tam Cumhurbaşkanı seçilecekken şapkadan yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının çıktığına inanılsın. Bunun tam tersinin olabileceği; Ekrem İmamoğlu tam suçüstü basılacakken Cumhurbaşkanı adaylığının şapkadan çıkarıldığı kimsenin aklına gelmesin! Seçime gidildiğinin hiçbir belirtisi yokken Ekrem İmamoğlu’nun büyük bir aceleyle CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ilan edilmesi hayatın olağan akışına uygun kabul edilsin. Özgür Bey istedi ki; insanlar algılarına bir at gözlüğü taksın ve yargı mekanizmasının iddialarına değil, kendilerinin kurguladığı hikâyelere kulak kabartsın. Sıvacıyı, kalıpçıyı, mermerciyi ihale zengini ederek etrafına sermaye zincirinin halkalarını dizen İmamoğlu’nun bu ahbap çavuş kapitalizmi, işçiyi emekçiyi kalkındırmak isteyen sosyal demokrasinin nimetlerinden bilinsin!

İsteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü derler…Gelgelelim CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bu hikâyelerine inananların sayısı holigan CHP kitlesinin bir fazlası olmadı. CHP’nin 13 sene genel başkanlığını yürüten Kemal Kılıçdaroğlu bile bu aymazlığa isyan ederek yolsuzluk iddialarıyla yol alınamayacağını, CHP'nin bu iddialardan arınması gerektiğini belirtti. Onu bile sosyal medyadaki linç kampanyasına kurban etmekten çekinmediler. Ekrem İmamoğlu’na kumpas kurulduğuna herkesi zorla ikna etmeyi tercih ettiler. Sadece bir adet yüz kızartıcı suçtan hüküm giymek Ekrem İmamoğlu’nun-ve tabii herkesin -Cumhurbaşkanı hayallerini ebediyen rafa kaldırmaya yeterliyken, iddianamede 142 adet suç tespit var. Milyarlık villalar bilabedel el değiştiriyor, sebepsiz zenginleşmeler yaşanıyor, “Geleceğin Cumhurbaşkanıyla aranızı iyi tutun” diyerek iş adamları illegal sistemin içine sokuluyor. Boğaziçi imar müdürlüğünde görevi olmayan bir “görevli” 70 bin TL’lik maaşıyla 15-20 milyonluk arabalar alıyor, kendisinin ve eşinin altına çektiği arabalar yetmiyor, Ekrem İmamoğlu’nun avukatının bile altına en lüks arabayı çekiyor. Avukat bile suç zincirinin içine çekilmişken CHP’den hukuki bir beyanat bekleniyor! 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel “Sıkışınca Atatürk'ten bahsedip, alkış alarak ilerlenemez” diyordu, şimdi “CHP’yi savunmak Cumhuriyeti savunmaktır” diyerek rüşvet ve yolsuzluk çarkını Atatürk’ün ismiyle temize çıkarmaya kalkıyor. Cumhuriyeti kuran Atatürk, bütün mal varlığını cumhuriyetin kurumlarına bağışlayarak bu dünyadan ayrılmıştı. Tarihin sınavından alının akıyla çıkmıştı.  CHP ise şimdiye kadarki performansıyla sınıfta kaldı. CHP kurultayında tekrar tekrar seçilmek bu sınavı geçmeye yetmiyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...