Fernando Santos, savunmayı, savunma oyuncularıyla yapmaya devam ettiği sürece, Antalyaspor gibi takımlar her zaman başa dert olur. Oyunu savunma ve forvet olarak ikiye bölen Portekizli, takımına ‘oyun aklı’ koymayı yine ihmal etmişti. Fernandes orta sahadaki boşlukları mı kapatsın topu mu yönlendirsin? Amartey’in zaten böyle bir becerisi yok. Rashica desen top gelse de önündekini geçse! Cenk aynı… Ayağına bir hakim Muçi arkadan destek alamayıp, öne de çok girince ‘oralarda koşup duran’ bir adam şeklindeydi. Semih kapıp gitme derdinde…

Oysa Antalyaspor her yönüyle tam bir takım görüntüsündeydi. Orta sahası belli, forveti, kanat organizasyonu netti. Topu kaptığı an tam hızla öne doğru açılarak, siyah beyazlıların savunma düzenini alt üst ediyordu. Maçın hemen başında bulduğu golle elini rahatlattı. Ayakları daha yere basarak oynayan konuk takım, VAR uyarısı ile gelen penaltıyla elini biraz daha rahatlattı.

Tek hücum silahı Semih’in çabasıyla ilk yarıda çözüm üretemeyen Beşiktaş, Amartey’in yerine Muleka’yı alarak zihniyet değişikliği ile çıktığı ikinci yarının hemen başında bir gol buldu. Antalyaspor, öne çıkmaktan vazgeçmezken, Beşiktaş saldırgan oynadı. Eşitlik için her adımı her değişikliği hücuma yönelik atan Santos’un çabası heyecan getirse de, temel hücum felsefesi eksikti. Maçı kazandıracak penaltıyı öne çıkan Mert getirdi. Ancak, Rashica’nın ayakları dolandı.