Terörsüz Türkiye’ye nereden gelindi?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Terörsüz Türkiye’ye nereden gelindi?

Merhamet, dürüstlük, ahlaki ölçülülük sündürülmeye en müsait ruh hâlleridir. Nitekim “Merhametten maraz doğar” sözü iyi niyet istismarcıları için söylenir. Terörsüz Türkiye girişiminde devletin incelikli düşünce biçiminin bir geri çekilme veya egemenlik tasfiyesiolarak görülüp istismar edilmeye kalkışılması atılan samimi adımların sorgulanmasına yol açabilir. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin gazetemiz Türkgün’e verdiği söyleşide “Adım adım ilerleyen; uyumlu, karşılıklı saygı ve nezaket dahilinde mesafe alan “Terörsüz Türkiye” hedefini sekteye uğratmayı gündeme alan zaman ayarlı sabotaj mahiyetli ifadeler”den bahsetmesi süreci sulandırmaya çalışanlara yapılan ciddi bir ikaz olmuştur. Terörsüz Türkiye sürecinin samimiyetine halel getirmemek adına bin düşünüp bir konuşanlar olduğu gibi, sürecin akamete uğraması için yurtdışındaki odaklar tarafından sufle verilenlerde vardır. Fakat maksat, denizi geçip derede boğulma riskini bertaraf etmek olunca, busürece can simidi uzatan sorumlu anlayış son raddesine kadar iyi niyetinin sınırlarını ve kararlılığını korumaktadır. Nitekim Sayın Devlet Bahçeli “Geldiğimiz bu aşamada vaki hedefle ilgili taviz, tehir veya en küçük tereddüt asla söz konusu değildir. Ok yaydan çıkmıştır. Gemiler yakılmıştır. Kararlığımız aşınmaz ve tartışılmaz düzeydedir. Herkes bundan sonraki hesabını buna muvafık ve münasip yapmak durumundadır” sözleriyle bu kararlılığın altını bir kez daha çizdi. 

Öyle görülüyor ki toplumsal iç cepheyi güçlendirme sürecinde devlet otoritesinde zayıflık arayanların, egemenlikten taviz verileceğini düşünenlerin, Türkiye'nin “Terörsüz Türkiye” merhalesine nasıl ve nereden gelindiğini tahlil etmeden varacakları her kanaat sadece kendilerini kandırmaya yaramaktadır. Bir yere nereden gelindiği önemlidir, çünkü gelinen yer gidilecek hedefin bilgisini de içerir. Lozan Antlaşması görüşmelerine Türk devletini temsilen giden İsmet İnönü’yeI. Dünya Savaşı’nın kaybedeni muamelesi yapıldığında verdiği cevabı hatırlamakta fayda var. İsmet Paşa “Buraya Mondros’tan değil, Mudanya’dan geliyoruz” diyerek masada oturanın 1. Dünya Savaşı’nın mağlup devleti değil, Kurtuluş Savaşı’nın galip devleti olduğunu söylemişti. Türk devleti de “Terörsüz Türkiye” sürecine bir geri çekilmenin, bir yorgunluğun, bir tükenmişliğin neticesinde değil, terörle kesintisiz mücadelede yakalanan başarılarla ulaştı. Hendek operasyonlarını, Fırat Kalkanı’nı, Zeytin Dalı’nı, Barış Pınarı’nı, Pençe-Kilitleri aşarak bugünlere geldi. Bugün savaş sanayiinde kendi güvenlik ihtiyaçlarını kendi üretim kapasitesiyle karşılayan bir Türkiye var. Bu Türkiye uluslararası savunma sanayii sektöründe geleceği en parlak ülkelerden birisi. Artık geriye değil, ileriye yönelmenin gereklerini iliklerine kadar hissediyor ve Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında dünyanın oyun kurucuları arasında yer almanın gayesini güdüyor. Olayları pencereden seyreden bir konumu reddediyor, sahada müdahaleci, masada iş bitirici bir misyonu kendisine rehber ediniyor. Azerbaycan’da, Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de, Irak’ta bu gücünü defalarca gösterdi. Uluslararası problemlerin kriz yönetiminde sorun çözücü görevler üstlenerek diplomatik gücünü hiç olmadığı kadar berkitti. Devlet aklı istiyor ki; memleketten bölgeye, bölgeden tüm dünyaya uzanacak bir güvenlik kuşağının çemberi içinde insanlık kaybettiği huzuru ve kardeşliği yeniden tesis edebilsin. Terör ne Türkiye’de, ne Suriye’de, ne Irak’ta, ne İran’da, ne Filistin’de kendisine yaşam alanı bulabilsin. Bu ancak çok güçlü bir iradenin, artık kabına sığmayan taşkın bir gücün isteyebileceği ve güdülenebileceği bir hedeften başka ne olabilir? Zaten Terörsüz Türkiye süreci de MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “Dünyada barış isterken önce kendi ülkemizde barışı sağlamalıyız” açıklamasıyla yola çıkan bir süreçti. Kaybetme ve tükenmişlik psikolojisinden doğan barış talebi, korku ve geri çekilme izlenimi verebilir. Oysa gücünün zirvesinde olan bir iradenin barış talebinde anahtar sözcük, teslimiyet değil hâkimiyettir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...